yaz aylarıda ortaya çıkan mahalle kültürü örneklerindendir. genellikle şehir dışına çıkıp piknik yapacak parası/arabası olmayan insanların başvurduğu yöntemdir balkonda mangal yakmak. maddi imkansızlıklar yüzünden yapılan bu keyfe pek ses çıkartılmaması lazımdır, her ne kadar koca mahalleyi bir duman ve et kokusu kaplasa da.
ilkel bir davranış biçimi olmasından çok, gariptir de.
ne bileyim, mangal denince, insanın aklına doğa, yeşillik, manzara, haftasonu, şehirdışı, dostlar ve içki gelir. bunlar yoksa ne b.ka yarar ki olmayan mangal keyfi?
-hanım bu akşam balkonda mangal yapıcam
-olmaz canım aaa daha evi yeni temizledim
-balkonda yapıcam dedim bende evde degil herhalde
-olmaz dediysem olmaz,perdeler simsiyah oluyo
-sıcarım perdelerine lan,bu akşam bu evde mangal yapıcam o kadar!
-yapta goriyim.
-ulan mangalda yapıcam,semaverde cayda yapıcam
-ben daha fazla dayanamıcam,terk ediyorum seni.
-mangalın tadına bakmıcanmı. (bkz: nihahaha)
genelde esler arasında boyle kavgalara sebep olur balkonda mangal yakmak.
bence apartman hem fikirse problem yok. çünkü kim ne kadar eleştirirse eleştirsin vazgeçilmeyen alışkanlık. beyaz saray önündeki parkta mangal yaktıktan sonra balkon hafif kalır. bu mangal olayına tepkide komik, abd yönetimi; bu durum kültürel bir etkinliktir, karışmak doğru olmaz demiş.
muhtemelen kendisine tuhaf gözlerle bakan insanlara , "barbekülü ev alacak paramız var da ruhumuz mu kro ?" diye belki de haklı savunması olan vatandaş.
üst komşunun çamaşırlarını kokutur ama keyifler kıyaktır.
sırayla önce mangal teli soğan ile temizlenir. ardından önce kanat, sonra köfte kızartılır. en son biber ve domates közlenir. o esnada komşunun çamaşırları kimsenin umrunda değildir. balkon genişse bir de sofra kurulur ki değmeyin keyfe.
eğer yaşadığınız sokak, hepimizin çocukken yaşadığı aile gibi olmuş sokaklardan ise. çok eğlenceli eylem. tek bir ampulün aydınlattığı yaz akşamında çocukların çıldırasıya saklambaç oynadığı. aile büyüklerinin oturup muhabbet ettiği mükemmel bir ortam.