Dinledikten sonra giyinir ve dışarı çıkarsınız. Ne planınız vardır, ne programınız. Yüzünüzde en aptalından bir gülümseme, bacaklarınızda gecenin yükünü taşımaya çalışan mutlu bir yorgunluk, gözleriniz saklanmış gözlük camlarının ardına, çapaktan arınmamış. Sanki o an ölsek, ne acısını hissederiz, ne de ardımızda kalanları düşünürüz. Kimin aradığının, sorduğunun önemi yok, çünkü telefon yanımda değil. Ne yediğimin, içtiğimin önemi yok, çünkü param yok. insanların da önemi yok, çünkü insan yok gittiğin yerde. Bir tanımı olsaydı, yalnızlık derdim.
Sıcak bir yaz gecesi... Yalnızlığımdan değil, istediğim için gerçekten yalnızlığı, yalnızım, kocamanım kendimde.
Hayır yalan hepsi, yalnızım... Hem de istemeden, kazayla. Bir başıma yürüyemeyecek kadar yalnız. Biri gelse, arasa "gel gidelim bilinmeze" dese, gitmem, yalnızım, hem de istemeden, kazayla. Şarkı bitene kadar yalnızım, elleme.
Mutsuzluğun bitmesine bir adım kalayı anlatır şarkıdır.
Çok sevdiğim bir yazar arkadaşımın(kim olduğunun önemi yok, şu an seviyorum onu) +'layarak tekrar hatırlattığı müthiş parçadır. Her an dışarı çıkabilirim!
tam 25 saniye önce açtığım sol framede görünce gülümsediğim şarkıdır. aynı zamanda Kaybedenler kulübünün kapanış şarkısıdır. Bugünkü programdada çalmışlardır.