üretime, sanayiye, tarıma bir faydası olmayan ve bütün bu saydıklarıma faizle para verip en çok kazanan sektör. kredi istediğinizde o paraya ihtiyacınız olmadığını kanıtlamınızı isterler sizden.
ama belki şöyle bir katkısı vardır; binlerce insanı istihdam etmeleri **.
ha bir de şubelerinin dekorasyonuna para harcamaktan hiç çekinmemelerinden dolayı boyacı badanacıya, dekoratöre. velhasıl, yokolması kahrolması gerekenler sınıfında, herzaman benim 1. sıramda * yerlerini korurlar.
bizim paramız ile bize hava atan, akıllı adamın pek işi olmayan bi kurumdur.
dünya da bir şeye ön yargısız yaklaşmam o da bankadır.
fatura ödemeleri haricinde akıllı adamın işi olmaması gereken kurumdur.
kapitalizmin ileri düzeyde uşaklarıdır.
zart kuru, bilmem ne çıpası, repo imiş şu imiş bu imiş.
tarıma ve sanayi üretimine dayalı bi ülke ekonomisinde devlet sanayicilere kredilerini kendi verse bugun devletimiz çok çok daha güzel yerlere gelirdi.
bimem ne miles diye bi kart var ya şu aralar, ulan bu adam beleş bir şey verir mi?
be hey kör cahil bu devirde kim kimi beleş bir şey veriyor ki?
yönetini halis süzme katıksız katkısız orrrrrospucocuklarından müteşşekkil işletme. onların yaptığı kan emiciliğini orospu cocukları bile yapmaz aslında.
çalışan olarak içinden benim bile kurtulmayı hayal ettiğim,dışardan bakanlar tarafından çalışanları paranın gözüne vuruyor zannedilen ama tam aksine üç kuruş alıp onu da işyerinde doğru düzgün giyinmek için harcayan,hep bir gün kendisine durmadan çemkiren müşterilerden birine dalıp ağzını burnunu kırmak isteyen,artık birçoğu sinir hastası olmuş,yaşama sevincini ve en önemlisi içindeki insan sevgisini yitirmiş,sabırdan bir gün çatlayacak olan zavallı insanların çalıştığı yerdir.
Bir miktar para verip belirli bir süre sonra çok para olarak geri alan kuruluşlardır.
(bkz: Tefeci)
Geri ödeyemediğinde hayatını kaydıran, evine icra gönderen, daha sonra da hapse attıran ,
Senelik kart işlem ücreti, cart işlemi, curt işlemi diye habire paranızı salakta götüren mekanlardır.
Kredi kartı adında çok tehlikeli bir silahları vardır, bir fırt çekmen ayıptır söylemesi çükü tuttuğunun göstergesidir.
güneşli havada şemsiyeyi elinize verir. yağmurlu havada elinizden alır. bankanın bankacılığın kısa tanımı budur piyasada. telafazu hoştur ama gerisi boştur.
iÖ. 2000 yıl önce dünyada borç veren sözleşmeli özel kişiler(şirketler) vardı. O zamanın şirketleri günümüz bankaları ile eşdeğer görebiliriz.
Efeste ki ilk bankalar çarşı önünde(artemis tapınağı ) bireer masa bulunup, özel kişiler tarafından borç,takas vs. yapılıyordu.bugüne bugün grekçede ''Trepeza'' (masa) anlamına gelen kelimeyi kullanıyorlardı.
Dünayanın ikinci bankası ise ,CYZiCUSS yani,Bandırmadaydı.
Dünyanın üçüncü bankası ise; iskendiriye de vardı. gündüz sıcaktan çalışamayan bankalar , işlerini geceleri gemilerde yaparlardı.
hiç biri yüzde yüz müşteri memnuniyeti sağlayamaz. türk insanı zaten araştırmaktan uzak olduğu için ülkenin en fazla atm sayısına sahip bankalarından birinin atm'sinin bulunamadığından yakınır ve en yüksek teknolojinin kullanıldığı en pahalı kart malzemesinin dandikliğinden dem vurur. o malzeme için başkaları ekstra para alırken bedavaya verirsen böyle tepene çıkar işte bu millet.
vadesiz hesapların belli kısmını merkez bankası'na yatırıp faizden para kazanan ve bu hesaplardan hesap işletim ücreti adı altında tamamen namus ve dürüstlük misali para alan, üstüne para ödediği vadeli hesaplardan ise bu parayı almayan yer.
unutmadan ekleyeyim kapitalist sistemlerin bekçi köpekleri bankaları kullanmadan da bir sürü şey yapılabiliyor.
borçluysan sesin çıkmaz derler ya; önce bi bakmışsın kredi ile birlikte bireysel emeklilik vermişler. birde ödeyemezsen diye kredi sigortası yapmışlar.