Azıcık nefes ve güneş almak için aldım kahvemi, çıktım.
Hava mis gibi, kuşlar ötüyor, sokağın araba gürültüsü çekilmiş.
Adeta bir balkon romantiğiyim şu anda.
Dün de dereotu ve kiraz domates ektim 2 saksıya.
Şimdi bakınca, Duvarlar çok boş geldi gözüme... Oraya da bir şey düşüneyim.
evden çıkılmayan şu günlerde ekmek ve sudan sonra sahip olunması gereken en önemli unsur.
balkon öyle bir yer ki tek başına olunduğu zaman insanı hüzne sürükleyen, arkadaşlarla oturulduğu vakit ise muhabbetin dibine vurulduğu gırgır şamatanın olduğu bir yerdir.
balkon dizaynı üzerine özel şirketler bu konuda danışmanlık sağlıyor.
tabi ben kendim yaparım diyorsanız da internette fikir edinebileceğiz yüzlerce site var.
Kimi insanların, yaz kış hatta gece gündüz demeden hunharca kullandıkları, evin en sevimli yeridir.
Meselâ ben.
Balkonsuz yaşayamam, balkonsuz evde oturamam, boğulurum.
Evime verdiğim özeni, balkonuma da gösteririm, dekore ederim, çiçeklendiririm, renkli masa örtüleri beğenir, pul puf minderlerle bezerim.
Balkonum, çay bahçemdir, cafemdir, alaçatı' mdır, kimi Zaman Emirgân' dır.
Balkonunu kapatıp, camdan fanusa çeviren ya da pılısını pırtısını balkona yığan insanları anlamam meselâ.
Aklım almaz.
.
charles baudelaire'ın elem çiçekleri kitabından bir şiir
hatıralar annesi, sevgililer sultanı
ey beni şad eden yâr, ey tapındığım kadın
ocak başında seviştiğimiz o zamanı
o canım akşamları elbette hatırlarsın
hatıralar annesi, sevgililer sultanı
o akşamlar kömür aleviyle aydınlanan
ya pembe buğulu akşamlar, balkonda geçen
başım göğsünde, ne severdin beni o zaman
ne söyledikse çoğu ölmeyecek şeylerden
o akşamlar, kömür aleviyle aydınlanan
ne güzeldir güneşler sıcak yaz akşamları
kainat ne derindir, kalp ne kudretle çarpar
üstüne eğilirken ey aşkımın pınarı
sanırdım ciğerimde kanının kokusu var
ne güzeldir güneşler sıcak yaz akşamları
kalınlaşan bir duvardı aramızda gece
seçerdim o karanlıkta göz bebeklerini
mest olur, mahvolurdum nefesini içtikçe
bulmuştu ayakların elerimde yerini
kalınlaşan bir duvardı aramızda gece
bana vergi o tatlı demleri hatırlamak
yeniden yaşadığım, dizlerinin dibinde
o mestinaz güzelliğini boştur aramak
sevgili vücudundan, kalbinden başka yerde
bana vergi o tatlı demleri hatırlamak
o yeminler, kokular, sonu gelmez öpüşler
dipsiz bir uçurumdan tekrar doğacak mıdır
nasıl yükselirse göğe taptaze güneşler
güneşler ki en derin denizlerde yıkanır
o yeminler, o kokular, sonu gelmez öpüşler.
mahalle havasının sürdüğü yerlerde evin vizyonudur. sosyalleşme durağıdır. evin dışa taşan kısmıdır ki bu yüzden de karakter sahibidir. kapıları kilitleyip televizyonlarını açanlara nisbet edercesine daha hümanist bir öz taşır bağrında.