kücüklügümün en büyük eglence araclarindan biriydi. Genellikle evde yalniz birakildigim icin sikintidan asagidan gecen insanlarin kafasina ya da alt komsunun pencere pervazlarina tükürmeye calisirdim. Ilginc bir cocukluktu. Neyse bir gün okuldan geldim evde kimse yok tabi. 2. sinifim en fazla. Gectim balkona asagiyi izliyorum. Baktim ileriden bizim kel alt komsu geliyor. Hemen saklandim beni görmesin diye. Balkonun altina gelince efsane sayilabilecek bir tükürük yolladim kafasina ve tam isabet. Adam önce ne oldugunu anlamadi tabi. Sonra elini kafasina götürünce hic hoslanmadigi bir seyle karsilasti. Yukari bakip beni pismis kelle gibi siritir vaziyette görünce parmagini salladi. O an hayatim film seridi gibi gecti önümden. Neyse aksam annem geldi eve kel de hemen gelip sikayete basladi. Ben odada sinmis vaziyette dinliyorum söylediklerini. Bu kacinci oldu bu kadar terbiyesizlik olmaz cocuktur dedim daha önce ama ayip.... Odadan firlayip geldim himm ilk kez tükürdüm anne daha önce isabet ettirememistim dedim. Annem o meshur bakisini firlatti bana. adama ben cezasini veririm bir daha yapmaz dedi. Kapiyi kapatti. Ani bir terlik firlatti yere serdi beni ve tam isabet. Yaklasik 3 saat agladim. Sonra böyle seyler yapmamam konusunda nutuk cekti. Ben kafamda o kelden intikam alma planlari yapiyordum o ara. Nitekim aldim da onu sonra anlatirim.
küçükken yapılıp, birine denk getirilmeye çalışılması. tükürdükten sonra hemen kafayı balkondan içeri almaya çalışmak en büyük heyecan. denk geldimi diye de tekrar bakarken yakalnmak ise odaya doğru hızla kaçmanın ilk dakikaları.