cehennemde kütükmüş, zebanilere malzeme olmakmış, bunların herbiri bir korkudur insanoğlunun içinde. işte bu yüzdendir ki ne kadar zeki olursa olsun her insan cesaret edemez bilgi haznesini yaşamla yüzleştirmeye, bu yüzdendir ki en temel değerleri sorgulamaya yeteneği yetse de cesareti yetmez çoğu insanın...
ancak bildiklerini hayatı ile yüzleştirmeye cesareti olan insanlar için bu korkunun bir değeri yoktur ki dindar kesimin ateistlere yakıştırdığı "allah korkusu yok" sıfatı da buradan gelir. bunu yapabilen insanlar için kutsal olan gerçek değildir, ona ulaşmak için yapılanlardır. bu ikileme düşen insanlar için kutsal olan tanrı'nın varlığı ya da yokluğu değildir inanın bana, tanrı olsa bile, sonunda kendini tekrardan tanrı'nın varlığına inandırsa bile bu gerçeğe, başkasının değil kendi gerçeğine ulaşmak için yaptıkları, vazgeçtikleri, kopmalarıdır kutsal olan.
tamam, tanrı bizi yarattı, sağolsun varolsun. şu an varlığımızı ona içinde yaşadığımız dünyayı da peygamberi muhaammed'e borçluyuz, ona da eyvallah. ancak bize burda çektirdiği acıların ve azabın ya da yaşattığı mutluluğun ve ferahın ona ne getirisi var? sırf ona itaat edeceksek cennete etmeyeceksek de cehenneme yollanmak için mi gönderildik bu dünyaya? kimin ona secde edeceğini kimin de kazan kaldıracağını görmek mi tüm olay? ayriyetten neden en büyük günah seni sorgulamak? açığa çıkacağından korktuğun sırların mı var? bu ne özgüvensizlik? tanrısın sen ya, kudretin, sametliğin, gücün mutlak hakimisin, neden insanların üzerine gitmesinden bu kadar çekiniyorsun?
bu sorular sabaha kadar sürer. ancak bir şey asla değişmez:
kutsal olan hakikat değil ona ulaşmak için katedilen yoldur.
düşündüğünüzde bazen doğru gelebilen önerme. tanrı çok güçlü her şeye sahip birden bire ben insanları yaratayım onları sınava sokup hayatlarını s.keyim diyor. hiç insanlara ihtiyacı olmadığı halde onları kendisine inanıp ibadet etmekle sorumlu tutuyor. sonrada aralarından bir kısmı bunu yapamadı isyan etti diye cehenneme atıyor. ne kadar güzel hem güçlü ol sonra kendinden güçsüzlerin zor durumda kalmasına izin ver birde onları cezalandır bu tamamen bencilliktir. ateist değilim ama bu düzen hiç hoşuma gitmiyor artık.
insanoğlunun kendi kendine cevabını bulamadığı soruları tanrının üzerine attığı suçlayıcı cümle. aslında durum açık, din gerçekten derin bir konudur ve insanın aciz aklı allahın sonsuz merhametini ve varlığını tek başına kavramaya yetmez. bu soruları cevaplayamayan insanda suçun kendisinde değil onu yaratan rabbinde olduğunu düşünür. ondandır ki allah kullarına peygamberler ve ayetler yollamıştır. allahın bizi neden yarattığını oturduğun yerden sorgularsan girmiş olduğun yanlış yolda vitesi 5'e takarsın sadece. aç kuranı her soruna cevap bul, zaten kuran-ı kerim'i bir insanın yazamayacağı ve içindeki bir sürü bilimsel sır kanıtlanmış. tabiri caizse 1400 yıl içindeki bilimsel gelişmelerle kalitesi tescillenmiş. otur oku. ha okumam ben dersen tanrı'yı da suçlayamazsın. kitabını okumadığın yazarın ideolojisini eleştiriyorsun sonra da etrafa asilik taslıyorsun. allah kullarını yakmak mı istiyor? diyorsun. o allah o kadar merhametli ki; sen ne bok yersen ye "benim varlığama ve birliğime kalbinde zerre kadar inanç olan herkes cennete girecek" diyor. çok şey istemiyor seni yoktan var eden rabbin sana sonsuz bir saadet vaadediyor. tek istediği ona ve peygamberlerine iman edip, rabbini tanıman. yaa herşeyi geçtim, insanlık tarihi boyunca "ayrı" dönemde yaşamış bütün peygamberler aynı şeyi söylüyor "bizi yaratan bir rab var" hepsi mi yalan söyledi. ne çıkarları oldu hayatları boyunca çile çekmekten başka, hepsi sefalet içinde yaşadı. ama ne dersem diyim inanmayan adam inanmaz. ama sen inanmasan da merak etme o sana inanıyor.
yani buradan hareketle Allah'ın kendi isteği uğruna yine kendisini bilmeleri için insanı yarattığı, yani Allah'ın kendi isteklerini yerine getirdiği, kendi istediğini umursadığı sonucunu çıkarabiliriz elbet...
ancak insana özgü ego-megalomanlık gibi nitelikleri Allah'a yakıştırmak, bunu da ne idüğü belirsiz 3 paragraf gibi duran aslında tek cümle olan, kuşlar çiçekler böcekler vs. vs. nesnelerle donatılmış sanki edebi bir değeri olduğu zannedilerek yazılmış bir entry ile açıklamak ne kadar gülünç bir durum...
insanın sahip oldugu tüm nitelikler Allah'ın yansımasıdır der Kuranda, ama Allah hepsini sınırlı ölçüde vermiştir insana, kendisinde ise sonsuzdur, bu yüzden ne beyinyıkayıcıya ihtiyacı vardır ne de insana verdiği egoyu kendisinde aramasında... insan beyni Allah'ın vergisi Allah kaynaklı olduğu için, beyinde her zaman bir Allah bilinci olacaktır.
üstelik bu sözü Tanrının sarfettiği söz ediliyor? hangi basın yayın kuruluşuna yaptı bu konuşmayı? biz neden kaçırdık?
Allah insanlar için son sözünü kuran'da söylemiştir...
tanrı kendini herkesten üstün göremez, zaten tanrı herkesten üstündür.
lakin üstünlük vasfının gerekleri yerine getirilmezse, bunun hiçbir anlamı olmayacaktır.
tanrı zaten tanrı olduğu için, onun tanrı olmasının bir ayrıcalığı yoktur,
ne bizler için, ne de kendisi için.
ne bir başarı öyküsü, ne bir çaba, emek, zahmet, akıl, zeka. bu unsurlardan hiçbirinin olmadığı bir üstünlük,
var olmanın anlamsızlığı ile açıklanabilir sadece. tanrı eğer varsa,
hiçbir 'şey'e üstünlük taslayamaz. insana bile.
insana üstünlük taslamak için insanı var etmişse bile,
iradesi dahilinde var olmayan insan, tanrıya boyun eğmediği taktirde,
tanrının bu megolonik tavrına karşı başkaldırarak, iradenin ne demek olduğunu gösterir.
kısacası,
en azından, minimum 6.000.000.000-1 sonucu çıkar.