asosyallik belirli bir aşamaya ulaştığında ve kirlenme sınırı aşıldığında kendiliğinden oluşan tembelliktir.
kirlenme de kritik eşik denilen bir sınır vardır. o sınıra ulaştığınızda isteseniz de ondan fazla kirlenemezsiniz. bu yüzden bir süre sonra o son haliniz sizin normal haliniz olmaya başlar. en son noktada alınan kir atılan kire eşit olmaya başlar. ve kir kişinin bir parçası haline gelir. 1 ay yıkanmayan bir insan için bundan sonrasına dayanmak çok daha kolaydır.
saçlarının yağlandığını banyoya girmen gerektiğini düşündükçe saçma salak reklamları bile "aa bu bitsin sonra" diye kullanaraktan saatleri devirip ertelemek ertelemek ve en son sabaha bırakmak. sabah saat 6'ya kurduğun saati erteleye erteleye 7.20'de kalkmak ve on dakikada banyoya girip çıkmak ve banyo yaptığını zannetmek. üşenmenin son noktası. ıslak saçlarla işe gitmek. ben neden saçı her zaman fönlü kızlardan olamıyorum diye haykırmak.
havanın soğumasıyla orantılı olarak artan üşengeçliktir. banyoya girdikten sonra kaybolur çünkü sıcak su her tarafınıza işleyip soğuk havayı unutturur.
şu an bulunduğum ahval. banyo yapmak kadar gereksiz bir şey yok şu dünyada benim için. niye kirlenmek ve banyo yapmak suretiyle temizlenmek diye bir şey var. pofff...
Kışın çoğu insanın yaşadığı durum.
Hele ki sabahın köründe buz gibi soğukta, otobüs - minibüs bekleme durumu varsa durum daha vahimdir.
Tüm kışı banyo yapmadan geçiren insanlar var.