yıllardır yanlış biliyomuşum. ben sanıyodum ki bana arkadaşını söyle örneğin mehmet. bozovalı siyah saçlı. gara mehmet. bildin. nerden bildin lan. ee bana arkadaşını söyle sana ki olduğunu söyleyeyim.
gibi..
eğerse bana arkadaşını söyle yine senin kim olduğunu söyleyeyim imiş.
Andre Breton'un "nadja" adlı kitabında çok güzel yorumlandığını düşündüğüm atasözü.
işte o yorum;
--spoiler--
itiraf etmeliyim ki bu ifade kafamı karıştırıyor, çünkü bazı özel varlıklarla aramda düşündüğümden de öte, daha özel, daha az kaçınılabilir, daha etkileyici, allak bullak edici ilişkiler oluşturmaya çalışıyor. Bu ifade söylemek istediğimden de fazlasını söylüyor, ben daha yaşarken bana bir hayalet rolü oynatıyor ve besbelli ki, neysem o olmam için, var olamaktan vazgeçmem gerektiğini ima ediyor. bu anlamda, biraz daha aşırılıkla ele alındığında, varlığımın nesnel tezahürü olarak algıladığım şeylerin, az çok kesinleşmiş tezahürlerin , aslında, bu yaşamın sınırları içerisinde hakiki alanı hiç mi hiç tanımadığım bir faaliyette cereyan ettiğini anlatmak istemektedir bana. Zamansal ve yersel kimi olasılıklara körü körüne boyun eğmesi ve dış görünüşü gibi ortak kabul gören bazı yanlarıyla "hayalet"e dair kafamdaki temsili imge, benim için, her şeyden önce, edebi olabilecek bir iç sıkıntısının, bir acının sonlu imgesiyle eşdeğerdedir.
--spoiler--
+ bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.
- tamam da, benim hiç arkadaşım yok.*
+ o zaman, git bir uzmandan yardım al.
- oldu o zaman, sonra söylersin kim olduğumu.*
a: bak kardeşim, seninle bir oyun oynayalım. bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.
b: arkadaşım sensin abi.
a: bak bu ağır oldu. hazırlıksız yakalandım. başka bir şey oynayalım.
- ruhi bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyim.
+ hmm söylüyorum reanarchy, arkadaşım osman.
- tamam ben de kim olduğunu söylüyorum, arkadaşım dediğin kişi bizim osman mı?
+ vay anasını nasıl bildin lan?
- e oğlum farkımız bu işte.
diğer ihtimal için;
- ruhi bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyim.
+ hmm söylüyorum reanarchy, arkadaşım osman.
- tamam ben de kim olduğunu söylüyorum, ruhi sen misin?
+ hehe oğlum nasıl anladın lan ben olduğumu?
- e oğlum farkımız bu işte.
özet olarak;
kim olduğumu bilmiyorsan sana arkadaşlarımı niye söyleyim?
arkadaşımın kim olduğunu söyledikten sonra onun kim olduğunu babam da bilir dallama.