bir mustafa altıoklar filmi. 7 kişilik oyuncu kadrosu ve toplam 3 ayrı banyoda geçen bir biriyle bağlantılı, kimi zamanda eş zamanlı hikayesiyle başarılı bir film.
türü,söylendigi gibi erotik komedi degil olsa olsa erotik kabus olabilicek yeni dönem türk filmi.demet evgarin da muhtesem oyunuculugunu sergiledigi ilk sinema filmi (bkz: beyzanin kadinlari)
ömrü hayatım boyunca izlemiş olduğum en kötü film. içeriği kimin eli kimin vucudunun belli bir lokasyonunda olduğu belli olmayan çiftlerin ve bir abaza röntgenci öğrencinin hazin sonudur. Film kısaca zaman kaybıdır.
türk sinemasındaki nadir kapalı mekan denemelerinden biri. seray severi başarılı bulmayı çok hazmedemesem de hiç fena değildi ancak filmin vurucu karakterleri janset ve burak sergen denebilir. esprili bir finali olsa da diğer oyuncuların abartılı oyunları ve filmin genelinin sıkıcı olması gerçeğini değiştirmemiş.
mustafa altıokların yönetmenliği yaptığı, saçmasapan bir senaryosu olan, vasat bir film. takdire şayan bir finale sahip. bitiş sahnesini hala çözebilmiş değilim. filmin sonunda banyoda kilitli kalan hatunlar kavga ederken gaz borusu patlıyor, baygınlık geçirip biri diğerinin eline (topuklu ayakkabısıyla) basıyor ve sonrasında ölüyorlar. her sahnede gözümüze sokulan, sonuna kadar açık koskoca bir pencere varken nasıl oluyor da gazdan boğulabiliyorlar anlamadım. anlayan beri gelsin..
seray sever'in sivri topuklarıyla janset'in elini deldiği bir sahnesi bulunan, acayip film(?). aklımda neler kalmış; kadın memedir ve çamaşır makinelerinin önemi. bir de tabii, birbirlerinin gözünün önünde klozete oturup gayet rahat işeyebilen çiftler. ilginçti.
ozellikle yaz aylarinda, gidilen herhangi bir yerde bulunamazsa, hatta birkac saat gec bile bulunsa insanin komaya girmesini an meselesi haline getiren mahrem mekandir. kisi, bedeniyle basbasa kalir; kendisine dokunmayi bir an bile yadirgamaz; bu masumiyet ve dogalligin da etkisiyle porno filmlerin ya da filmlerin erotik bolumlerinin populer mekanlarindan biridir..