dilim patatesle birlikte fırınlanmış somon, bir de domates ve patatesle buğulama pişmiş büyük balıklar dışında sevmediğim doğrudur. fosfor, şahsımda mide bulantısı da doğuruyor.
Ama midye, karides, kalamar öyle mi. Onlar benim bebeklerim..
Karadeniz kıyı illerinden birinde büyüdüyseniz bilirsiniz ki dolaptan balık eksik olmaz. Su içersiniz su bardakları, karpuz kesersiniz karpuz hatta reçel, peynir bile balık kokar.
Yiyemezsiniz.
tercih meselesidir saygı duyarım ancak anlam veremiyorum bu sevmemeyi. ben inanıyorum ki bu sevmemenin altında yatan sebep ilk balık tecrübelerinin özensiz ve kötü yapılmış olmasından kaynaklanıyor olmasıdır. benim özel tariflerimle yapacağım herhangi bir balık çeşidini önyargısız olarak yiyip beğenmeyecek insan yoktur.
ben ne balık yemem diyenlere vejeteryanlara balıklar yedirdim beğendiler. yeterki masaya önyargısız oturun. balık bu hormonlu çağda yiyebileceğiniz en sağlıklı besindir.
Ağzıma sürmem. Beynimde ve kelimelerimde yemediğim için bir eksiklik hissettiğim olmadı.
Hayvan etini bayılarak yemiyorum. direkt tuvalete koşarım yediğim gibi.
balık çok seven biri olarak saygıyla baktığım insandır. yineliyorum kokusu, yanında salatası içeceği, binbir çeşit gıda süslemesi ve sağlığa olan faydası ile balık can'dır diyorum. ama sevmeyen sevmez yani. nasıl böyle bir lezzetten mahrum kalırsın diyemiyorum çok lezzetli olmasına rağmen. hani bencillik gibi de değil yanlış anlamayın. sadece normal geliyor balık sevmeyen bana, balık seven biri olarak. bende mi anormallik var anlamadım. swh.
Denize 3 adet kıyısı olan 3 tarafı denizlerle cevrili bir ülke olmamıza ragmen balık tüketiminin azlıgı Zeka sorunlarını da veraberinde getirmektedir tabii.