Ülkedeki yönetimsel beceriksizliğin meydana getirdiği kaotik ortamda günah keçisi olarak bankaların seçilmeye çalışılmasıdır, başbakanın aylar önce ülkedeki ekonomik durgunluğun bertaraf edilmesine yönelik çabalarda bankaların yeterince istekli davranmadığını ileri sürmesiyle canlanan, SGK genel müdürünün bankalara "matematiği zorlaması" tavsiyesiyle devam eden tutumdur, neredeyse biz sözümüzde durmadık, maaşlara zam yapmadık, bu "zındık" bankalar neden emeklilere promosyon vermiyor? noktasına ulaşan soru sorma aymazlığıdır,
yeterince üzerinde düşünülmeden, yüzeysel bir bakış açısıyla bankalar antipatik gelebilir elbet, ancak unutulmamalıdır ki bankalar ekonomik küçülme ve fakirleşmeyle değil, girişimin, üretimin ve ekonomik canlılığın var olduğu müddetçe önem kazanır ve var olurlar,
siz gelin durmadan af çıkarın ve bankaların müşterilerle sözleşme ile belirledikleri faizlerin yarısını toprağa gömün, emeklinin maaşını her ay sistematik biçimde "tırpanlayın" sonra yine halkın önüne bankaları atın, bankalar kimsenin kafasına silah dayayarak kredi açmaz, bankalar yasalara uyumun had safhada olduğu kurumlardır, bankalar işlerinde titizce çalışırlar.
Siz kadrolaşın, emekliye memura vereceğiniz zammı yolsuzlukla hortumlayın,kar rekoru kıran dev gibi kurumları gazoz parasına satın, etiği hiçe sayın, çalışmayın,üretimi, tarımı, hayvancılığı bitirin,, çalışan bankaların karına göz dikin.yok öyle!
biraz adalet lütfen.
