gurursuzluk şuursuzluk değil bu cümleyi söylemek..
bana güzel bişi söler misin diyen insan , dürüsttür.. oyun yapmaz.. kıskandırmaz.. ilgilenmiyomuş gibi yapmaz.. hoşlandığı kişi odaya girince ona bakmadan duramaz..
dürüsttür.. açık net.. güzel bişi söyle işte moralim düzelsin demektir..
yani bunu "söyleyeceği varsa söyler hıh ben sölemem söle diye" yapmanın bu kadar herşeyi karşıdan beklemenin ne manası var.. madem duymak istiyosun , söyle de, söylemezse tamam söylemez..
ama ya söylerse.. en doğal sevilme , beğenilme arzumuzu bile itiraftan uzaklaştık bu kurallarla..
kadın dediğin ...
erkek dediğin..
seven adam..
gibi siktirik boş laflarla hayatımızı zindan ettik..
akyaka da olur da anchor bar da oturursaniz bi gun, bu cumleyi duyunca kacin. zira orda bir bahadir abi var ki, iki muhabbet kurduguna da, yirmi yildir tanidigina da ayni soruyu sorar hep;
--bana guzel bir sey soyler misin?
once bi garipsersin, hosuna da gider aslinda, adam bir anda bir suru guzellik dusinmeye sevk eder seni ama gun gectikce, hele de anchor a takilmaya devam ediyorsan bu israr baymaya baslar.
aman diyim, dikkat. beyaz sacli, bakimli bi amca gorurseniz akyaka da bahadir abi dir. sessizce uzaklasin
üç yaşındaki tatlı kız çocuğu
entrynin şuku butonunda bulunması
managerde istediğin oyuncuyu sonunda kulubüne getirtmek
hoşuna giden bir yabancı parçayı rastlantıyla bulman
çalarsaatin çalmasına daha iki saat var
akşam güzel bir şampiyonlar ligi maçı var
sevdiğin dizi güzel bir bölümün ardından bu akşam ekranlarda
işten çıkmana 1 saat kaldı
değer verdiğin biriyle tatlı bir şekilde tekrar görüşmek üzere ayrıldın
sevdiğin oyunu sonunda bilgisayarına kurdun
o çok istediğin şeyi sonunda alman
uzun curcunadan sonra yanlız kalıp kendini dinlemen
yarın hafta sonu ve tatil
güzel günler seni bekliyor...
