2- historia de un amor favorisidir. une belle histoire da tercih edebilir.
--spoiler--
es la historia de un amor,
como no hay otro igual,
que me hiso comprender,
todo el bien, todo el mal.
que le dio luz a mi vida,
apagandola despues,
ay! que vida tan obscura,
sin tu amor no vivire.
--spoiler--
3- yıldızlara önem verir. yıldızları sever onlar bekler.
--spoiler--
Gökyüzünde ne çok yıldız var
Biri parlak biri ürkek biri yalnız diğeri sanki burda
içimizde ne çok hırsız var
Biri aldı beni götürdü, sonra sattı, hem de yok pahasına
--spoiler--
4- aşka değer verir sahip çıkar.
--spoiler--
Kevser-i âteş-nihâdın adı aşk
Dûzah-ı cennet-nümânın adı aşk
Bir lügat gördüm cünûn isminde ben
Anda hep cevr ü cefânın adı aşk
--spoiler--
5- dostluklar onun için pahabiçilemezdir.
--spoiler--
o gider, bu gider, şu gider,
dostluk, sen yanı başımızda kalırsın.
--spoiler--
6- yorgun savaşcıdır.
--spoiler--
... göster yolu kahin
çok yorgunum...
--spoiler--
7- tevfik fikret aşığı bir edebiyatçıdır. *
--spoiler--
kimseden bir fayda ummam ben, dilenmem kol kanat,
kendi boşluk, kendi gökkubbemde kendim gezginim,
bir eğik baş bir boyundurktan ağırdır boynuma;
fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairim.
--spoiler--
8- yaşama bilincine sahiptir.
--spoiler--
Yasamak sakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yasayacaksin
bir sincap gibi mesela,
yani, yasamanin disinda ve ötesinde hiçbir sey beklemeden,
yani bütün isin gücün yasamak olacak.
--spoiler--
9- sıkılgan yazar.
--spoiler--
sıkıldım sıkıldım uçmak istiyorum
yalın ayak yere basmak istiyorum...
--spoiler--
10- günün çoğunu odasında tek başına geçirir ve bundan çılgınca zevk alır. kitap okumak, şiir yazmak, müzik dinlemek, kendisi ile baş başa olmak en büyük eğlencesidir.
--spoiler--
bilmezler yalnız yaşamayanlar,
nasıl korku verir sessizlik insana,
insan nasıl konuşur kendisiyle,
nasıl koşar aynalara,
bir cana hasret, bilmezler...
--spoiler--
kadıköy'de beni ağaç etmesine rağmen kızmadığım yazar. çünkü kendisine kızılamayacak kadar şirin, samimi, ve sıcak birisidir. hatta 90 dereceyle ısıtır adamı.*
atilla ilhan gibi bir üstadı çok sevmesine rağmen istanbul ağrısı şiirini bilmemesi beni üzmüştür. ama eminim bundan sonra unutmayacaktır.
Bütün aşkların kitabı elinde
Sevilmemiş yinlerin balosuna gitti.
Öylesine kalabalıktı ki,
Sevdiğini anlamadı.
Bütün kapıların anahtarı elinde
Öpülmemiş dudakların balosuna gitti.
Öyle aydınlıktı ki,
Öptüğünü anlamadı.
Işıklarla örtünmüştü çıplaklık,
Renklere uzandı susamış,
Beyazlıklar arasında kayboldu bakışları.
Gözleri yaşamıyordu artık.
Şekilleri çağırmaya gitti, kandıracak.
Elleri aranıyor tutamıyordu.
Elleri, elleriydi kurtaracak,
Artık yaşamıyordu.
Bir yanda gelen o dinmeyen aydınlık,
Aldıkça alan.
Bir yanda giden bir noktaydı karanlık,
Ellerinde başlayan, gözlerinde biten.
Bağırdı, kan gibi aktı sesi,
Aşamadı dişinin duvarından.
Elinde bütün aşkların kitabı,
Anlatıyordu aldanan aydınlıklarından.
Elinde bütün kapıların anahtarı,
Ve unutulmuş bir duvarda, kendi kapısı...
Varamadı.
Ora öyle karanlıktı ki.
Öldüğünü anlamadı.
rüzgâr esiyor, gizemli bir uğultu ile, kırmızı kıyafetiyle bir dişi...
"come away with me" şarkısı çalıyor fonda, elinde bulunan kadehdeki şarapdan daha da al dudakları ile öpüyorken kadehin kıvrımlarını, küçük boyun hareketleriyle saçlarından süzülen o enfes koku sarıyor çevresini...
şöminenin ateşinin ışığı vuruyor beyaz tenine, göz bebekleri büyüyor git gide, kalbinin çarpıntısı şarkının ritmine eş değer...
mağrur ve asil bir şekilde oturuyor koltuğunda ve bacakları üstüste... topuklu ayakkabıları ile...
ağzında beyaz bir gül ile yaklaşıyor yakışıklı erkek, yunan tanrılarını andıran bir asalet ile yaklaşıyor yanına...
sol ayağını sağ ayağının ardına atan erkek, 45 derecelik bir açı ile eğiliyor ve uzatıyor ellerini dişi kişinin ellerine, sağ elini saran kırmızı eldivenini sıyırıyor ellerinden ve parmak uçlarına ılık ve nemli bir öpücük konduruyor...
gözlerini dikiyor gözlerine ve git gide büyüyen gözbebeklerinde kendi siluetini görüyor...
kendinden emin bir ses tonu ile;
"ruhunuzun ruhuma eşlik etmesini ve kokunuzun başımı döndürmesini arzuluyorum... bu dansı bana lutfeder misiniz?" diyor...
her gününü gecesini beraber geçirdiği tam 1 sene 14 günlük - yani toplam 379 gün - dostunu kaybeden yazar kişisi. acısı çok büyüktür, yarın sözünü tutup dostunun vasiyetini yerinde getirmek için aşiyan yollarını tutacaktır. *
beni uyaran yazardır . uyarısından sonra etry de değişim olmuştur. iyi de olmuştur teşekkür ederim
uayrdıktan sonra güzelleşen entry http://www.uludagsozluk.com/e/5277622/
gerindium kelimesiyle beni yamultan, günlerce ne yazsam diye düsündükten sonra aslinda cümlelerin kifayet etmedigi, mutluluk kaynagi yazar, arkadas, dost herbisey.
varliginin kaniti tebessüm, yoklugu kocaman bosluk.
gözlerinde ki yasama sevinci, yüzünde ki icten tebessüm hic kaybolmasin.
rafaello, giotto ve milka üclemesi her daim seninle olsun.
beni uludağ sözlük'e girmeye teşvik etmiş, can ciğer kuzu sarması, tatlı dilli *, dünya güzeli, çok sevdiğim, çok saydığım, herşeyin en çoku olan yazardır. iyi ki vardır.
beni hüzünlü bir günümde yasmin levy'nin, me voy adlı olağanüstü eseriyle tanıştırarak duygusal krizlere sokmuş yazardır. ama yinede seviyoruz seni güzel insan.*
...
seni unutamıyorum,
bak bana;
ruhum kanıyor...
...
pazartesi günü tatile gitmesiyle içime su serpmiş canım yazar. malum sevdicekleri yaban ellerde tek bırakmamak lazım.
gözüm kulağım ol oralarda benim, seviyorum seni. *
edit : eksilemenin manası ne sevgili yazar? eksilencek saçma sapan bi sürü entry var git onlarla takıl. bunda ne var şimdi?