çarpık ya da değil kent yaşamının günlük kaosundan, tüketimden, vahşetten, iktidar mücadelesinden, kölelikten, kolpa moderniteden bunalmış insanın haykırışı; hafta sonu bütün gücüyle, o koca şirket klimalarının bile psikolojisini kavuran güneşin etkisini engeleyemediği dairelerde, bürolarda kölelik görevlerini yerine getirip; haftasonu "bi yerlere pikniğe kaçıp rahatlayalım" insanı olmak istemeyenin isteği, evine üç kuruş para götürmek için koca demirlerin altında ezilen, bunu söyleyince de mazlum edebiyatı yapmakla suçlanan tersane işçisinin beklentisi.. her neyse..
"pantolondan, takım elbiseden, kravattan öte; bana hayatı verin!"