banka faizinin neden günah olduğunu anlayamamak

entry55 galeri2
    0.
  1. günümüzün en büyük hırsızları olan bankalardan rant sağlamak olsa gerek..
    Muhtaç birisini sömüren banka, sana bir kaşık ikram eder..
    bu ne senin ne bankanın hakkıdır.
    2 ...
  2. 1.
  3. haksız emeksiz, kazançtır çünkü. alınteri yoktur. para satmanın nesi helaldir diye sormazlar mı insana ayrıca ?
    6 ...
  4. 2.
  5. 3.
  6. enflasyonun var olduğu bir yerde vade farkı adıyla alınan enflasyon farkı helaldir. ama enflasyon farkının üzerinde alınan yada verilen farklar faize girer ki bununda haram olması kadar doğal bir şey yoktur.
    4 ...
  7. 4.
  8. emeksiz kazanç kişide paranın değer olduğu izlenimini doğurur paranın değer olması ise üratmeyen bir sistem olarak tezahür eder
    üretmeyen sistem de ekonomik ve sosyal çöküşe gider.
    (bkz: yunanistan neden battı)
    2 ...
  9. 5.
  10. bankalardan faiz almazsan kimse parasını bankaya yatırmaz, yastık altı yapar. yastık altında duran para ekonomide dönmez, böylece fon açığı bulunan bankalar borçlanmak isteyen yatırımcılara borç veremez. bunun sonucunda üretim durur, finansal piyasalar çöker. sonra ne mi olur; islam ülkelerine bakın.
    eminim burada faiz diye bahsedilen şeyde de bir farklılık vardır, yoksa olmaz yani.
    0 ...
  11. 7.
  12. günümüzün en büyük hırsızları olan bankalardan rant sağlamak olsa gerek..
    muhtaç birisini sömüren banka, sana bir kaşık ikram eder..
    bu ne senin ne bankanın hakkıdır.
    0 ...
  13. 8.
  14. 9.
  15. 10.
  16. Bankalar hali hazırda ana paranız karşılığında faiz vermektedir. Sizin ana paranızla ise 1'e 10 katmaktalar. Yani alan memnun veren memnun Allah niye rahatsız?
    8 ...
  17. 11.
  18. Normal olan anlayamamaktır.

    Faiz günahtır lafını çok duyarsın. Çünkü birileri ekonomi ile islam dini arasına derin bir çizgi çekmek ister.

    Ayrıca bilimle islam arasına çizgi çekmek de isterler ve evrime inanmak günah falan da derler.
    18 ...
  19. 12.
  20. " kasa her zaman kazanıyor birazda biz kazansak nolur allahım " diyen hem dininden hemde onun gözüyle haram olan şeye yöneldiğini sanan kişinin yakarışıdır çok duymuşluğum var anlatsam da anlamadılar hala boş yakarışlar.
    0 ...
  21. 13.
  22. Osmanlıda %12 faiz helaldir ebu suud fetvası ile sabittir.
    0 ...
  23. 14.
  24. Sıradan bir putperest için sıradan bir günün sıradan bir saatinde gelen ilhamın dışa vurumu. Sanki aq enflasyon yeni icat olmuş, eskiden fiyatlar hiç artmazmış, 5000 sene önce yumurta kaç paraysa 500 sene önce de aynı fiyatmış gibi konuşacağına ben faiz alıyorum haram evet günahımı da kabul ediyorum desen hiç olmazsa bir haramı helal yapmanın vebalini taşımazsın birgün de bu günahdan vazgeçersin belki.
    1 ...
  25. 15.
  26. banka benden faiz aldığında günah olmuyor mu ? paramı çatır çatır kullandığında benim hakkımı tam manasıyla veriyor mu ?
    0 ...
  27. 16.
  28. yaw sktr edin şu akabe mollalarını

    yıllarca vatandaşa enflasyonun bile altında faiz verip

    yancısına betonlamarı yaptrdı, bir de şikayetçi olmuşlar

    karadenizlinin akli

    oynar cöti başi.
    1 ...
  29. 17.
  30. = enflasyonun ne olduğunu ve tedbirinin ne olduğunu anlamak.
    0 ...
  31. 18.
  32. çünkü hiç emek sarf etmeden para üzerinden para kazanma düşüncesidir. hatta Büyük Yunan filozofu Aristo Politika adlı meşhur kitabında şöyle der: “En çok tiksinmeyi hak eden, faizciliktir: çünkü bundan sağlanan kazanç, doğrudan doğruya paranın kendi varlığından ileri gelir ve paranın doğuşuna yol açmış olan ereğe aykırıdır. Zira para mübadele için yaratılmıştır; oysa faiz paranın miktarını çoğaltır. Dolayısıyla da doğaya en aykırı düşen para kazanma tarzıdır.”
    1 ...
  33. 19.
  34. Faiz haramdır.
    Hangi faiz ve kimin verdiği haram?
    işte burada sağlıklı çağa uygun bir tanımlama yapılmadığı için insan çıkarı dini ve ekonomik sistem arasında isteyerek veya istemeyerek bir tercih yapmak zorunda kalıyor.

    islâm kendi içinde bir ekonomik sistem yaratmadı-yaratamadı. Sosyal hayatın içinde din; bir çıkar, insanları kullanma aracı, iktidarların kendine kutsallık katarak hâkimiyet ve icraatların sorgulanmasını önleme aracı olarak kaldığı için gelişen çağ ve ekonomide (siyaset, ticaret, hukuk) bir aktör, sistem olarak islam tercih olamadı.

    Şu an hangi ülke hangi ticari kuruluş veya finans yapısı olursa olsun faizsiz kazanç sağlıyor ya da fonlama kredilendirme leasing satınalma vb işlemlerinde faiz almıyor olsa da bu sadece kâğıt üzerinde örn: kâr payı yazısını faiz diye değiştirin kurumun yapısı sistem işlem olarak dünyanın neresinde olursa olsun sıradan bir banka finans kurumunun aldığı faiz den bir farkı yoktur.

    Daha da amiyane bir tabir ile bir şişe içine rakı koyup üzerine zemzem suyu yazsanız bu rakıyı zemzem yapmaz. Aynı şekilde zemzem koyup üzerine rakı yazsanız bu sefer de zemzem rakı olmaz.
    işte ülkemiz ve dünya da faizsiz kazanç diye insanların tercih ettiği finans sistemi aktörleri böyle bir yapıda.
    Evet, faiz haramdır.
    ilk önce faizin ne olduğuna bir tanım ve karar vermek gerekir.
    Kur'an da namaz soyut bir tasvir ile insanlara bildirilmiş iken, biz her ayrıntısını şeklini zamanını kültüre coğrafya (zaman dilimi açısından) kaç rekât olacağı (mezheplere göre) vb en ince ayrıntısına kadar çeşitlendirilmesini yapmış ve sosyal hayata sokmuş iken faiz konusunda ekonomik ve ticaret alanında bunu yapmamışız.

    Evet, biz dini iki şeye karıştırmamışız.
    1- cebimize.
    2- uçkurumuza.
    1 ...
  35. 20.
  36. senden aldığı parayı kötü yolda kullanıp sana faiz veriyor . senin yapamadığın kötülüğü ben senin yerine yaparım diyor .

    seni de kendisine ortak ediyor .

    sende kötülerden oluyorsun .

    yoksa durduk yerde kim kime para verir ki .

    salakmısın sen .

    sen bana 5 lira ver bende sana 10 lira vereyim .

    heleki böyle bir zaman da !
    7 ...
  37. 21.
  38. salaklıkla alakası olmayan "anlayamama".

    ticaretten para kazanmakta bir beis yok. ama bak bu da tartışılır. nasıl ticaret? ne kadar karla yapılan ticaret?

    sandığı 10 alıp 50'ye satmak da ticaret mesela.

    sağlam sermayen olması durumunda tekel olup ticaret yapmak da ticaret.

    böylesi ticaret içine siniyor mu?

    bir de soranlara katılım payı deriz ortamlarda.
    3 ...
  39. 22.
  40. bankalar insanların kanını emiyor kanını .

    bankalara sırtını dayayanlar bunları ancak inkar ederler .

    senden parayı alıp acaba nerelerde kullanıyor .

    hayır işleri yapmadığı kesin ! hayır işleri yapmıyorsa geriye şer işleri kalıyor tabi ki .

    bir fakirin karnını doyuran banka hiç görmedim ama o fakirin evine icra gönderen banka çok gördüm .
    0 ...
  41. 23.
  42. FAiZ YASAĞININ NEDENLERi

    Yukarıdaki ayet ve hadisin (diğerleriyle birlikte) işaret ettiği ikinci hayatî nokta; ribanın (faizin) haksızlık kaynağı olduğudur. Ödünç karşılığında ayrıca bir fazlalık (riba) alınması halinde ya alacaklı ya da borçlunun haksızlığa uğraması kaçınılmazdır. Ülkemiz ve dünya finans hayatı bu hususu doğrulayan örneklerle doludur. Zaten bankalar icat edildikleri Batı dünyasında, “müşterilerin üzerine güneşli havada şemsiye tutup, yağmur başladığında çeken kuruluşlar” olarak tanımlanır Yakın tarihimizde yaşanmış olaylar hem ödünç verenin hem de alanın birbirini ve sonunda masum halkı mağdur ettiği çok sayıda dramatik olaylarla doludur. 80’li yıllarda 7.500.000 liraya alınan bir belge ile nereden türediği bilinmeyen bankerler küçük bir büro ile halkımızdan faiz karşılığı büyük meblağlar topladılar. Emekli maaşları, ücretler, faiz hevesi ile bankerlere yatırıldı; hatta içinde oturduğu konutunu satarak kiraya çıkan bir çok kimse parasını bankerlere yetiştirdi. Sonunda bankerlerin sınırsız sahtekârlığı ile para sahiplerinin saflığı (biraz da aç gözlülüğü) yüzünden işler o kadar çığırından çıktı ki, saadet zincirini biraz daha uzatmak için bir günlüğüne dahi faizli para alındı. Ve nihayet bankerler topladıkları para ile birlikte ortadan kayboldular. Yakalananlardan da bir şey geri alınamadı. Ancak bankerlerin bazıları öldürüldü, çoğu hapse mahkum oldular. "Bankerlik faciası" olarak ekonomi tarihine geçen bu olaylar sırasında millet devletin gözü önünde fütursuzca soyuldu. Özellikle başta istanbul olmak üzere memleketimizin her vilayetinde esnaf ve tüccardan tefeciye borçlandığı için batanlar olduğunu biliriz. Bazen de gırtlağa kadar borca battıktan sonra tek çıkış yolu olarak tefeciyi öldürenleri de duyarız.

    1996 yılındaki Nesim Malki cinayeti borçluların da her zaman için masum olmadığını gösteren başka çarpıcı bir olaydır. 1994 krizi patlak verdiğinde bankalar ertesi sabah müşterilerine kısacık bir yazılı not göndererek kredi hesaplarına %700 faiz uygulama kararı aldıklarını bildirdiler. Birkaç gün içinde çok sayıda fabrika ve iş yeri kapanmak zorunda kaldı.. Hükümet aceleyle başlattığı sınırsız mevduat garantisi bankada parası olmayanların sırtından faiz hırsına kapılanları koruyan bir kalkan oldu 2000 kasım ve 2001 şubat ekonomik buhranında kredi faizleri aniden %3000 lere çıkarıldı. Sayısız firma iflas ederek ticarî hayatına son verdi.

    Öte yandan, bazı iş adamları da bankadan aldığı krediyi işe yatırmayıp kişisel hesaplarına geçirdi. Bizzat banka sahipleri kendi bankalarını hortumlamakta beis görmedi. Sonuçta yirmi iki banka battı, sahipleri hapse girdi ve kamuoyu önünde haysiyetleri ayaklara düştü. Krizin tüm zararları kamu tarafından yani milletçe üstlenildi.

    Özetle, faiz yasağının hikmeti; ya alacaklı, ya borçlunun, ya da yukarıdaki örneklerde anlatıldığı gibi, her ikisinin haksızlık kaynağı olması ve sonunda toplumun diğer kesimlerinin müstahak olmadığı halde zarar görmesidir. Günümüzde finans araç ve kuruluşları çok çeşitlendiğinden, faiz olgusu değişik maskelerle, ama hemen her ekonomik olayda karşımıza çıkmaktadır. Bizim görüşümüze göre, böyle bir ortamda, herhangi bir mâlî işlemin faiz yasağı kapsamına girip girmediğini tayin ederken, elimizdeki ölçüt, söz konusu muamelelerin borçlu veya alacaklı yahut da toplum için herhangi bir haksızlık yaratıp yaratmadığı olmalıdır.

    https://sorularlaislamiye...en-haramdir-hikmeti-nedir
    1 ...
  43. 24.
  44. bu konuyu bir de diyanet işleri başkanlığı'na sormak gerek. kendileri faizden iyi gelir etmiş, ya!...
    2 ...
  45. 25.
  46. Özel veya tüzel birileri başka birilerine anapara olarak bir miktar para vermektedir. Lâkin, bu masum bir borç verme olayı değildir. Parayı veren, bir dizi “belirleme”de bulunmaktadır. Belli bir süre ve verilenin üstüne eklenecek yine belli bir miktar söz konusudur. Parayı veren bir şeyler “ister” ve istediği “olur”. Buna hiç şüphesi yoktur. Kısacası, faizci kendinden oldukça “emin”dir. Öbür tarafta ise tarlasında buğday ekmiş biri, ya da çarşıda satıcılık yapan biri, kazancı konusunda herhangi bir belirlemede bulunmuş değildir. Ne kazanacağı süre, ne de kazanacağı miktar bellidir. Bu yüzden sık sık dua eder. Siftah etti mi, rızkı Verene şükreder. Hasılı, rızkın gelişi ile Rızkı Gönderen bir çağrışım olarak sürekli hatırındadır. Sebepler dairesinde yapacağını yapar. Ancak, bilir ki bu sebepler her zaman ürünün beklendiği gibi alınması veya malın umulduğu gibi satılması için yeterli değildir. Bu yüzden kendi çabasını, rızk için gerekli olmasına karşın yeterli olmayan bir sebep olarak görür. Kendinden çok fazla “emin” değildir. Bu iki tablo arasında oldukça önemli bir fark vardır. ilkinde sebepler dairesi büyük ölçüde kuvvetlenip kalınlaşmaktadır. Biri, -rızkını değil- gelirini belirlemiştir.(determinizm).

    Faiz burada bu belirleyicilik imkânını sağlamakla, faizi vereni ubudiyet ortamından uzaklaştırmaktadır. Zira esbap perdesi dehşetli bir şekilde kalınlaşmakta, esbaba yaslananlar da istediklerini yapabiliyor olmanın sarhoşluğuyla bir rububiyet vehmine kapılmaktadır. Başka bir deyişle faiz, insanı tesiri esbaba veren bir gaflet ortamına başarılı bir şekilde çekmektedir. Bu ise bir “titreşim hâli” olan ubudiyet tavrına kapalı bir hâldir. Korku ile ümit; hayat ile ölüm, ve açlık ile tokluk ortasında bir yerde bulunan insanoğlu, bunun farkına vardığı oranda mü’mindir. işte faiz bu farkın farkına varılmasını önlemektedir. Ve galiba haram oluşunun da bir sırrı budur. islamiyet'te faiz yasağının ayrı bir ehemmiyete haiz olduğu kuşkusuzdur. Konunun önemi, Kur’an ve hadislerde şiddetle men edilen faizin, (islamî olmayan) günümüz ekonomisinde kilit kavramlardan biri olmasından ileri gelmektedir. O kadar ki, çağdaş ekonominin, faiz politika ve uygulamalarıyla akort edildiğini söylemek fazla bir abartı sayılmaz.

    https://www.yeniakit.com....-hikmet-nedir-284276.html
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük