daha sonra annesi saç kurutma makinesiyle çocuğun kafasını adeta pişirir. o nasıl bir annedir ki; cennet ayaklarının altında olmasına rağmen bize cehennem sıcaklarını yaşatır.
zamanın da rahmetli babamız telefon edermiş, . kuki yi telefona ver dermiş. anam da elime verirmiş teli. o zamanlar ahizeli telefon var tabi.. sonra babam ' eğil hele saçını koklıcam ' dermiş. bende telefonu kafama tutarmışım. te teyy be. babam çekip çekip dururmuş kokumu.
o mu deli? ben mi deli? hala karar veremem. tuhaf bir olaydır. *
bu benim lan. küçükken her banyodan sonra babamın yanına gidip saçımı koklatırdım. o zamanlar neredeyse banyo yapma amacım sırf saçımı koklatmak içindi. duygulandım.
küçükken "kendim yıkanıcam" diye tutturunca annemin koyduğu şarttı bu. bi nevi kalite kontrol. beğenmezse banyoya sokup kendisi yıkıyordu tekrar.
şimdi de koklatıyorum. saç diplerimde saçma bir koku var sözlük. bitli de değilim ama neden olduğunu çözemedim. ve dermatolog a da gitmeye üşeniyorum. sanırım şampuanlar yaramıyor. zeytinyağı sabununa döndüm artık. işe yarıyor.
edit: burada derdimizi paylaştık basmışlar eksiyi ya. belki başka birinde de vardır..