yazın işkencedir aslında, yazın o kavuran sıcağında siz saçlarınızı kurutmak için saç kurutma makinesinin altında işkence çekersiniz. sonunda saçlar kurur ama yapılan banyonun bir anlamı kalmaz.
insanda "aman da sıcak bir duş alıp yatayım" hevesinin içine eder.Ya kırk saat kurulamakla uğraşıcaksın ki o zaman da uyku muyku kalmaz,yahut ıslak kafayla yatarsın,zırt pırt yastığı çevirmek gerekir ki bu da uyku kaçırır.En iyisi duş muş almamak ya da uyumamak.*
saçlarını taramaya zorlanan kızlar için hayli zor oluyor. hatta bazılarının taramayıp öyle çöp gibi bi şekilde kuruttuğu ve öyle ortalıkta gezindiğini bilirim. ev arkadaşımın sevgilisi yapardı bunu. allam ne çirkin karıydı o yaa. her gün kavga ederdik. ama en çok kuşun bile yuva yapmayacağı çöplük saçlarına sinir olurdum. yaa bi kadın kendine hiç mi bakmaz, saçını taramaz arkadaş. iğrenç bi şeydi. onun yüzünden arkadaşımı evden kovdum. yoksa o kuşkonmaz saçlı kızın evden gideceği yoktur. evdeki huzur, zenginlik budur. kesinlikle.
bunun üzerine bir de fön çekmeye ya da düzleştirmeye uğraşırsınız.çünkü saçınız kuruttuktan sonra iyice kabarır.eziyet gibidir uzun saç..fakat saçlarınızdan bunalıp kuaföre kestirmeye gittiğinizde kıyamazsınız "ucundaki kırıkları alın" demekle yetinirsiniz..
(bkz: gülü seven dikenine katlanır)