sözlük yazarının sıkça aklına gelen alternatif kutuluş planı hayalidir.
düşünsenize efenim; dert yok, tasa yok, siyaset yok,hatun derdi, namus derdi yok. kimin şeyi nerde belli değil. bu devirde insan namus belasına adam öldürüyor. ama balığın umrunda mı. çoluk-çocuk derdi de yok. saldım çayıra mevlam kayıra.
tek dert yemek. ye, ye, yat. su zaten bedava.
diğer güzel tarafıda şudur: derdin olsa kaç yazar ki? nasılsa beş saniye sonra olmayan beyninin derinliklerinde kaybolmayacak mı?
netice olarak,ah balık olmak vardı...
alık olmaktır. ne doyduğunu anlıyo ne yediğini. saf saf bakınarak yüzüyor fakirler.
balık olmak da kötü be dert yok tasa yok atraksiyon yok ne o öyle..
ama bazen de olsam keşke dersin hiç bişeyi tınlamadan hatırlamadan öylece yaşamak. güzel olabilir.
olacağın balığa da bağlı bir durumdur. dert tasa yok lakin hamsi isen her an tava olma ihtimalin var. o yüzden olacaksan da lanet pis bi balık olacaksın. kimsenin seninle işi olmayacak. *