çağırdığı konukları konuşturmamasıyla ünlü sunucumsu.
seçtiği konuklar sebebiyle önce gaza gelip izlemeye başladğım, sonra adamları konuşturmayınca (ya da konuşmalarını pat diye bölünce)sinirle ntv'yi arayıp sövdüğüm program yapımcısı, ntv izlememe sebebi.
artı programında,konuğu, kendi beyinciğinde oluşturduğu fikirlere çok ters biriyse onu ters köşe etme çabasından, çok sevdiği hayran olduğu biriyse, onunla ilgili bitmek bilmez hayranlık duygularını ifade edişinden konuklara konuşma fırsatı kalmaz.
mesela bülent ortaçgil gibi canlı prgramlara çok çıkmayan ve izlemek için can attığınız bu ismi izlemek için bu programı seçme gafletinde bulunursanız, gaflet içinde bulunmuş olursunuz.
ntv'nin bünyesinde bizlere yaşattığı ifritin haddi hesabı yoktu ama kovulması pek hoş değil yinede. kendine oynayan havasıyla ne zaman karşılaşsam yüzümü ekşitirdim. o yüzündeki kerhen yapıyor ifadesi hep sinirimi bozmuştur, hatta kimi zaman o mahkeme duvarı gibi asık suratına ve somurtkan tavırlarına misilleme yaparak kanalı değiştirirdim. ama şimdi düşene bir tekme de vurmak olmaz. belki birbirleriyle danışıklı hareket etmişlerdir ayrılma konusunda.
ntv'den ayrılışıyla taşaklı bir gazeteci/programcı olduğunu bir kez daha göstermiştir. bir önceki taşaklılık örneğinde de atv'den gelen teklifi reddetmesiyle paraya tamah etmediğini göstermişti.
ntv'nin işine son vermesi nedense kahramanlık hikayesine dönüşüyor, duruşu-karakteri filanı süfer yorumları yapılıyor. (bkz: kovulmadım istifa ettim)
kendisinin büyük bir hayranıyım ancak güzelliğinden ötürü, yoksa ntv gibi mümkün mertebe tarafsız yayıncılık yapma uğraşındaki bir haber kanalında bile satır arası sözleri, bakışları, mimikleriyle safını hep belli etmiş biriydi. ayrıca kendine aşırı güven ve şişkin egosunun verdiği gazla bir cümleyi mesut yılmaz hızında kurması da ayrıca takdire şayan! bir olaydı. açın bakın ekşi sözlük'e, itü'ye ve buradaki 500'ü aşkın entrylere bir sürü eleştiri vardır hakkında, ama malum medya işten çıkarılışını hükümet baskısına yorunca banu güven de bir anda kahraman oldu. atv'den gelen teklifi reddetmişmiş, ulan hıyarağaları türk televizyonculuğunda bir habercinin ulaşabileceği en süt seviye ntv'dir, sonra habertürk filan gelir atv ne lan? asıl atv'de çalışırken ntv'den gelen bir teklifi herhangi bir sebeple reddetseydi o zaman işte bir duruşu varmış denebilirdi.
ntv'de çalışmasının sadece güzelliği ile ilintili olduğunu düşünenler var,şaşıyorum. bunu söyleyenlere tavsiyem, kendisinin vakti zamanında radikal ve rakidal 2'deki yazılarını okumalıdır. merkez medya gazeteleri ve televizyonları zaten ''tarafsızlıklarını'' sergilebilmek adına banu güven, ece temelkuran gibi gibi isimlere yer vermek zorundalar. bu zorundalılığın yavaş yavaş kaybolmasıyla birlikte, yaşananları kabullenemeyen gazeteci ve televizyoncularda işlerini bırakmaktadır, onurunu değil.