eylemde bulunmaktan kaçınamayış.
sartre konuşuyor.
her zaman bir sonraki ana ilerlemek ve eylemde bulunmak zorundayız.
bundan o kadar kaçamayız ki; adeta ona mahkumuz.
tam bir girdap, zincir,yakamıza yapışan, ölüm meleği özgürlük!
her adım bir önceki adımdan sonra gelmek zorunda.
adım atmamak bile adım yahu!
düşünsene!
eylemde bulunmayacağım demek bile eylemin ta kendisi!
nasıl kaçabilirsin.
varoluşumu yakalamış, ben olmama kararımı elimden alıyor, pislik ukala!
ben var olmayı bırakmak, paranteze almak istiyorum!
bi süre ertelemek istiyorum!
zamanı durdurmaktan bahsetmiyorum.
hiçbir şeyi yapmamak bile çok şey yapmak.
her eylemde bir sonraki eylemden o eyleme olan geçişi ve aradaki farklılığı fark ediyorsun!
ne kadar boğucu!
istemsiz yaptığın şeyler ve uyku dışında bundan kaçış yok gibi.
"Ben pencereden bakarken
Kimseler ölmemişti
Ölüm diye bir şey yoktu ki Hilmi Bey
Var mıydı?-
Yüzümden bir şeyler aktı aktı
içim de menekşelendi Hilmi Bey
Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk
Hiçbir yere gitmiyor."*
derttir. ne kadar zengin olursan ol ne kadar mutlu hissedersen hisset muhakkak ki seni dertlendiren bir şey çıkacaktır. kaybettiğin bi insan, yaşadığın kötü bi olay, unutamadığın gülüşü falaaan filaan..