Adapazarı'nda DTP'nin düzenlediği "Barış ve Kardeşlik" gecesine saldıran ülkücüler bir kişinin ölümüne yol açtı. Salonu ablukaya alan saldırganlar, içeride fenalaşanları taşıyan ambulansların geçişini de engelledi.
Adapazarı'nda, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) "Barış ve Kardeşlik" gecesi ülkücü bir grup tarafından basılmak istendi. Yaklaşık 6 saat süren olaylarda bir kişi yaşamını yitirirken, DTP Milletvekili ibrahim Binici vali ve emniyet müdürünün saldırganları tahrik ettiğini söyledi.
Funda Düğün Salonu'nda saat 19:00'da başlayan geceye DTP Urfa Milletvekili ibrahim Binici ile DTP Genel Merkezi'nden gelen bazı isimler de katıldı.
Saat 20:00 sıralarında ellerinde Türk bayrakları olan ve Alperen Ocakları üyesi olduğu iddia edilen bir grup salona geldi. Sayıları 30 civarında olan bu grup salonun önünde istiklal Marşı söyledikten sonra ayrıldı.
Bunun üzerinde DTP Şanlıurfa Milletvekili ibrahim Binici, Sakarya Valisi Hüseyin Atak ile görüşerek ülkücülere karşı önlem alınmasını istedi.
Binici'nin talebine Vali Atak'ın yanıtının "Münferit bir olay dağıtırız" şeklinde olduğu belirtiliyor.
Ancak 20:30 sıralarında bu kez yaklaşık 100 kişi yeniden salonun önüne gelerek "Kahrolsun PKK" diye bağırarak salona girmek istedi. Polis bu kişilerin içeri girilmesine izin vermedi.
Sakarya Valisi Hüseyin Atak da olay yerine gitti.
Grubun dağılmaması üzerine bu kez emniyet müdürlüğü, hafta sonu nedeniyle izinli olan polisleri de evlerinden çağırırken, Kocaeli'den de takviye kuvvet istendi.
Olaylardan sonra açıklama yapan DTP Milletvekili Binici, Sakarya Valisi Atak'ı defalarca aradığını ve ülkücü saldırıya yönelik etkin önlem almalarını istediğini belirterek, "Ancak buna rağmen Vali Atak her defasında 'dağıtacağız' diyordu. Ne Vali ne de Emniyet Müdürü adeta bilinçli bir şekilde olayların önüne geçmemiştir" dedi.
Gece ile ilgili olarak iki gün önceden bazı kişilerin "Kamuoyunun dikkatine" başlığı ile hazırladıkları bir elektronik postayı birbirlerine göndererek organizasyon yaptıkları anlaşıldı.
1 kişi yaşamını yitirdi
Bu arada olaylar nedeniyle salonda fenalaşan 65 yaşındaki Ebubekir Kalkalı, ambulansla kaldırıldığı Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde öldü. Gecikmeli olarak hastaneye kaldırılabilen Kalkalı'nın kalp krizi geçirdiği belirtildi.
Eylemin 4'üncü saatinde, içeride fenalaşan bazı kadın, çocuk ve yaşlılar da ambulanslarla hastanelere kaldırılmak istendi. Ankara Caddesi üzerinden Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitmek isteyen ambulansların geçişine de protestocular izin vermedi.
Ambulanslar daha sonra eskort eşliğinde başka bir güzergahtan hastaneye sevk edildi.
Grup, protesto eylemini 5 saat sürdürdükten sonra dağıldı. Grubun dağılmasının ardından geceye katılan partililer, Sakarya Büyükşehir Belediyesi'ne ait yaklaşık 10 otobüsle jandarma ve polis nezaretinde gidecekleri yerlere gönderildi. Edinilen bilgilere göre Sakarya il Emniyet Müdürü Faruk Ünsal, DTP'liler salonundan tahliye edilirken, "bu kitle sağlıklı bir şekilde evine ulaşacak" diye güvence verdi; ancak polis nezaretinde yola çıkan araçlara yapılan saldırıda araçların camları kırıldı ve 2 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı.
Adapazarı daha önce de Kürtler'e yönelik saldırılarla gündeme gelmişti.
saldırıyı tasvip etmiyorum ama şimdi başlık üzerinde durmak istiyorum. barış ve kardeşliğe saldırı derken ne demek oluyor bu evet barış ve kardeşlikten yanayım ama bunu sağlayacak en son partidir herhalde dtp. alenen pkknın siyasi kolu gibi hareket eden bir parit kardeşlik ve barış sağlıyacaksa s.kerim böyle kardeşiliği. gerçi böyle bir amaçları da yok ya eski eşbaşkanı ahmet türkün açıklamaları pkkya terör örgütü diyemeyiz yine leyla zananın önderimiz abdullah öcalandır açıklamalarıyla gerçekten de kardeşlik ve barış ortamı sağlanıyor değil mi?
ya boşversenize.
kimse kimseye yaltakçılık yapmıyor. bahsi geçen yayın organının yakın ilişkide bulunduğu oluşumun kürt hareketiyle bir alakası bulunmadığı gibi, aynı ittifak altında bile bulunmamaktadır. ha ortada ülkücüler bulunmuş mudur? onlarla aynı ekolden gelen alperen ocakları bulunmuştur. kendileri birbirine ne diyor bilinmez ama insanların onları ülkücü olarak bildikleri kesindir.
barış ve kardeşlikten söz eden kim? dtp.
pkk'ya terörö örgütü diyemeyen apo itini liderleri olarak lanse eden kim? dtp
haber'i faşizm olarak gösterip, tü kaka ülkücüler diyen kim? sol.org.tr
sonra karşımıza çıkıp teröristle sol aynı şey değildir diyen kim? solcular.
kraldan çok kralcı olan haber'i götüne göre yazan kim? sol.org.tr
barış ve kardeşliğe gerçekten ülkücü olan hiç bir akıllı birey saldırmaz, saldırmayı aklından bile geçirmez. Özellikle 9 ışık ve Atatürk milliyetçiliğini benimsemiş okumayı aydınlanmayı kendine misyon edinmiş bir kişi kesinlikle sadece ülkücü olarakta adlandırılamaz. yazık ki vatanperverler pkk yandaşlarına göre daha az sahiplenilen bir kesim olmuşlar. vay ülkemin haline.
barış ve kardeşlik adı altında teröristten bozma vekillerin adı geçen ildeki gençlik kollarının düzenlediği gecedir. ne hikmetse geceye basın mensubu alınmamıştır. düğün salonunun bulunduğu mahalle 3 gün önce şehit vermiş ve mahalle gençleri adı geçen partinin düzenlemiş olduğu eğlencenin ileri bir tarihe ertelenmesini rica etmiştir. ne hikmetse bu istek reddedilmiş ve dtp gecesinde biji gerillaye, biji kordestane gibi tahrik edici provokatif şarkılar söylenmiştir. bunun üzerine 100 kişilik çoğunluğu milliyetçi gençlerden oluşan bir grup toplanmış ve düğün salonunun önünde protesto amaçlı istiklal marşı okumuştur. istiklal marşını okuyan gruba düğün salonunun penceresinden biji serok apo diye karşılık verilmiş ve bunun üzerine aşağıdaki grup düğün salonuna zor kullanarak girmeye teşebbüs etmiş fakat başaramamıştır. ilerleyen saatlerde ise protestocuların sayısı artmış mevcut polis sayısı yetmeyince evlerindeki mesai saatini tamamlamış polis mensupları ve jandarma da olay yerine çağırılmıştır. protestocuların dağılmaması üzerine kolluk güçleri nezaretinde çevre ilçelerden de ambulanslar çağrılarak ve pek çok kamu aracı dahi seferber edilerek içerdeki dtpli grup aşama aşama dışarı çıkartılmıştır. bu esnada düğün salonundaki yaşlı bir dtpli ortamın gerginleşmesinden dolayı oluşan stres sonucu kalp krizi geçirerek vefat etmiştir. yani sanıldığı gibi barış ve kardeşlik amaçlı bir gece değildir. saldıranların çoğusu da ülkücü değildir. ben 3 gün önce mahallemde şehit verecem karşımda lelelelelelelelele biji apo diye türkü söyleyecen. buna tepki vermek için ülkücü olmaya gerek yoktur.
adapazarına şehit cenazesi gelmesinin hemen ardından, hele de sakarya gibi muhafazakar bir il'de gergin bir zamanda dtp'nin böyle bir gece düzenlemesi tahrikten başka bir şey değildir. ayrıca tutturmuşlar ülkücüler ülkücüler diye, gözümle gördüm ülkücü olmayan yüzlerce kişi vardı orda. ayrıca çark caddesinde yaşanan geçmişteki linç olaylarına bakın; caddede ki esnaftan bile dayak yiyen dtp'lisi, solcusu, ahmet kaya tişörtlüsü oldu. sakarya halkı böyle, işinize gelirse.
alperen ve ülkü ocakları... ne güzel değil mi isimleri? biri türk islamcı, diğeri ağır islamcı hafif türkçü. ama davranışları maşallah aynı. açın bakın yayının kaynağı sol.org.tr'dir. bu yayın organı tkp ile ilişkilidir. bunu anlamamak için kör olmak ya da saf olmak gerekiyor.
çeşitli sağcı-faşist grupların arasındaki farkları iyi bilen şahıslar açıp baksınlar, tkp'nin kürt hareketi ile olan ilişkisine ve dtp'ye bakış açısına. kürt sorunu'nu emekçi sorunu olarak adlandıran ve dtp'yi bir düzen partisi olarak görerek orta vadede ilişkisini gözden geçirmiştir ve yinelemiştir: " kürt sorununda emperyalizmin etkisinde kalan ezilen ulusçu ve liberal çözümler ile, şoven, faşist, milliyetçi çözümler derhal terk edilmelidir. çünkü kürt sorunu ulusal sorunun ötesinde bir emekçi sorunudur ve bu sorun türkiye işçi sınıfının birliğiyle çözülebilir." işte böyle canım yazarlar. fakat sol fraksiyonlarla ilişkisi ve bilgisi deniz seviyesinde kalınca böyle anlamsız böbürlenmelerle karşılaşabiliyorsunuz.
bizden bir not eklemekte fayda var: solun kendi arasındaki tartışmalarından bir haberdar olanlar "dalın, bunlar vatan haini." şeklinde yaklaşırlarsa, 1 mayıs'ta da "ben demiştim solcular olay çıkardı." seviyesine inerler. bir ekleme daha: başlıktaki vurgu barış ve kardeşilik değil, ülkücülerin saldırısı üzerinedir.
ülkücü saldırı nedir. taşmı atmışlar? bomba mı bırakmışlar ? delikanlı gibi istiklal marşı söylemişler. kahrolsun pkk demişler 4 gün önce vefat eden hemşerileri için. adamın kalp damarını da biz mi kapadık lan ? ambulansı sokmamışlarmış falanmış filanmış. yanlı yayın yaptığı her halinden belli olan bir siteye inanıcak kadar saf mısınız yoksa bize inandıracağınızı sanacak kadar salak mısınız?
bu ülkede onların da ailesi var saygısızlık yapılmaz diye bu adamların leşlerinin fotoğrafları yayınlanmazken, sen kalk şehit acısını içinde hisseden şehirde böyle bir organizasyon yap. kusura bakma ama adamı mikerler afedersin.
ben şahsen şaşırdım. şehit yakınlarından birisi kalkıp bir ikisinin kafasına sıksa kesinlikle suçlayamazdım. sizin hiç yakınınız şehit oldu mu? klavye başında atıp tutuyoruz hepimiz. adamın kardeşi, oğlu, yiğeni ölmüş buna müsademi etsin? senin gib ruhsuz, bilinçten uzak mı yaşasın ha.
ölen senin yakının olsa elin kolun bağlı mı duracaktın. bırakın efendim.
kusura bakmayın ama. bu sefer bunu cidden bize söylettiremezsiniz. sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz. ülkücüleri karalamak için yapılan çabalarda bir yere kadar. şehit yakınlarına taşı en günahsız olanımız atsın. yani hiç kimse. gereksiz entellik havalarında içinde derin acı olan bir topluluğa sallamalar yapmak saygısızlıktır. insan haddini bilmelidir.
Kimilerince, içeriğinde dtp adı geçtiği için ülkücü terörizminin sineye çekilmek istendiği haberin başlığı. Ortada ölen bir insanın olması dtp etiketi sebebiyle önemsiz geliyor herhalde birilerine, ve yine o kayıbın yitip giden bir hayat olduğu...
Ayrıca kisil in de dediği gibi haberin bulunduğu yayın organının dtp'yle uzaktan yakından alakası yoktur. Başlığı açan kişi olarak bunu belirteyim. DAha fazlasını anlamak ve öğrenmek isteyen azıcık tıklayıp inceleyebilir. Lakin herkes anlamak istediğini anlıyor, görmek istediğini görüyor gibi...
Temelinde oligarşinin milliyetçi sivil bilinci olan faşist bir kitlenin ideolojik ayrımını teorik platforma kaydırmaya çalışan bir başka kitleye karşı ortaya koyduğu saldırıdır . Solun sahiplendiği şey insanların ideolojilerini teorik anlamda genişletip sorunlar karşısında bir çözüm bulabilecek potansiyelin faşist saldırılarla imkansız hale getirilmesinin anlamsızlığı ve bu şiddet fetişizminin kapitalizmin temel mottosu olduğu gerçeğidir. Faşizmin sığ sularında gezinen kitleler teorik genişlemenin ve paylaşımın somut eylemler üzerinde yaratabilecek olumlu kaymaları görmezden gelmektedir . Bu tür platformlarda değişik ideolojiler epistomolojik bir kopuşa gidebilecek yeni düşünce kanalları açabilir . Ancak cahilliğin ve faşizmin tecavüz ettiği beyinlerde oluşan bu algısal boşluk mutlak bir eylemi buyurmaktadır ; yok edin , öldürün çünkü onlar farklı . Sol fraksiyonlar her zaman bu tür platformlarda boy gösterecektir , zira ancak bu yolla emek platformunun ve işçi sınıfının hem türk hem de kürt milliyetçiliğinden olumsuz etkilenen devrimci potansiyeli sermaye sınıfı karşısında özgür kılınabilecektir.
Bu tür demokratik açılımlara izin vermeyen kapitalist oligarşiler ve sivil destekçilerinin arzu ettikleri şeyin iki milliyetçi grup arasında bir deatmatch yaratma çabasını olumsuzlayan halkların kardeşliğini şiar edinmiş bir sahiplenme ve kapitalizmin faşist yapısalcılığından arınmış bir eleştiri platformu elbette arzu edilen ve sahip çıkılan bir sosyalist gerekçedir.
oradan buradan süper ama bir o kadar boş siyaset tanımlamaları yapanlar; sığlıktan ölebilirler. ortada var olan bir sorunu teröre indirgemek kadar komik olamaz. bugün düzenin statükocu partisi chp ile emperyalist işbirlikçisi gerici akp bile ortada bir kürt sorunu var diyorsa ve bir açılım yapmaya çalışıyorsa boş ve hamasi siyaset bilgileriyle konuşmak gereksiz oluyor.
ortada bir sınıf sorunu var kimse bunu gizlemeyez. bir yoksul halk var, bir yanda da tefeci, bezirgan ve emperyalist uşaklığı hat safhaya varmış egemen sınıf var. şimdi bu ikisini aynı kefeye koyamazsın. ortada emperyalizmin bir müdahelesi olduğunu göremeyenler ise ancak akıl fikir takviyesine ihtiyaç duyuyorlar. barzanicilerin, talabanicilerin emperyalist uşağı olduğunu göremeyenler istedikleri yorumları yapabilirler bundan sonra. hiç kimse karışmasın çünkü ancak boş bir odanın içinde kendi kendilerine bağırıp çağırıyor olacaklar. ortada bir kürt sorunu vardır, bu sorunda bir emekçi sorunu vardır. bugün türkiye kapitalizminin en gelişmiş yerlerinde en rezil işlerde çalıştırılıyorsa ve ucuz iş gücü olarak görülüyorlarsa ortada bir sınıf sorunu var demektir. bunu önce kafanıza koymak zorundasınız. birazcık sınıfsal tahlilleri okumakla boş siyasi bilgilerinizi geliştirebilirsiniz.
uzatmayacağım fakat kürt sorununu bir noktalayalım. bu sorun türkiye kapitalizminin eşitsiz gelişimine göre oluşmuştur. bugün ulusal bir sorundna öte; sınıf sorunu üzerindedir. türkiye işçi sınıfını oluşturan bileşenler ayrılmaz ve kopmazdır. bu sınıfın dışındaki tüm sınıfların ideolojilerini savunmak demek türkiye'yi bölmek demektir, emperyalizmin kucağına oturmak demektir.
emperyalizme karşı mücadele vermeden kendini yurtsever sananlar, gerçek yurtseverlere ve devrimcilere laf etme hakları yoktur. muhafazakar/merkez sağ bir görüntü altında faşist kimliklerini gizleyemeyenler ortalığı gereksiz siyasi bilgilerle dolduruyorlar. faşist tetikçilerin ideolojik aynalarılar, başka hiçbir şey değil. yapabilecekleri tek şey çarpıtma ve yanlış bilinçtir.