bulunduğu kurumun büyüklüğüne göre değişmekle birlikte, ortalama olarak yılın en az 4-5 ayı istanbul dışında 'yardıran' denetçi parçalarıdır. yapılası meslek değildir. zaten meslek hiç değildir. banka müfettişliği uzun süren bir staj dönemidir. yerse...
mesleğin dışarıdan bakılan cazibesi ile balıklama atlayan yeni yetme üniversite mezunlarının, idealleri ile şu an arasında yaşadıkları ikilem kolay değildir.
evet her zaman teftiş kuruluna girebilmek bir ayrıcalık olarak kalacaktır. lakin açıklayayım:
özlem, nereye giderseniz peşinizden gelecek bir ayak bağıdır artık. anneyi, sevgiliyi, arkadaşlarla nevizadede bira tokuşturmayı, cumartesi sabahı evde omlet yiyip çay içerek anlamsızca televizyona bakmayı özler. özlememeyi özler.
efendim tüm bunlara neden katlanıyorsun o zaman dendiğinde cevap basittir. iyi bir kariyer başlangıcıdır banka müfettişliği, ama başlangıç olarak kalmalı, meslek haline gelmemelidir.
iyi para kazandıran bir meslek.
ancak turnede ailesinin yaşadığı şehre gidip yoğunluktan onlarla görüşecek zaman bulamadan kendisini başka bir şehirde bulmak gibi dezavantajları vardır.*
zart diye gelir bunlar şubeye. çoğunlukla pazartesi sabahı şubenin içerisinde bulursunuz kendilerini. ama zaman zaman kasa kontrol amaçlı mesai bitimine doğru da şöyle bir uğrayabilirler tabi.
ilk geldiklerinde kimseyle muhattap olmaz, selam vermezler. kişisel algılamayınız. önce, bir usülsüzlük olup olmadığını kontrol ederler. bir şey olmadığına kanaat getirirlerse size karşı insanlık belirtileri göstermeye başlarlar merak etmeyin. *
velhasıl, eğer satışçıysanız sizi sorguya çekerler, habire çağırıp " bu kredi geri ödemelerinde neden sorun var, bu şahıs ne iş yapar, işyeri nerededir" vb. şeklinde sorular sorarlar. operasyonda iseniz tutar kasa biter tasadır olay. imzalarda falan bir sorun yoksa teftiş sorunsuz biter gider.
her sabah otel odasında uyanınca ben hangi şehirdeyim diye kendine sorduğu,
sonra yüzünü bir jiletle temizlediği,
ciks giyindiği,
tek başına kahvaltı yapacağı kahvaltı salonuna indiği,
evini valizinde taşıdığı,
şube personeliyle sohbet etmek için can attığı ancak kendine yediremediği ya da meslek icabı sohbete etmemesi gerektiğini düşündüğü,
arkadaş çevresinin teftiş kurulundaki müfettiş sayısı ile sınırlı kaldığı...tespit edilmiştir.
Yaptığı işin doğası gereği denetlediği insanlara karşı ketum olmak zorunda olan meslek erbabıdır. Ketumluğu zorlanmadan yapan hatta bundan sadistçe keyif alan ve şube personelini potansiyel suçlu hatta böcek olarak gören modelleri vardır. Diğer bir model de işi hayat tarzı olarak değil de herkes gibi para kazanma aracı olarak gören müfettişlerden oluşur. Şubecilere karşı mesafeli olmayı bilen ama gereksiz ağalık taslamayandır. ikinci modelin iyi niyetini suistimal edip tepesine çıkan şube personeli de ayrı bir programın konusudur. Bu durumla karşılaşan müfettişlerin bir kısmı bir önceki gruba yatay geçiş yapar bir kısmı ise insan sarrafı olarak kime sert kime insani davranması gerektiğini öğrenir. Velhasılkelam herkes işin gerektirdiği mesafede ve samimiyette olmalıdır ki kimse üzülmesin. Ha bir de.. hiç bir otel yoktur ki evin sıcaklığını versin.*
Bankayi kontrol etmeye gelen ust duzey gorevlidir. O gelmeden once butun bokluklar halının altina atılır, herkes kendine dikkat eder. Şube müdürünün gotunde yusufçuklar uçuşur.
Şube personelinin "sizin de işiniz zor müfettiş bey" geyiğiyle muhabbet kurmaya calistiklari insanlardir.
Yol müziklerinin hastasidirlar bitek. Yillik ortalama 30.000 km leri vardir.
3 yil icinde hangi sehirde nerde kalinir ne yenir ne icilir bilecek turden bir gezi rehberine donusurler.
En temizi bikac yil bu isi yapip kacmaktir. Kendimden biliyorum.