Günün sinir ve stresinden biraz olsun uzak durmak için yapılan güzel bir aktivitedir. Balık tutarken insan dertlerini unutur. Tek amacı balık yakalamaktır.
erkekler için terapi etkisi kanıtlanmış bir yazı okumuştum. özellikle zihni çok meşgul eden mesleklerin çalışanları finans, mühendislik vs. gibi üzerinde meditasyon işlevi görmekte.
Cok uzun zamandir gerceklestiremedigim olay. Eskiden cook eskiden ilkokul cocuguyken kopekbaligi yakalama hayaliyle basladim, genelde de babamla giderdik baliga. Normalde baba-erkek evlat aktivitesidir balik ama baba-kiz evlat aktivitesine donusturuyorduk. Oltaya hakim olmak bile zor geliyordu. Balik diye niyetlenip cok fazla yosun ve cop cekmisligim vardir. Yakaladigim baliklari da hicbir zaman geri suya birakmamazlik yapmadim oyle hatirliyorum ki.
Netice olarak zihin temizleme uzerine tasarlanmis muazzam bir aktivitedir. Deneyiniz.
Tutulan balıktan daha çok sürecin keyif verdiği aktivite.
Bir gün önceden takım taklavatı hazırlamak. Eksikleri gidermek, yem hazırlamak...
Sabah erkenden yola çıkmak. Hele bir de kafa dengi bir arkadaş varsa değme keyfine.
Oturma yeri kumaş katlanır iskemlenin ayaklarının yumuşak toprağa batması. Belki biraz domates biraz peynirle usulen bir sabah kahvaltısı.
Ekmek bayat çay ılımış olsa da olur. Su var be mis gibi. Foşur foşur dalgalar var. En mal medeniyetin bile yerleşim yeri tutma nedeni şu cennet ortam.
Varsın balık tutamayıver ne gam. işin esprisi balıkta değil zaten. Su akar, deli bakar demiş aklı başında birileri. AdetA bir Clean disk (c:) yapıyorsun. Dimağ Fuzuli datadan arınıyor. Negzel safi mutluluk işte.
balık tutma amacı eğer kafayı dinlemekse çok zevklidir ama balık yakalayıp yiyeceğim diye küçücük balıkları bile kovanıza atıyorsanız ''yapmayın'' o sizi doyuramaz. ayrıca giderken elinizde kalan yemleri balıklara atarsanız daha da güzel olur.
Bizde atasporu olan hobidir. iki dedemde hayattayken onlarla güzel anılarım var. Babamın babası olan dedemle yılan balığı avına giderdik geceleri. Sonra ızgarasını yapardık marmaristeki evlerinde. Onlar öldükten sonra babam daha çok bodrum güvercinliğe gitmeye başladı. Kışın beni götürmüyor ama havalar güzel olunca gidiyoruz. Canlı yemle çimçimlerle avlanıyoruz bazen balık gelsin diye midye atıyoruz. Midyeler eski çiftliklerin ordaki demirlere yapışık durdukları için kaptan dalıp çıkarırdı o teknede. Şimdi babam o kaptanla çıkmıyor herhalde ava. Küçüklüğümden beri balık tutmayı çok severim. Misinayı makineyi ne kadar sarıcağımı oltayı nasıl hazırlayacağımı her şeyi biliyorum birtek yem takamıyorum iğnelere. Canlı yem ıy böcek gibi nasıl tutayım. Babam geçiriyor sonra ben atıyorum. Daha sonra zaten beklemeye başlıyorsun olta tık tık yaparsa anında çekmek gerek. Hatta bikere teknedeki 6 adamdan daha çok çupra tutmuştum. Deniz balığıyla çiftlik balığını bilen ayırt edebilir. Şansıma hepte deniz çuprası denk gelir. Çiftliklere yakın durunca hemen sahil güvenlik uzaklaştırır zaten işin orası bile eğlenceli. Sabah 4 5 gibi açılınca bazen öğlen 2 3 e kadar başık vurmaz. Sonra vurur tam tutarsın sahil güvenlik gelir. Babam çok döndü eli boş eve. Dedem yaşarken onlar genelde karadan olta atardı marmariste. Ya da sırtı çekerlerdi. Sırtıya hiç gitmedim. Barbun izmarit falan avlarlardı. Kısacası ben balıkçı bir ailede büyüdüğüm için hobim ister istemez oldu. Eğer vaktiniz varsa gidebilirsiniz. Bugün babam avdan geldi o yüzden balık tutmayla ilgili entry girmek istedim. Birde jig diye bir still var babamlar onu denemişti ama becerememişlerdi sanırım. Değişik bir sahte yemle oltayı sürekli kaldırıp indirirsin. Bu şekildeydi galiba. Şansıma teknede tutmadığı için çok seviyorum açılmayı. Genelde insanları tutar denize kusan insanlar görürsünüz dalgalıysa eğer öğleden sonra deniz. Neyse işte güzeldir balık tutmak, yakalamak, avlamak.
Kıyı balıkçılarının uğraşı. Meralara gidilir. Beklenir beklenir. Sonra yine beklenir. Belki balık gelir.
Hiç bana göre değil. Abi kıyıdan çıkmıyorsa açıl denize tut. Çok düz mantığım ama mantıklıyım. Amaç balık tutmaksa tabii. Bir de neden balık tutuyorsunuz lan? Yazik degil mi hayvanlara. Denizimden uzak durun. *
en güzeli çadırı alıp sessiz sakin bir yerde 2-3 gün kamp yapmak o arada olta atmakla olan eylem şahsımca. gideyim 1-2 saat durayim geleyim falan sarmaz. o temiz havada durmak lazım, zaten öyle bir ortamda balık gelmese bile dinleniyor insan.
insana çok şey öğretir. Hele de Çocukluktan yetiştiysen bu zevke daha da anlamlı gelir.
istediğin şey bellidir: balık.
tek bir oltayla olmaz, ucuna taktığın yem de önemli, avlandığın yer de. saat de önemli. zamanlama doğru mu? her şeyi tam yaptığına inanabilirsin ama o da yetmez. sabırlı mısın? belki saatlerce bekleyeceksin. Buna hazır mısın? sana yetecek kadarını avlayacaksın. aç gözlüysen uzak dur sudan. bu kadar cefa çekerek sahip olduğun şeyin kıymetini bilecek misin?