değişen insan ilişkilerinin olumsuz manada nasibini aldığı bir kavram artık huzur, dolayısıyla duyulduğunda acaba altından ne çapanoğlu çıkacak hissi yaşatabiliyor bünyede.
genellemeler çok genel evet ama kazanılmış tecrübelerin çoğunluğunun aynı sonucu vermesi de inkar edilemez. ilişkide huzur vermekten kasıt, cinsiyet ayırt etmeksizin daha öncekilere benzemiyorsun, az konuşuyor, az arıyor, işime nadir karışıyor beni mutlu ediyorsun demektir. düşününce, bunları birine hissettirmek çok güzel değil mi? yıpratan, yok eden ilişkilerin boğuculuğunu yaşamayıp dingin, rahat, huzurlu, kaliteli zaman geçirilen bir birliktelik sözde herkesin hayali.
fakat pratikte olay örgüsü böyle ilerlemiyor maalesef, huzur veren taraf genelde bu verme hadisesini neredeyse her alanda yaşıyor kendinden vermeye başlıyor, ondan bekleneni yani huzuru vermek için derviş misali kendi içine susup kalıyor git gide. biz aciz ölümlüler olarak hepimiz almaktan doymayan varlıklar olduğumuz için eninde sonunda o huzuru ve o insanı tüketiyoruz. özetle işin içinde -vermek- olduğunda -tüketmek- kaçınılmaz oluyor.
Karşı cinsin bana genelde söylediği söz. konuşmam çok huzur veriyomuş güya. Ama kızlar hiç öyle bişey demedi hayatımda. konuşunca jajsj salak yaaa diyolar genelde. Şey belki salak salak konuşmam huzur veriyodur erkeklere ooh bunu ayakta uyuturum diye bi rahatlama geliyodur.