ezik,sıradan alelade demek isterdim ama vazgecmedim.. diyorum. herkesin beğendiği
o ekru renkte, boyundan bağlamalı olduğu halde çatalı görecek açıklıkta bağlanmış şifon gömlek altına, siyah kalem etek giymiş, siyah stilettolarıyla müdüre imza attırmaya giderken yuvarlak poposunu lıkır lıkır çalkalayıp, bir sağa bir sola titreterek yürüyen, masasına oturunca numaramatik şeyine basıp, yanlış sırada gidince trip atan, topluma mal olmuş görevliye aşık olanın sadece kendisi olduğunu sanan erkektir.
hayır sen kim? onun sana bakma ihtimali kim yani!
sen ki, üç kuruşluk işlemi bahane edip, yazın sıcağında merkezi klima sisteminde testis serinletme amaçlı bankaya giden adamsın.
senin neyine beyaz dantelli sütyeni gömleğin altından belli olan kadına aşık olmak!
Aynısının kasiyer kıza aşık olan versiyonları vardır.
Akşama kadar evde yaşayıp güzelliği internette gören, eşofmanını değiştirmeye üşenip bakkala üzerine hırka geçirip giden erkeklerimizin aşk sızısıdır. Sevin onları, yürekleri geniştir.
Kendi batınında, kendi hissiyatında, kendi teneke kafasında yankılanan seslerin muhatabından geldiğini zannediyor. iç sesini sen söylüyorsun sanıyor, ileri derece maalesef umudumuz yok. Çabaladık olmadı.
Arada nüksediyor böyle, Obsesif-kompulsif güdüleri tatmin olunca umulur ki kendi gidecek sanıyorsun ama gitmez, kovsan da hakaret etsen de istemem desen de gitmez.
Yeni hedef bulup kendi hür iradesi ile başkasına takıncaya kadar yeni kurban sensin.