dershanecilere acımak gibidir. bankacıların avantajı ise sadece hafta içi çalışmalarıdır. dershaneciler ise herkesin ense yaptığı cumartesi pazar günleri it gibi çalışırlar.
Bankaya kredi kartı borcumu yatırmak gibi amaçlarla gittiğimde gişe memurun kadının bana ayak üstü sigorta satma çabasını görünce daha da üzülürüm. belliki garibime bir kota vermişler, bunu dolduramazsa işten çıkarılmadan korkuyor. ya da oradan alacağı 3 kuruş prime bakıyor gözü.
şu banka sektöründe ki acımasız hayatı, bir çalışan bilir. bir de allah. şubeniz o ay ki kotasını mı yapamadı. doğru sahaya dükkan dükkan gezmeye. bankaya gelip bağırıp çağıranlara hiç girmiyorum. eskiden güzeldi bu meslek.
Eski bir bankacı olarak bu pazartesi sabahı içimi burkan durumdur.
Şimdi o bankacı gidecek şubeye, kapıda onlarca gremlin gibi insan saat 9 olsa da içeri girsek diye beklemekte. O psikolojiyle oradakileri yararak içeri girecek ve kapıda gördüğü tüm bu insanlarla birebir muhatap olacak.
- hoşgeldiniz, sıra fişinizi alayım.
+ var ya size çok açıyorum. ( der ve kaçar)
- dur kaçma! bari neden açıdığını söyle.
+ çalışma koşullarınızdan dolayı bayan!! ( kaçerken arkaya doğru bakarak)
bulundukları ortamın, o giyim kuşamın vs tüm havalarına-cakalarına rağmen bir çoğunun asgari ücret ya da ona yakın bir ücretle çalıştığını bildiğimizden dolayı duyduğumuz histir.
bütün yazılanlara katılmanın yanında , okadar ağır şartlarda geç vakitlere kadar otur çalış, sosyal hayatın olmasın sonra git bimden, şoktan adı sanı duyulmamış yoğurt, peynir, süt al. Hayat insana her an gülmüyor zaar.
21. yy. finansallaşma devrinin elleri kolları prangalanmış köleleridir. özel bankalarda çalışma koşulları, risk ve stresin yanı sıra üç kuruşa çalıştırılır bu insanlar.
Anne ve babası bankacı olan insanların (bkz: elytra) daha iyi anladığını düşündüğüm çalışma koşullarıdır. Biz de isterdik babamızın annemizin bizi okuldan almasını fakat olmayınca olmuyor.. içlendim.
kapitalist düzenin gereği olarak bankacılar da tüm plaza veya avm çalışanları gibi modern kölelerdir. ancak acınası durumları bu kölelikten ziyade, bu çalışma koşullarına rağmen aldıkları ücrettir. dışarıdan bakıldığında gayet güzel ve pahalı giyindikleri gözlemlenebilen bankacıların aksi bir şekilde kredi kartı limitleri hep doludur. acınasıdır evet.