tek iğneli yaprak kurşunlu 0.15-0.20 misinayla ispari,karagöz,izmarit tutarsın iskeleden veya kayalıklardan..hatta bazen istavrit..macera böyle başlar..boyun büyür, ya kayıkla çıkarsın, yada 25 sene öncesinin şartlarında bir kamışla çapariye..10 lu takıma 8 tane istavrit çeksene bir gör ne oluyor..yada tüm takımı karman çorman edecek 5 sardalya/tırsi ..yemi yutup yukarı çekerken vurgun yiyen mezgit mi yoksa 3 köstekli oltada..ve bazen güzeller güzeli kiloluk bir kırlangıç..iskorpit mi yoksa ilk çağlardan kalan ve evrimini henüz tamamlayamayan..100 lü bir çaparide palamut mu istersin 55-60 tane yoksa aralarda gelen lipari mi? ve uzun oltayla tekneye aldığın lüfer mi? sarılıp öptüğün seviştiğin..istanbul boğazı balığı savaşarak tuttuğun yer..boğaz'da yaşayan ev sahibi balığa karşı deplasmandaki balıkçı..
böyledir balık tutmak istanbul'da..
yazlık yerlerde mi?
ver 3'lü kösteğe mamun'u, al mercanı-sinariti-sargozu..çipurayı..
akya orfoz lagos..yeni nesil jigging..
kılıç mı?
o gün ya jübile yaparsın yada kafayı yersin..düşünemiyorum..ağlayarak annemi arayabilirim.
Oltanın iğnesinin yosuna,kayalığa takılıp, çekmeye çalıştığınızda gerilip kopması, balık tutma eyleminin vazgeçilmezidir.
Bıktırır, usandırır. Eğer babanız ile gittiyseniz, 3 kere "taktırma" hakkınız vardır, 3. kez takılırsa oltanızı elinizden alır, bütün zevki kaçar.
stres atmanın en güzel yollarından biri. zevklidir, hele bir de oltanızı denize her attığınızda dolu dolu geliyorsa tadından yenmez bir eyleme dönüşür.
babamın hemen hemen her gün yaptığı en güzel stres atma yöntemi.
ciddi şekilde sabır ister ve sabırsız bir insansanız stres atmak yerine daha çok stres olursunuz.
babam da bu konuda oldukça ustadır. gerek tuttuğu kocaman balıklar; gerekse hangi, mevsim hangi balık, hangi yeme nasıl saldıracağını bildiğinden çok iyi bir balıkçıdır.
kısacası tüm gün çalışıp gece stres atmak istiyorsanız birebirdir balık tutmak.
ilk tecrübede yakalanan balığa acıyarak tekrar denize atma eğiliminde bulunulan, sonrasında ise her tutulan balıkta ayrı bir heyecanla yazların vazgeçilmez aktivitesi haline gelen eylemdir.
herkesin hakkıyla yapabileceği bir iş olmadığı gibi, kıyıda dahi olsa(olta ya da kıyı balıkçılığı dediğimiz şey) tehlikeli olabilir.
olta sallamayı bilmeyip arkasından geçen insanlara kanca saplayanını mı istersin, gücünü ayarlayamayıp oltanın peşinden denize uçanını mı istersin... ikisini de gördüm.
ciddi ciddi hayattan soyutlanma eylemidir.
iskele kenarında elinizde oltayla beklediğiniz an aklınızdaki herşey siliniverir sadece misinada hissetmek istediğiniz o küçük vuruntulara konsantre olunur, inanılmaz zevkli bi olay.. tutulabilirse çok daha mutlu olunur.