basit başlıklar bunlar ... kendini ahlak polisi olarak gören bitakım zavallıların ulaşamadıklarına bok atma halleri. Onlar için sosyal medya var, adam gibi tipler için de taş gibi kadınlar var...
Kimi meme avuçlar, kimi de avuçlayamadığı memeye "tukaka" der.
Eğer bir erkek bir kadını bu cümleyi söylemeye itecek kadar sıkıyor ise, bu kadının acilen bu erkeğin götüne tekmeyi basması toplum ve herkes için en hayırlısıdır. Sizi sıkan erkekleri değil, sizi seven adamları alın hayatınıza. Çünkü aşk güzel bir duygudur, sıkılmakla olmaz.
Valla babam dışında kimseye hesap verme gibi bir zorunluluğum yok.Hele ki hayatıma son 2-3 ayda giren birine.Babam bana hesap sormuyorsa bana olan güvenindendir.Onun güvenini kıracak da bir şey yapmadım.
Şu zamana kadar yeterince baskı görmüşüm bir de sizin kahrınızı çekemem anasının süt bebeleri.
Yani ülkede erkeklerin tecavüzcü, sapık, katil olduğunu kabul ederek, kadınlar saklanarak yaşamalı. Ya siz nasıl böyle aptal olabiliyorsunuz cidden aklım almıyor. Sapıkları, katilleri toplumun normali olarak kabul edip kadınların buna ayak uydurmasını bekliyorsunuz, ha eğer uydurmazsa da tecavüzü hak eder diyorsunuz. Sizin anneniz, kız kardeşiniz, eşiniz, dostunuz yok mu? Tecavüzcülerin cezalandırılmasını değil de kadınların tecavüzü hak etmeyecek şekilde yaşaması gerektiğini savunuyorsunuz. Böyle düşünen insanın tecavüzcüden hiçbir farkı yok.
hatırlayın...
istanbul'da insanlara vicdanını sorgulatan bir olay meydana geldi. Tekel bayi işletmecisi Mehmet Haner, bir köpeğe bir ay boyunca işkence ve tecavüz etti. Olayın sosyal medyada duyulması sonrası gözaltına alınan Mehmet Haner gözaltına alındı, 600 TL idari para cezasının ardından serbest bırakıldı. Hayvanseverler, "Hayvanı koruma yasası hemen şimdi" diyerek tepki gösterdi.
istanbul Kartal'da bir tekel bayisi sahibinin bir ay boyunca sokak köpeğine tecavüz ettiği ve dövdüğü ortaya çıktı. Mahalledeki hayvanseverlerin olayı fark etmesi sonucu talihsiz köpek veterinere götürüldü. Tecavüze uğradığı için bedeninde tümör oluşan köpek, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
böyle bir ülkede yaşadığını fark etmeyen veya önemsemeyen, çıkıp "bana babam bile hesap sormuyor" diyen kız bu hayvanlar ile aynı kaderi paylaşacağı kesin.
köpeklere üzülürüm-üzülüyorum ama "bana babam bile hesap sormuyor" diyen kız için üzülmem, doğal seleksüyon der geçerim.
tıpkı bir şişe 70'lik rakı içip arabayı son sürat kullanıp duvara giren ölen sarhoş sürücüye üzülmediğim gibi.
ya da corona salgınında önlemlere uymayıp hasta olan ölenlere üzülmediğim gibi.
Hesap sormaktan kastının, nerdeydin demek olduğunu kim söyledi. Kız çocuklarına yapılan baskı asla erkek çocuklarına yapılmıyor. Çoğu aile, kızını azıcık serbest bırakırsa kızının orospu olacağını sanıyor. Şükürler olsunki öyle bir aileye sahip değilim. Ailem bana güveniyor, hesap sormalarına asla gerek yok, ben zaten hayatımı onlarla paylaşıyorum.
Valla helal olsun kendisine şu yaşımda babam bana bile yerine göre halen hesap sorabiliyor...zira hesap vermekten de zerre gücenmiyorum...31 yıl; takım, bölük, tabur, alaydan hesap soran adam bizden de soracak tabi...allah başımızdan eksik etmesin varsın hesap sorsun canım albayım.
hep diyorum yine diyorum hayatınıza terbiye edeceğiniz değil, terbiye edilmiş, kendine ve size güvenen insanları alın. büyük ihtimalle böyle diyen hanım kızımız zaten nasıl davranması gerektiğini bilen, sizi de hizaya sokacak olan güçlü bir kadındır.
Baba hesap sormuyo , sonra elin adamlarıyla tatile çıkıyorlar veya ogrenciyse milletin evine gidiyor... Sonra bı de o adamlardan genelde ayrılıyorlar ve piyasaya 1 pert hurda daha karışıyor... Fiziksel olarak demiyorum psikolojik bir hurda....
Klasik "En son babalar duyar" yani namı değer saman altından su yürütenlerin türkiyesinde hesap kitap işlerine hiç yanaşmayan sözüm ona özgür kız ve erkeklerin bilindik bahanesi. Sorsa çok takcan sanki..
Hayat satranç tahtası gibidir. Hatayı affetmez. Özgürlük maskesi altında her haltı yiyip Hesapsız kuralsız yaşayanlar bilmelidir ki “Doğru kararlar kişiye huzur verir, geleceğini özgürleştirip genişletir; yanlış kararların adı ise pişmanlıktır.” -Erich Fromm-
