sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
şehre inerim bir sinema yağmura çalar
otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür
dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.
-senegalliler dahil değil
sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin
-yoksa seni rahatsız mı ettim?
sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
elbette gayet rasyoneldir attan atlamak
-freud diye bir şey yoktur.
sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.
öyle bir yol ki,
metrekaresine adından bağımsız iki acı düşüyor.
bu ilkel bitkilerin arasında yürüdüğünden beri dünya en zehirli gezegen.
rüyalarda dahi ölçülmüyor artık bazı mesafeler,
ve bilirim ki masumiyetine sığındığın bi' ayrılık daha var,
kirpiklerinin içinde
pusuda bekler.
(ihtiyacı olan birine gider umarım)
"açıldı bak benim gene çenem
gene ferhat, mecnun ve gene kerem
biri dağı delen, birisi çölü geçen
yani erkek aşkta gene verem
gene gelsem dünya'ya seni sevem
yani mazoşist kafa biraz tenekeden
yoluna ipek halı serem ben herekeden
o verir sana acıyla bide keder
biri güzel, birisi kanı emer
biri özel sana ama biri tüzel
seni sever, sever ama gene üzer
ve böyle kurulmuş diyo düzen
söyle bana nasıl sevgi bu
haki aşkın rengi bu
tamam aids değil, frengi bu
ben yazdım, oynayacak bi çengi bul."
Yani benim güzel annem
Ala şafağında ülkemin yıldız uçurmak varken
Oturup yıldızlar içinde kendi buruk kanımı içtim
Ne garip duygu şu ölmek?
Öptüğüm kızlar geliyor aklıma,
Bir açıklaması vardır elbet giderken darağacına...
Geride, masa üstünde boynu bükük
Kaldı kağıt kalem.
Bağışla beni güzel annem
Uğur tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana.
Elleri değsin istemedim
Gözleri değsin istemedim
Ağlayıp kokluyacaktın
Belki bir ömür taşıyacaktın koynunda.
Yaşamak ağrısı asıldı boynuma, oysa türkü tadında yaşamak isterdim...
Ölmek ne garip şey anne!
ben sana teşekkür ederim, beni sen öptün,
ben uyurken benim alnımdan beni sen öptün;
serinlik vurdu korulara, canlandı serçelerim;
sen mavi bir tilkiydin, binmiştin mavi ata,
ben belki dün ölmüştüm, belki de geçen hafta.
Sensizlik cekiyorum
Gittiğinden beri degil
Seni ilk defa gördükten sonra
Adin aklimda bile değil
Gözlerin bir raki sisesinin dibinde
Hep göz göze geliyoruz
Kaçinci gözlerini icisim
Bilmiyorum
Sayamiyorum sarhoş olunca
Aynalara bakamiyorum
Karşımda hep seni görüyorum
Elinde bir şişe
Ben içtikce iciyorsun.
kimi sevsem sensin / hayret
sevgin hepsini nasıl degiştiriyor
gözleri maviyken yaprak yeşili
senin sesinle konuşuyor elbet
yarım bakışları o kadar tehlikeli
senin sigaranı senin gibi içiyor
kimi sevsem sensin / hayret
senden nedense vazgeçilemiyor
herşeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet
sarışın başladığım esmer bitiyor
anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli
dudakları keskin kırmızı jilet
bir belaya çattık / nasıl bitirmeli
gitar kımıldadı mı zaman deliniyor
kimi sevsem sensin / hayret
kapıların kapalı girilemiyor
kimi sevsem sensin / senden ibaret
hepsini senin adınla cağırıyorum
arkamdan şımarık gülüşüyorlar
getirdikleri yağmur / sende unuttuğum
hani o sımsıcak iri çekirdekli
senin gibi vahşi öpüşüyorlar
kimi sevsem sensin / hayret
in misin cin misin anlamıyorum...
nereden çıksam, sana geliyorum sanki
sabahları evden
herhangi bir saatte işten
akşamları bakkaldan
sigara içmek için gittiğim mutfaktan
gecenin bir yarısı yataktan
susadığım zaman sana sesleniyorum
'kalk kendin al...' diyorsun
kalkıyorum
o kadar...
suskunluğun bir çalar saat
yokluğun dünyalık bir uğraş her sabah
kandırıyorum kendimi işte
biraz önce gittiğine inanmasam hani
biraz sonra döneceğine
şu birazlar olmasa varya
yaşayamam.
yine aynı koku geldi sen sandı burnum,
biraz delirdi nabzım herhalde korktum.
rüzgar girdi içime ondan tüm titremem,
sen bende aynısın ben eskiye benzemem.
Sayfa no: YOK
Cilt no: YOK
Hane no: YOK
Ana adı?
Ben sokak çocuğuyum abi
hani şu uçurtması asılı kalan çocuk varya,
bilyelerini rüyalarında unutan çocuk,
ve oyuncaklarını masal kahramanlarına kaptıran çocuk
o benim işte , o benim abi
sahi, bir annem olmalıydı değilmi?
ben dudaklarımda sokakları besteliyorum oysa
sahi abi, tadı nasıldı anne sütünün?
anneler nasıl okşar çocuklarını
anne kokusu nasıldır kimbilir?
ana ha?
bir anne çizebilirmisin benim için
karanlığın kar soğuğu parmak uçlarına bir anne
unutulmuş çocukların ürkek avuçlarına bir anne
ve yanına beni eklermisini abi?
tıpkı sulu boya resimlerdeki gibi
sımsıcak
Sahi abi, senin gözlerini kesmiyor değil mi
bir köprünün soğuk gergin ve karanlık bedeni
sahi sen hiç seyrettin mi ay dedeyi bir köprünün altından?
üşüdün mü abi kayan bir yıldıza bakarken?
abi sen, abi sen? boşver
gel boyat istersen ayakkabılarını
ben, aha şu ayakkabıların bağcıklarından asılıyırom yaşama
gel boyat ayakkabılarını
boyat da resmi çıksın
dostun, düşmanın tüm kaldırımlara
sayfa no: yok
cilt no: yok
hane no: yok
yokların varlığında tam göbek bağından yakalandın mı hiç yalnızlığa?
sahi bir de bir de babam olmalıydı değil mi?
baba?
beni döveecek bir babam bile yok biliyor musun?
nasırlı ellerinde şefkat arayacağım bir insan
kim bilir bayramda neler alır babalar çocuklarına
unutmuşum !
Bayramlarınızda vardı sizin öyle değil mi
arefeleriniz
bayramlarda temize çekilen dostluklar vardı sonra
oysa ben kırık dökük ıslıklar ısmarlıyorum
güneşe ve mehtaba
yankısız, bestelenmemiş ve bestelenmeyecek
serseri ıslıklar
bir babam olsaydı belki yeterdi
çocuk olurdum eskisi gibi
şımarırdım öylesine
boşver abi, kimin neyine bayram
kimin neyine hediye, baba kimin neyine abi
sahi senin düşlerin vardır
söylesene, göremedğini rüyanın düşünü kurarmısın
ahmet, bir düş görmüş geçenlerde
yorgun ve geç gelen bir gecede
utanırken anlattı, anlatırken utandı
bir ip bağlamış gök kuşağına
bak ana uçurtmamı gördün mü
ya uçurtmamın gölgesinde bilye oynayan çocukları?
ahmetin düşü işte
bana düşlerini kiralar mısın abi
bedava boyarım ayakkabılarını
bana düşlerini, düşlerini abi
boşver
bak iyi parlayacak bu ayakkıbılar
en parlak ayakkabılarınla yürüyeceksin yaşama
sen düşünme, sokaklar düşünsün beni
gazete manşetleri, 3. sayfa haberleri düşünsün
isimsiz bir damla gözyaşı düşünsün
sen beni düşünme, düşünme be abi
nasıl olsa ben olmayan ayakkabılarımın sıcaklığıyla
basıyorum tüm kaldırımlara
olmasa da annesi babası sokakların
sokak çocuğuyum işte
ben sokak çocuğuyum
kazanılmadan kaybedilmiş bir geleceğin herhangi bir yerinde
ben sokak çocuğuyum abi
hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan
oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran çocuk var ya
işte o benim
o benim abi
o benim
Son bir Güneş'i görse de gozlerim
Yine aya bakarım
Gecemsin benim
Soğuk kış gecelerinde altına sığındığım battaniyem
Yıldızımsın
Işığına bakıp
Sarhoş olduğum.
T.b.
DESEM Ki
DESEM Ki
VAKiTLERDEN BiR NiSAN AKŞAMIDIR,
RÜZGARLARIN EN FERAHLATICISI SENDEN ESiYOR,
SENDE SEYREDiYORUM DENiZLERiN EN MAViSiNi,
ORMANLARIN EN KUYTUSUNU SENDE GEZMEKTEYiM,
SENDEN KOPARDIM ÇiÇEKLERiN EN SOLMAZINI,
TOPRAKLARIN EN BEREKETLiSiNi SENDE SÜRDÜM,
SENDE TATTIM YEMiŞLERiN CÜMLESiNi...
DESEM Ki SEN BENiM iÇiN;
HAVA KADAR LAZIM,
EKMEK KADAR MÜBAREK,
VE SU GiBi AZiZ BiRŞEYSiN.
NiMETTENSiN, NiMETTENSiN!
DESEM Ki...
iNAN BANA SEVGiLiM iNAN
EViMDE ŞENLiKSiN,BAHÇEMDE BAHAR
VE SOFRAMDA EN ESKi ŞARAP.
BEN SENDE YAŞIYORUM,
SEN BENDE HÜKÜM SÜRMEKTESiN.
BIRAK BEN SÖYLEYEYiM GÜZELLiĞiNi;
RÜZGARLARLA,NEHiRLERLE,KUŞLARLA BERABER.
GÜNLERDEN SONRA BiR GÜN,
ŞAYET SESiMi FARk EDEMEZSEN
RÜZGARLARIN,NEHiRLERiN,KUŞLARIN SESiNDEN,
BiL Ki, ÖLMÜŞÜM.
FAKAT YiNE ÜZÜLME,
MÜSTERiH OL.
KABiRDE BÖCEKLERE EZBERLETiRiM GÜZELLiĞiNi.
VE NEDEN SONRA,
TEKRAR DUYDUĞUN GÜN SESiMi GÖKKUBBEDE,
HATIRLA Ki,MAHŞER GÜNÜDÜR.
ORTALIĞA DÜŞMÜŞÜM,SENi ARIYORUM...
unutmak değil de alismak aslinda
alismak kahverengin olmadan yasamaya
alismak sessizlige , sensizlige
sen olmadan da hayata tutunabilmeye
ve aslında bütün mesele
kahvelerde kaybolamamktir belki de
kahve gozlerinde
kahve sende
gözlerin aklimda
bakisin kalbimde
ben sende kaldim.
sen uzakta.
sen daglarin ardinda
sen kalbimde.
ben sende kaldım
"karsimdasin iste...
bana bakmasan da oradasin, görüyorum seni.
ah benim sevdasinda bencil, yüreginde saglam sevdigim.
kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbasi oldu yüregim.
tikandigim o an,
elimi nereye koyacagimi sasirdigim o an iste,
aklimdan o kadar çok sey geçti ki takip edemedim.
ellerim boslukta, ben darda kaldim.
ellerim buz gibi, ben harda kaldim.
bir senfoni vardi kulagimda çalinan,
bitti artik hepsi...
köseme çekildim, hani hep kaldigim köseme.
bakis açim belli oldu yine.
geride kalan, ardindan bakar gidenlerin.
bir meltem olacak rüzgarim dahi kalmadi benim.
daglara çarptim her esisimde.
yollara küfrettim her gidisinde.
demistim sana hatirlarsan:
önemli olan zamana birakmak degil,
zamanla birakmamaktir..
simdi bana, geçen o zamanin
unutulmaz sancisi kalir
gittigim eger bensem, söyle bana kimden gittim?
sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim."