türkiye de yaşamaktan utanma sebeplerinden yalnızca biri.
müstakil evin olur. arka balkon vardır ya da evinde anlarım. diğerlerini anlayamam.
araban da varsa hele hiç anlamam. her yer piknik alanlarıyla doldu.
ama sen beyaz atlet giyip balkonda yapıyorsun hala o mangal işini. yapma kardeşim.
gayet görgüsüzce, düşüncesizce bir eylemdir. yapılmaması gerekir.
çevreyi rahatsız etmek bir tarafa, etrafta mangal kokusunu duyacak, canı çekecek, ağzı sulanacak binbir tane insan vardır. en önemlisi çocuk vardır. (bkz: göz hakkı)
komşuluk ilişkilerinin her halükarda dezavantaja dönüşeceği eylemdir. işte burada komşunuzla aranızın "merhaba, merhaba" boyutunda olması büyük önem taşır. şöyle ki; kokudan iştahı kabaran ve çok yakın, adeta teletabiler gibi sıkı fıkı olduğunuz komşunuz, elinde evde yaptığı bir tabak tatlıyla çıkagelir. komşu tabağı boş döndürülmez inancıyla dolu yüreği, mangalın üzerindeki etlerden bir parça bekler. diğer yönden bakıldığında da komşunuzla hiçbir muhabbetiniz yoksa ve karnı tok komşunuzun açık penceresinden içeri duman girerse, bu da sizin o komşuyla aşırı samimiyet kurmanıza neden olabilir.
ne demişler, her şeyin azı karar, fazlası zarar.
yol kenarında, fındıklı parkında, herhangi bir 3 metrekarlik yeşillikte yapılacak mangal kadar hanzoca olan mangal partisidir. onları gördükçe vejeteryan olasım geliyo amma onu ismi çok itici. ve-je-ter-yan.
Nerede ne yapacağını bilmeyen insan modelidir. Genelde pazar günleri canı sıkılan adamın aklına aniden mangal yapma fikri gelir. Bir piknik alanına gitmeye erindiği için en uygun yer olarak balkonu görür. Balkonda mangalı yakmaya başlar ancak hem kendini hem de üst kattaki komşusunu dumana boğar. Üst kattaki komşunun şikayet etmesi üzerine haklıymış gibi itiraz eder hatta kavgaya tutuşur. (buna balkonunda barbekü bulunanlar dahil değil)