gelirsen ekime gelmezsen şeyime kadar zirvesi öncesi görüşüp bazı konularda fikir alışverişinde bulunduğum kardeşimdir. ne kadar zorlasakta bazı şeylerin önüne geçemeyeceğimizi beynime kazımış, yarın birgün karşılıklı içip şu boktan günler hakkında konuşmak istediğimdir.
gelirsen ekime gelmezsen şeyime kadar zirvesi öncesinde harika bir telefon konuşmasıyla
başladı herşey.
-uludağ sözlük için aramıştım.
"nedir bu giriş iş ilanına başvurur gibi" diye çok düşündüm. bak yine düşündüm. bir de çok bilirmiş gibi adres tarifi alıyorum. *
zirvede hoşgeldinini esirgemeyen ve az kişi de olsa keyifli bir zirve ortamını bize sağlayan sevgili organizatörümüze teşekkürü borç bilirim.
bir başka zirvede daha çok sohbet ederiz. karşılıklı neşeleniriz.
uzak gözüken, en candan insandır. kendisine hiçbir zaman "ühühü baltalı çok kötüyüm sana anlatmam gerekenler var ühüh" diyerek bir şey anlatmadım; fakat nasıl olduysa, adam her problemimde yanımda oldu ve gayet neşeli bir şekilde ortamdan ayrılmamı sağladı. hele bir "yu vil nevır volk elon koçum, her zaman yanındayız" deyişi vardır ki, dünyayı osuruğunuzla yıkabileceğiniz hissine kapılırsınız.
tempoyu tutturmuş yazar, artık yokuş aşağı inerken şirinleri görebiliyor o derece . sabri takımı bıraktığında birlikte haliç'ten osmanbey'e kadar yüzeceğimiz yazar . nasıl yüzeceksiniz diyenleri görüyorum buradan ama o zaman göreceksiniz .
halı sahada kanatlardan seri akınlar yapan ve sert şutları olan çok iyi bir futbolcu kişiliktir. kaleyi gördüğü anda topa vurur. adamı durduramıyoruz efendim! *
hiç öyle baltayla falan alakası olmayan, çok naif, helal süt emmiş, kötü alışkanlıkları olmayan, ekmeğini taştan çıkaran, kızınızı gayet mutlu edebilecek bir oğlumuz... ( konu saptı lan dur )
'sözlük sana ne kazandırdı?' sorusuna verebileceğim cevaplardan birisi, gerçekten iyi bir insan, iyi bir arkadaş, öyle ki, hep rakip takımlardaydık ama hep çok iyi anlaştık. *