1711 de rus ordusunu prut ırmağı kıyısında sıkıştırarak imha edecekken dönemin çariçesi katerina nın araya girmesiyle savaşı bitiren osmanlı sadrazamıdır.
adı tarihte carice katerina ile çadırda sessiz bi şekilde yiyiştiği rivayet edilen(helal olsun) sırf bu yüzden adını masama kazıdığım örnek alıncak osmanlı sadrazamıdır.
gecenin bir yarısı sözlüğe bakıp bakıp kaba etlerimle gülmeme sebep olmuş şahsiyettir kendileri şu andan itibaren. ulan yoksa siz hala baltacının katerina yı uydurmak için mi savaşmadığını düşünüyorsunuz. muhahaha.
"tarihe istediğinizi söyleyebilirsiniz, zira ölüler konuşamazlar" hakikatinden hareketle milletin ana avrat düz gittiği devlet adamı. savunamıyor ki kendisini garibim, sallayın siz de.
devşirmeliğinden girilip rüşvet yediğinden çıkılmış ama vakti zamanında diğer bir çok kumandan da köşeye sıkışmış olan ve barış dileyenler ile savaşmaktan vazgeçmiştir, "aman dileyene el kalkmaz" düsturuna uyarak. bizim hasletimizdir bu.
ermeni devsirmesidir. bugunku corum ili'nin osmancik ilcesi'nde peyda olmustur. odunculukla ormancilikla da alakasi yoktur. enderun'da yetismis, padisah 3 ahmet tarafindan once kaptan-i deryaliga sonra sadrazamliga getirilmis, bir sure sonra gorevinden alinarak beylerbeyligine atanmis daha sonra yeniden sadrazamliga getirilmistir. prut savasi'nda yedigi nane merhamet degil hiyanettir. 200 bin rus altini ve haddi zatinda bir sokak fahisesi olan katerina'yla bir gece gecirmek karsiliginda rus cari ve tum sulalesini serbest birakmistir.
hakkında epeyce yanıldığımız, çok yanlış tanıdığımız paşadır kendisi.
ruslarla anlaşıp kuşatmayı kaldırmasının sebebi yeniçerilerin rezalet şekilde hücuma kalkıp sert rus savunması karşısında sürekli gerisingeri dönmeleridir; bunu görünce kendisi anlaşmaya yanaşmıştır...
en büyük talihsizliği hemen hiç askeri zekası olmadığı halde serdar-ı ekrem olarak orduya komuta etmesi; en büyük aptallığı ise ağaç kabukları yiyecek kadar umutsuz durumda olan rus ordusunu kuşatmayı sürdürerek açlıktan ölüme terk etmemesidir...
Baltacı Mehmed Paşa, Osmancık'ta doğdu. Genç yaşta ilim merakı ile Trablus, Tunus ve Cezayir'e kadar gitti. Daha sonra istanbul'a döndü ve akrabalarından Hacı Sefer Ağa vasıtası ile saraya girdi. Burada önce baltacı oldu. Güzel sesli olduğundan musikiye heveslendi ve müezzin olup "Mehmed Halife" namını kazandı. Katipliğe heveslenen Baltacı Mehmed Paşa, yazıcılığa ve 1703 Aralık ayında mirahurluğa tayin edildi.
1704 yılının Kasım ayında kaptan-ı derya, 21 Aralık 1704'te de sadrazam oldu. 3 Mayıs 1706'ta azledilip Sakız'a sürüldü. Daha sonra Erzurum valiliğine ve Sakız muhafızlığına getirildi. Düzenbaz bir kişiliği olduğundan dolayı, gittiği yerlere kısa sürede hile ve aldatmaca da geliyordu. 1709 yılının Ocak ayında Halep valiliğine atanan Baltacı Mehmed Paşa, 18 Ağustos 1710'da tekrar sadrazam oldu.
Serdar-ı Ekrem olarak Rus seferine çıktı. Prut Savaşı sırasında, Deli Petro'nun etrafını sarmışken, Çariçe Birinci Katarina'nın araya girmesi üzerine barışı kabul etti. Dönüşte azledilerek (Kasım 1711) önce Midilli'ye, daha sonra ise Limni adasına sürüldü. 1712 yılında Limni adasında vefat ettiğinde 50 yaşındaydı.
rus ordusunu yok etmeyip rusyayı osmanlı topraklarına katmadığı için bizzat ben tarafından elleri öpülesice ,işini bilmesinden ötürü * bir kutu şeker yaptırıp götürülesice kraliçe katerinanın oyununa gelmiş kumandandır
(bkz: rusya osmanlı toprağı olsaydı rus kızları bu kadar güzel olurmuydu)
rus ordusunu sıkıstırdıgında carice katerina'nın cadırına gittigi fakat orada ne yaptıkları bilinmeyen, (rusvet alınmıs ya da yatmıs olma ihtimalleri uzerinde durulur) bunun uzerine orduyu geri cekerek istanbul'a donen ve ardından gorevinden alınan pasa
rus ordusunu köşeye sıkıştırdığı halde yok etmemesinin nedeni cahilliği ve yeteneksizliğinden değildir.baltacı mehmet paşa tam bir mümindir.ancak şeyhülislamın verdiği fetva ile rus ordusunu yok etmemiştir.köşeye sıkışmış eli kolu bağlı barış bayraklarını çeken rus ordusunu orda yok etmek bir katliam olurdu.bu da osmanlıyı orda yüceltmez küçültürdü.
