balık görgü kurallarına göre zaten elle yenmelidir. çatal-bıçakla yemek görgüsüzlüktür. görgü meselesini kenara bırakırsak bıçakla yediğinde özellikle büyük balık yiyorsan vay haline dedirtir insana. sonra o kılçığı boğazından çıkarmaya uğraş dur. neden mi dersiniz, çünkü kılçığı hissetmediğin zaman ki bu bıçakla mümkün değildir, kılçığın boğaza batması kaçınılmaz sondur.
balık zaten elle yenir, medeniyeti çatal, bıçakla bağdaştıran zihniyete selam olsun, öyle olmalı ki medeniyet konusunda her şeyi aşmış en son çatala bıçağa kalmış!
balığa aşık insandır. çatal bıçak engel oluyor aşk a. çok sevdiğiniz bir şeye daha yakın olmak istersiniz. bu psikolojiyle ilgili bir davranış yansımasıdır efendim.
eğer balık hamsi, istavrit gibi çıtır çıtır ufak bir balıksa, işi bilen akıllı adamdır.
eğer balık levrek, çipura gibi büyük bir balıksa, bildiğin gerizekalıdır.