Parası olan yine kazanır.
Uzun uzun anlatmaya gerek yok.
Bir örnek: emisyon da olan 1 milyon lira Varsa bunun 1 lirası kağıt para gerisi dijital rakamdır.
Altın hesabı açıp piyasada 100 kilo altın varsa bunun 1 kilosu külçe olarak finans kurumlarında ki kasalarda bulunur.
Unutmadan; ülkemiz değil tüm dünya kapital sistemi böyledir.
köye dönüp hayvancılığa başlarsak, çiftçilik yaparsak zaten paramız olur, zamanla azalarak tükenirler. ama biz bi araba bi ev için karin tokluğuna çalışıp aç kalmayi göze alıp kredi çeker gönüllü kölelige müptela olursak, 80 bin liralık eve 140 bin ödersek. sömürdükçe sömürecekler, kanımızı emecekler. kacisimiz yok.
Bankacılık sistemi çökmez. Sadece bankalar boşaltılır. Yani para bi yerden başka bir yere transfer edilmiştir. Çünkü emisyon teminatı karşılığı altın hâlâ kasadadır. Ha birgün tüm dünyada komple banka kavramı (faiz) yeryüzünden kalkarsa bilin ki zaten o gün deccâliyetin (siyonizm) bitirilip gebertildiği gündür.
Vandalizm, anarşizm ve despotizm çağı başlar. Modern zaman kölelerini eski zaman kölelerinden ayıran şey ekonomik düzenlemelerdir. Prangaların yerini ekstreler ve faturalar almıştır. Sistemin çöküşü kolonileşmeyi ve kast sistemini getirecektir. Oturup saatlerce kapitalizme sövebilirsiniz... Hakkınızdır. Sövgü penceresini kapatıp beyninizde birden fazla pencereyle olaylara bakarsanız, kapitalizmin cumhuriyetleri ve insan hakları özgürlüklerini beslediğini göreceksiniz. Bankacılık, ulaşım, petrol, elektronik, hukuk, kimya, tıp ve sair; kapitalizmin güven telkini ve yapay da olsa huzur aşısı ile mümkünleşmiştir. Güvenin olmadığı yerde hiçbir beşeri sistem varlığını koruyamaz.
Halkların kardeşliğine acı da olsa inanmayın. Çünkü halklar düşmanlıklarla birbirini var kılar ve bu varlık döngüsel kapitalizmin güven çarkıyla şekillenir. Çarklar banka, azı dişi faizdir.