rüküş ve tipsiz varoşların sidik yarıştırdığı program.
insan kendini beğenmezse ölürmüş. buraya katılanlar ise; tüm gudubetlik ve rüküşlerine bakmadan kendilerini aşırı derecede beğenmekten ölecekler.
az fren yapın ya !! bünyenizdeki bu gazla yakında marsa uçacaksınız.
ulan ben her gün evden 14:00 de cıkıp servise yetişiyorum bunların bütün alış verişini salak saçma hareketlerini izliyorum finalde ne giydiklerini bi türlü göremiyorum hahahaha.
ben prenses oldum diyo biri, o prenses olamaz ben prensesim diyo beri ki, ben diyorum ekran karsında ne kadar malsınız. aylardır su salak programı izliyorum moda olan nedir bi türlü anlamadım, anladıgım kadarı ile kimse düz ayakkabı giymiyor hepsi topuklu bi deyişik deyişik isimli ayakkabılar giyiyolar, bi tanesin adı mesela sey steteskop yok o degil sey ya slalom yok o de değil neydi lan adı unuttum, platform topuk da cok giyiyolar, kadın ziganaya 14 cm topukluyla tırmandım dedi o derece yani...
bu programı her izlediğimde arada sırada sevgilime ben ne giycem ya ne giysem onu mu giysem bunu mu giysem dediğimde verdiği cevap geliyor aklıma...
haftanın konseptini bilmem ama yılın konsepti "pavyon emekçisi" olan yarışma. detay kelimesini sıkça kullanmanız sizi eda taşpınar seviyesine çıkarabilirken kombin kelimesi ise sizin kate moss ile alış-verişe çıktığınız izlenimi yaratabilir. final sahnesinde podyumdaki dev çekin üzerinde "kombin türk lirası" yazdığını gördüm. evet evet astigmatım.
izlerken güldüğüm, puanlamalarla ve yapmış oldukları konuşmaların uyumsuz oluşu artı kıskançlıkların ortaya çıktığı öğle vaktinde yayınlanan program. ama izlettiriyor o da bir gerçek.
ne kadar kezban varsa toplayıp yarıştırdıkları yarışma. bu kezbanlar kendilerini dünya güzeli sanıyorlar ve devamlı birbirlerine bok atıyorlar. şöyle ki 1.50 boyunda, bacakları kalas gibi olan bir yarışmacıya bir diğeri bacakları kalın dediğinde, bu kızcağızımız kendisinin muhteşem bir fiziği olduğunu iddia edebiliyor. üstelik bunu söylerken o kadar kendinden emin görünüyo ki lan diyosun şu kızdaki özgüvenin binde biri bende olsa dünyaları fethederdim.
an itibariyle ankarada ne kadar kezban-couger karisimi varsa ozenle secip toplamis yarisma. Kezban-couger nasi oluyo demeyelim tvyi acip bakalim sayin okur.
Önceden gördüğümden aklımda kaldığı kadarı ile orta yaşı geçmiş ev hanımlarının katıldığı bir yarışma idi. Az önce zap yaparken gözüm bacaklara takılınca baktım ki bu yarışma. katılım yaşı baya düşmüş sanırım. Kanalın hedef kitlesi de erkeklere kaymış anlaşılan.
türk kızının zeka seviyesine ilişkin ciddi şüphelere yol açabilecek televizyon programı. parasını gittiği dükkanda unutmaktan ''ayy inanmıyorum, koş koş koş, hayır düşmeyeceğimmm'' diye sokaklarda koşturmaya kadar bir dizi ilginçlikte bulunan yarışmacılar, bir de üzerine birbiriyle kavga edecek enerjiyi buluyor. (bkz: zeka küpü).
arada bakarım rast gelirsem, ve o an orda dünyanın en görgüsüz en kıskanç kadınlarını görür yaşadığım memleketten utanırım. daha biri vardı geçen 1.55 mi neydi boyu, yumurta gibi göğüslerine de bakmadan paris hilton edalarında badi badi yürüyordu sokaklarda, ya bi sie ya deyip değiştirdim kanalı.bildiğin kezbansınız be, giydiğiniz o iğrenç kıyafetler de ne kadar zevksiz olduğunuzu gösteriyor. ne bu havalar allahaşkına en güzel benim yaa isyanları. gidin bi osloya,kopenhaga da gözünüz hatun görsün.gerçi türkiyede bu kadar abaza varken siz de haklısınız aslında.
p.s :kıyafetlere yorum yapan şu götü başı ayrı oynayan herif var ya işte o bi harika dostum.
erkeklerin ''türk kızı rerererö'' şikayetlerini haklı çıkaracak kadar salak, boş, beleş insanların yarıştığı ''yarışma''. moda programı falan değildir. çünkü kendi bilgileriyle ahkam kesen 3-5 tane kız var ve işi profesyonel olarak bilmedikleri çok kesin. ne zaman denk gelsem hemcinslerimden utanmamı sağlıyor. birbirlerinin yüzlerine karşı gülüp, iltifat edip sonra arkalarından konuşan tiksindirici kız sayısı gerçekten çok fazla. birbirlerine laf sokmaları, sürekli ben güzelim tavırları inanılmaz iğrenç.
cengiz abazoğlu'nun görüşlerine değer veriyorsanız arada izleyebilirsiniz. fakat onun da adil ışık için tasarladığı uzun narçiçeği rengi elbisesi gerçekten kötü, olmamış. bızımla diğilsin. *