lezzetini minik minik boyutlarına borçlu olduğunu düşündüğüm kraker. bisküvi kadar bir balık kraker olsa bu kadar hapur hupur gitmez heralde. ilk başta yeme şekli zevkli bunun.
ağzına bir avuç atmak ve hiç çiğnemeden sadece emmek suretiyle posaya dönüştürüldükten sonra yavaş yavaş gırtlaktan akıp gitmesini beklemek oldukça keyif verir.
bir poşet mutluluktur.
yedikçe bu krakeri sanki bedenim bir okyanusa dönüşür hayat daha bir güzel olurdu. badem kraker kadar anlamsız, çubuk kraker kadar kibirli değildir. balık kraker bambaşkadır.
( şaka lan şaka kraker işte mna koyiim kıtır kıtır yedik zamanında büyütecek bişey yok.)