Cem Adrian 'ın "Kayıp Çocuk Masalları" adlı albümündeki akıllara zarar şarkısı.
sessiz, yorgun, ağır, gözkapaklarım kapanıyor yine yine yıkık, dökük, bu şehrin duvarları birer birer üstüme yıkılıyor yine yine kuş sürüleri terk ederken bu şehri, ardında yoksul ve kimsesiz çocuk gibi bırakıyor yine yine ve sonbahar sinsice yaklaşarak peşinde köpek gibi bir yalnızlığı üstüme sürüklüyor yine yine sözler hep yalan! yeminleri unut! bir veda bir sebepsiz tokat gibi çarpıyor yine yüzüme şarkılar yalan! duyduklarını unut! bir hikaye rüzgarın ellerinde savruluyor yine yine! kestim! akıttım! damarlarımdaki kanımda akan o kirli siyah yalanları! olmadı! sildim! çıkardım! yüzümden kazıdım yüzüme çizdiğin o siyah derin yazıları! olmadı! kustum! tükürdüm içimde senden kalan o keskin o acıtan hatıraları! olmadı! söktün! defalarca diktim o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı! olmadı! bana ne yaptın ne yaptın ne yaptın ne yaptın çocuk! niye yaptın niye yaptın niye yaptın çocuk! göremiyorum, duyamıyorum artık dokunamıyorum çocuk! anlatamıyorum anlatamıyorum artık ağlayamıyorum çocuk! inanmıyorum inanmıyorum artık inanamıyorum çocuk! bilmiyorum bilmiyorum artık sevemiyorum çocuk! ne yağmur, ne kar, ne yüzüme vuran rüzgar, canımı yakan acıtan sonbahar, daha dinmedi çocuk! seni silmedi çocuk! alev alev yanan kirpiklerinden saçilan kivilcimlarinla başlayan bu yangin daha sönmedi çocuk! sönemedi çocuk! bu viran şehirde, bu viran hikaye henüz bitmedi! bitmedi bitmedi bitmedi çocuk! bitemedi çocuk! bu aciz şarkılar, bu aciz dualar seni geri getirmedi getirmedi getirmedi çocuk! dönmedin çocuk! bana ne yaptın ne yaptın ne yaptın ne yaptın çocuk! bunu niye yaptın niye yaptın niye yaptın niye yaptin çocuk. bugün günlerden hiç. benim adım yok. kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek. savruluyor rüzgarda yaprak gibi kalbim, uzaklarda bir yerde. kalbim kayıp. karanlığa dokunabiliyor sanki ellerim. sadece sesler duyuyorum. ayak sesleri uzaklardan. susuyorum. sessizlik keskin. bekliyorum. beklemek keskin. burdan gitmem gerek. her şeyi unutmam gerek. acımıyor bileklerim. acımıyor hiç! acımıyor ellerim, avuçlarım. acıtmıyor hiçbir şey. acımıyor tenim, dokunduğun yerler. acımıyor artık kalbim. kalbim. sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ellerimin izlerini. sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki kaderimin sökülüşünü. sadece sessizce durup öylece izlemek istedim bir meleğin ellerindeki kalbimi. sadece öylece durup sessizce izlemeyi istedim, sadece bir meleği sevmeyi. hep bir şey eksik gibi ve hep bir şey yarım ve hep bir şey yok artık sanki. ne bir isim var duvarlarında, ne de okunabilen bir cümle. sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ölümümü. öyle beyaz ve öyle, öyle maviydi ki. öyle güzeldi ki ve öyle, öyle masum ama. öyle yanlış öyle, öyle yanlış ki ve öyle ve öyle çocuk. kalbim. tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak, uyumak istiyorum..
aşık olmaya hazır , yada yatağa bir an evvel girmeye hevesli hatunun, zor kadındım nasıl oldu böyle imajı çizmek için kullandığı cümleciklerden yalnızca biri.
evet,sana soruyorum.nasıl başardın bunu? halbuki hiç tanımıyordum seni,çok eski olmayan bir zamana kadar.şimdi ve bundan sonra ise,tanınmıyorum artık.hadi söyle şimdi;bana ne yaptın?
"...bugün günlerden hiç. benim adım yok. kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek.
savruluyor rüzgarda yaprak gibi kalbim, uzaklarda bir yerde. kalbim kayıp.
karanlığa dokunabiliyor sanki ellerim.... "
Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ölümümü.
Öyle beyaz ve öyle, öyle maviydi ki. Öyle güzeldi ki ve öyle, öyle masum ama.
Öyle yanlış öyle, öyle yanlış ki ve öyle ve öyle çocuk.
Kalbim. Tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak,
UYUMAK iSTiYORUM...
harika bir cem adrian şarkısı.
cem adrian''ın insanı kendinden alan, akıllara zarar haykırışıdır.
--spoiler--
tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak, uyumak istiyorum.
bugün günlerden hiç. benim adım yok. kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek.
--spoiler--
Alev alev yanan kirpiklerinde saçılan kıvılcımlarınla başlayan bu yangın daha sönmedi çocuk!
(Öyle güzeldi ki ve öyle... )
Sönemedi çocuk!
(Öyle masum ama...)
Bu viran şehirde, bu viran hikaye henüz bitmedi!
Bitmedi bitmedi bitmedi çocuk!
(Öyle yanlış öyle...)
Bitemedi çocuk!
(Öyle yanlış ki ve öyle...)
Bu aciz şarkılar, bu aciz dualar seni geri getirmedi getirmedi getirmedi çocuk!
(ve öyle çocuk)
Dönmedin çocuk!
(Kalbim...)
Bana ne yaptın... Ne yaptın... Ne yaptın... Ne yaptın çocuk!
(Tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak)
Bunu niye yaptın... Niye yaptın… Niye yaptın... Niye yaptın çocuk!?
(Uyumak istiyorum... )
giriş kısmını rammstein'ın "fruhling in paris" şarkısına benzettiğim cem adrian şarkısı. sanıyorum ki, bunu dinlemek mazoşistçe bir eylem oluyor. tekrar tekrar ve tekrar dinlettiriyor kendini namussuz!
bugün günlerden hiç.
benim adım yok.
kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek.
savruluyor rüzgarda yaprak gibi,
kalbim,
uzaklarda bir yerde.
kalbim,
kayıp.
sessiz, yorgun, ağır, gözkapaklarım kapanıyor yine,
yine,
karanlığa dokunabiliyor sanki ellerim.
yıkık, dökük, bu şehrin duvarları birer birer üstüme yıkılıyor yine,
sadece sesler duyuyorum.
yine,
ayak sesleri uzaklardan.
kuş sürüleri terk ederken bu şehri, ardında yoksul ve kimsesiz çocuk gibi bırakıyor yine,
susuyorum.
yine,
sessizlik keskin.
ve sonbahar sinsice yaklaşarak peşinde köpek gibi bir yalnızlığı üstüme sürüklüyor yine,
bekliyorum.
yine,
beklemek keskin.
sözler hep yalan! yeminleri unut!
bir veda bir sebepsiz tokat gibi çarpıyor yine,
burdan gitmem gerek.
yüzüme,
şarkılar yalan! duyduklarını unut!
bir hikaye rüzgarın ellerinde savruluyor yine,
herşeyi unutmam gerek.
yine!
kestim! akıttım! damarlarımdaki kanımda akan o kirli siyah yalanları!
acımıyor bileklerim.
olmadı!
acımıyor hiç!
sildim! çıkardım! yüzümden kazıdım yüzüme çizdiğin o siyah derin yazıları!
acımıyor ellerim, avuçlarım.
olmadı!
acıtmıyor hiçbir şey.
kustum! tükürdüm içimde senden kalan o keskin o acıtan hatıraları!
acımıyor tenim ve acımıyor.
olmadı!
dokunduğun yerler.
söktün!
defalarca diktim o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı!
acımıyor artık kalbim.
olmadı!
kalbim.
bana ne yaptın,
ne yaptın,
ne yaptın,
ne yaptın çocuk!
sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ellerimin izlerini.
bana ne yaptın,
ne yaptın,
ne yaptın,
ne yaptın çocuk!
sadece sessizce durup öylece izlemek istedim bir meleğin ellerindeki kalbimi.
niye yaptın,
niye yaptın,
niye yaptın ah, çocuk!
sadece öylece durup sessizce izlemeyi istedim, sadece bir meleği sevmeyi.
göremiyorum, duyamıyorum artık dokunamıyorum çocuk!
hep bir şey eksik gibi ve hep bir şey yarım ve hep bir şey yok artık sanki.
anlatamıyorum anlatamıyorum artık ağlayamıyorum çocuk!
ne bir ışık var, ne de bir şarkı artık sokaklarında bu kaybetmiş şehrin.
inanmıyorum inanmıyorum artık inanamıyorum çocuk!
ne bir isim var duvarlarında, ne de okunabilen bir cümle.
bilmiyorum bilmiyorum artık sevemiyorum çocuk!
sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ölümümü.
ne yağmur ne kar ne yüzüme vuran rüzgar, canımı yakan acıtan sonbahar daha dinmedi çocuk!
öyle beyaz ve öyle..
seni silmedi çocuk!
öyle maviydi ki.
alev alev yanan kirpiklerinden saçılan kıvılcımlarınla başlayan
bu yangın daha sönmedi çocuk!
öyle güzeldi ki ve öyle,
sönemedi çocuk!
öyle masum ama.
bu viran şehirde, bu viran hikaye henüz bitmedi! bitmedi bitmedi bitmedi çocuk!
öyle yanlış öyle,
bitemedi çocuk!
öyle yanlış ki ve öyle..
bu aciz şarkılar, bu aciz dualar seni geri getirmedi getirmedi getirmedi çocuk!
ve öyle çocuk.
dönmedin çocuk!
kalbim.
bana ne yaptın,
ne yaptın,
ne yaptın,
ne yaptın çocuk!
tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak,
bunu niye yaptın,
niye yaptın,
niye yaptın,
niye yaptın çocuk.
uyumak istiyorum.