Koca ordunun prestiji yerle bir oldu, ordunun içi çürüdü, pkk'ya karşı inanılmaz kayıplara yol açan çok büyük zaaflar baş gösterdi...ve belki de güneydoğu'daki şimdi de facto bir ülkenin temelleri o zamanlar atıldı.
ve beyfendi şimdi hiçbir şey olmamış gibi bir de "biz kandırıldık mı" diyor.
O zaman o karnıbahar kadar büyük kulaklarını açıp alay ettiği, koyunlarına hedef gösterdiği "atatürkçü kemalist" kesimin çığlıklarını dinleseydi, 18lık genç kızlar gibi kandırılmazdı.
Bu adama hala oy verenler var ya...harbi dünyanın en mal insanları.
şeytanı bile şaşırtacak koca bir yalandır. nasıl insanları gözlerinin içine bakarak bu denli yalan söyleyebiliyorlar anlamak mümkün değil.
aldatılmadınız. bile isteye cemaatçi ortaklarınızla suçlu, suçsuz insanların hayatını karattınız. sahte evraklarla gazetecilere, ordu mensuplarına kumpas kurdunuz. gazetelerinizde bu insanları suçlu ilan edip, kamuoyunu ''vesayet bitiyor'' yalanına inandırdınız. sonra oklar kendinize dönünce, günah keçisi arayıp buldunuz. olay bu.
ordumuzu çökertmek için çalışan abd ajanlarına kol kanat geren, destek veren şahsın itirafıdır.
ihanet değilse en hafif tanımı basiretsizlik olan böyle bir tutumu alan kişinin hangi dediğine güven olur? hayır, yani yandaşlar bu kadar basiretsiz bir şahıstan ne bekliyorlar anlamak mümkün değil. yarın öbür gün başka bir şenaat işleyip sonra sıkışınca yine "aldatıldık" demeyeceğinin garantisi nedir?
ya buna uyup, ergenekon, balyoz, casusluk yalanlarının üstünde tepinen yandaşlara ne demeli? hani sizler milli irade idiniz? hani sandık başında toplaşınca her şeyin doğrusunu belirliyordunuz?