insanı sinir stres sahibi yapan durumdur. su sıcaktır, soğuğu açarım, buz parçaları dökülür musluktan yaz ortasında. soğuktur, sıcağı açarım, bizim duş avizesi ejderha oluverir, ateş topları fırlatır üzerime üzerime.
görürüz yabancı filmlerde, adam veya kadınların, şarkı söyleye söyleye, ıslık öttüre öttüre, eric djemba djemba, belki de keyiften osurarak duş aldıklarını. ama yerli filmlerde böyle sahneler pek olmaz. müstescen olduğundan değil gerçekçi olmaz çünkü. nalbur teknlojimiz ileri olmadığı için, duş musluklarımız suyun sıcaklığını iyi ayarlayamaz bu coğrafyada. binlerce kafası yanık adam görürüz sokaklarda. buna hamamcı yanığı diyebiliriz.
artık leğende yıkanmak istiyorum, annemin optimum sıcaklığını ayarladığı, ibrikten dökülen sularda. bizimkiler başlasın bir yandan da. ooh yumuşak yumuşak. halil pazarlamaaa, halil pazarlamaaaa.
edit: şu anda yönetmenim ceketli ali dayi uyarıyor, duş avizesi değilmiş, ahizeymiş. belki benim hayalimde duş avizesi var, nerden biliyorsun? hem ışık saçacak, hem su püskürtecek.
vay haline demek istediğimdir. banyo keyfi yapmak istersin ayar tututuramamaktan ayarsız olursun. tam tutturdun, birde şarkı patlatırsın arkasından. keyif parçasıdır bu. tam o sırada evin içinde ki musluklardan birisini açarlar haydaa yine gider ayar.
keyif türküsü yerini küfürlü homurdanmalara bırakır.
Sabah saatlerinde böyle bi konu açılsa da yazsam dediğim konudur. Su soğuk olur sıcak tarafı açarsın yanarsın. ulan bu çok sıcak oldu biraz soğuk açım dersin bu seferde donarsın. hele kaynar sulardan sonra buz gibi su vücuda değince insanın intihar edesi gelmiyo deil.
çok su harcamaya sebebiyet veren, bunun yanında zaman kaybı yaşatan; rahatlatacağı yerde insanı delirten olaydır. ulan rahatlamak için girmişiz, şu reklamlardaki gibi ovuşturacağız sağımızı solumuzu. o da ne?! buharlar çıkıyor anasını satayım, alev almış göt bacak, ne bu şimdi?!
"heralde kendi yeteneksizliğim" diye düşünürken yazılanları görüp normal bir durum olduğunu anladığım problemdir.sanırım herkes bu konuda tek olduğunu düşündüğünden derdini kimseyle paylaşmıyor,böylece bir çözüm bulunamıyor.o kadar su da boşa akmaya devame diyor..
Çayındaki şekeri tutturamamak gibi birşeydir.Dereyi görmeden paçaları sıvama.denilesi bir vakadır.Suyu şarr diye üstüne tutarsan direk hissetme duyun oldukça uyarım alır.
tek basina dusa giren bunyelerin isyanidir... oysa sevgiliyle dusa girince oyle olur mu hic?.. insan hisseder mi sicagi, sogugu sevgili yanindayken.. hissetmez tabi.. niye peki? cunku sevgilinin kafasini tutarsin suyun altina sicakligini olcmek icin.. biz ne ugrasacaz, yok sicakti da soguktu da bilmem ne diye? hic isimiz yok elimizi mi tutacaz suyun altina? hem ya cok sicaksa su? parmagimiz mi haslansin yani? cok sacma.
kışın haftada bir duş alma sebebi. o kadar korkutuyor bu durum o kadar!anlatılmaz yaşanır! *
sıcağı soğuğa tercih ederiz kışları. yanayım kavrulayım yeter ki üşümekten donmayayım psikolojisi adamı allak bullak eder. baktın su belli bir seviyede dikiş tutmuyor sıcaklığı yükseltmekte çare bulunur. **
bazen mırıl mırıl sövülür gündelik yaşamda küfür etmemenin aksine.muslukla kavgaya tutuşulur. yoktur ötesi...
-gene soğuk geliyor ikicem bir duş alıcam yaa!(kaşlar çatılır)
-bıktım yaşamaktan...
-senin gibi musluğun...
-yok abi olmayacak böyle...
-vücudum doncak mı yancak mı karar veremedi. duş mu alıyoruz işkence mi yapıyoruz kendimize. anlamadım. o sıra ülkenin ileri gelenleri düşünülür. aynı ızdırabı çekiyor mu diye? düşün... düşün... düşünemiyorum ulen! düşünme yetim de duyarlığını yitirdi!
Büyük şofbenlerde ya da kombili evlerde değil de anında su ısıtıcılı küçük, az enerji harcayan, çekirdek aile şofbenlerinde başınıza gelir.
Kışın en son derecesinde ısınmak için suyu kıstıkça kısarsınız su gelmez, biraz açarsınız donarsınız, titreye titreye duştan çıkıp ıslak kıçınıza donu geçirirken yazı özler ve şofbene lanet yağdırırsınız.