balkon çocuğu

entry15 galeri0
    1.
  1. evden çıkartılması ailesi tarafından engellenen. siz maç yaparken sizi camdan balkondan seyireden çocuk.
    (bkz: kızımsı)
    2 ...
  2. 2.
  3. yoldan geçen insanların kafasına tükürükle isabet etmek,
    alt dairedeki komşu çocuğuyla, iple sallanan sepet aracılığıyla bakkalcılık oynamak,
    üst katta oturan kuzenleriyle karşı binanın camındaki yansımadan el hareketi yapmak suretiyle kopmak,
    balkon demiri ve balkon kapısı arasına salıncak kurmak,
    yoldan geçen arabaların markasını bilmek gibi oyunlar keşfetmiş
    ve bunlarla epeyce eğlenen,
    hayata kuşbakışı hakim olan çocuktur.
    4 ...
  4. 3.
  5. asosyal çocuktur. bunlar ya doğuştan asosyal ya da arkadaşları tarafından pek kabul görmeyen yalnız çocuklardır. bu tür çocuklar; yoldan geçen arabaları sayıp, yoldan geçenlerin kafasına tükürmekten zevk alırlar.
    ayrıca mahallede ki dedikoduları da bunlardan öğrenebilirsiniz. tabi okul çağı gelip, topluma karışmalarıyla bu sorundan yavaş yavaş kurtulurlar.
    0 ...
  6. 4.
  7. saksıda yetişir. saksıdan çıkınca hemen solar.
    1 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. o.. çocuğundan daha içler acısı bir çocuk türüdür. hayatla arasında hep görünmez bir cam bulunacaktır.
    1 ...
  11. 7.
  12. evden çıkmayan kız gibi yetiştirilen erkek çocuklara takılan lakap.
    0 ...
  13. 8.
  14. Baksırdan ibaret çocuktur.
    0 ...
  15. 9.
  16. balkon çocuklarının yüzünden oldu bunlar. babaları da balkon göbekli bunların. analarının eli orak tutmamış, soğuktan kıçı basur olmamış. balkon çocuklarının...
    atmamışlar çamuru oynasın, çamurda oynayan 'çamur' çocukların masum kayıklarından yapıp yüzdürsün, bilmez. ekmeğin nasıl kazanıldığını ergin olana değin bilmezler. kafaları aptal şeylerden bulanır, en mantıklı yönlendirebileceklerini; kalp dedikleri taşımsı parçayla çiziverirler. en ufacık çiziklerinde de etrafında dört dönen insanlar olduğundan, bilmezler gerçek yalnızlığı ve en acısı da herkesin onları anladıklarını düşünüp, bir insan evladı tarafından anlaşılmayınca canlarına bile kıyabilirler. balkon çocukları bunlar!
    ve bunlarla aynı havayı soluyan, kendini keşfetmeye çalışan çocuklar vardır. büyüyemez onlar hiç, çünkü sürekli kendilerini tanırlar,her anı derinden hissedip ne yapmaları gerektiğini az çok keşfederler. üzülürler o balkon çocuklarına, onların tadamadığı o kadar çok şey vardır ki şu fani olan hayatın fani de olsa verdiklerinden... ne armutun tadını bilir dalından koparılan, ne üzümün çekirdeğini doldurur bu balkon çocukları!
    2 ...
  17. 10.
  18. ana kuzusu, diye de tabir edilir bu çocuk. ama en azından balkon çocuğu.
    0 ...
  19. 11.
  20. suyu çok sevdiğinden balkondadır hep. çünkü yazın her gün balkon yıkanır. oyuncaklarını oraya yayar, oynar. üst katta sevdiği bi arkadaşı varsa onla sohbet eder. onu balkona çağırmak aklına gelmez ya da arkadaşı onu çağırmaz, saatlerce gerizekalı gibi balkondan balkona bağrışırlar. ha bi de ikinci kattan aşağı bakıp sürekli ''burdan atlasam ölür müyüm acaba'' diye düşünür. *
    1 ...
  21. 12.
  22. "sus artık evladım, gece yarısı oldu, gir içeri yat" dedirten, karşı apartmandaki arkadaşıyla bağıra bağıra balkondan oyun oynayan çocuktur.
    0 ...
  23. 13.
  24. dalgalı siyah saçları olan benden bi' iki yaş kadar küçük, suskun bi' kızdı. bizim evin yanındaki eve yeni taşınmışlardı. o, hep balkonda kilimin üzerinde otururdu. kırmızı saçlı bebeğini görürdüm elinde hep. sessiz sessiz bi' şeyler anlatırdı ona, arada gülümserdi.

    akşam üstü serinliği gelince yaz günleri, bütün çocuklar sokağa dökülürdü. saklambaç oynanırdı bazen, bazen yakalamaç. ben kardeşimin yerine de ebe olurdum, küçük o diye kıyamazdım, ablalık yapardım kendimce. o, balkondan bizi izlerdi. eminim gelebilse yanımıza, kimseye bırakmazdı ebeliği. bazen ayağa kalkıp balkon demirlerine tutunup bize bakardı, anneanesi hemen gelip kolundan tutardı:

    " in aşağı, düşeceksin! ne derim sonra annene? "

    hep uzakta kaldı. annesinin işten dönüşünü beklerdi beklemez gibi yaparak; ama görür görmez kapıya koşardı. annesi görününce yolun başında, ben de onun gibi heyecanlanırdım.

    oyunlarımı eksik kalmış hissettim onun bakışlarından ötürü. kendimi şanslı hissetmeyi erkenden öğreten o uzak ve eksik yanını hep sevdim. biliyorum gelebilseydi yanıma ya da ben gittiğimde anaannesi içeri alsaydı beni, iyi arkadaş olurduk biz. olmadı. kısa süre oturdular üç katlı çift daireli yeşil apartmanın en alt katında. sessiz bi' sonbahar sabahıydı taşındıklarında. adını bile hatırlamıyorum.
    0 ...
  25. 14.
  26. apartman çocuğuyla aynı şeydir.
    0 ...
  27. 15.
  28. annesinden dışarıya çıkmak için izin isterken , balkonu kast ediyordur.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük