balkan göçmeni olduğunu iddia edenlerin görgüsüzlüğüdür. demeyeyim demeyeyim diyorum ama artık gına geldi. facebook profilinde memleketini bilmem kaçıncı göbekten göçmüş olduğunu bilmediği halde sırf avrupai duracak, sırf marjinal gözükme çabasıyla bir boka yaramayacak ülkelerin memleketlerini işaretlerler onu da oranın yerel diliyle değil ingilizce yapar bu görgüsüzler bir de. tamam anlayış gösteriyorum memleketin olabilir ama dedenin bile gitmediği toprakları sırf 16. yüzyılda biz göçmüştük buralardan diyerek ne diye memleketim diye işaretlersin. ne dilini bilirsin memleketin ne dinini ama yok sırf türkiyeli gözükmeyeyim diye dibe batma çabası gözlerden kaçmıyor. adım gibi eminim ki bu kişilerin kökeni afganistan'dan gelseydi nah işaretlerlerdi.
memleketin dediğin yerin kültürünü bileceksin, dilini bileceksin, toprağını bileceksin, taşını bileceksin, ovasını bileceksin. oralı olduğunu hissedeceksin ancak hiç bir sikim bilmediğin halde memleketim diye işaretlersen senle dalgayı da geçerler taşağı da.
edit: yoğun yanlış anlaşılmalar silsilesi var. bakın bu lafları memleketim dediği memleketi hakkında halde toz zerresi kadar bilgiye sahip olmayanlara söyledim.
memleketi sorulduğunda da bulgaristan'lıyım der bunlar. bursa'da çoktur.
edit: problem gelmeleri değil, tabi ki gelicekler de madem eza görüyorlar, kovuluyorlar neden o kovulduğu, eza gördüğü yerden olduğunu belirtip gösteriş yapıyor arkadaş problem bu.
memleket kelimesinin anlamını bilmeyen söylemdir. türkiye dışında türk olarak yaşamak ve türk olarak kalmanın zorluğundan bihaber olmaktır. göçmen olmak göçmenin ne kadar zor olduğunu bilmektir ve göçtüğü toprağı hiç bir zaman unutmamaktır. zira toprak biz türklerde kutsal sayılır. eğer günün birinde sırf türksün diye bir topraktan kovulmak zorunda kalınmadıysa türklüğün ve doğduğun toprakların değerini bir göçmen kadar kavrayamamaktır. görgüsüzlük ise göçmenliğin ne demek olduğunu bilmeden bir profile dayanarak görgüsüz addedilmektir.
anlamadığım bir paradoks taşır. tamam kardeşim, sen orada müslüman olduğun için, türk olduğun için eza görüyorsun. tek geleceğin yer de türkiye... burada herkes sana bağrını açıyor. ufak tefek, herkesin başına gelebilecek bazı cahillikler dışında hiçbir ciddi problemle karşılaşmıyorsun. hani şivene falan gülüyorlar diyicem, herkes herkese yapıyor bunları. hatta insanların senelerce "tunceli" yerine "erzincanlıyım" dediğini bilirim. "kars'tan adam çıkmaz" falan laflarını bilirim.
neyse, geç bunları. ama sen sevmiyorsun yine de bizi. yine de seni kovanları, dövenleri bizden daha çok seviyorsun. ben bunu anlamıyorum işte...
amına kodumu yerinde tanışan iki insanın ilk sözü "nerelisin" ken, anında bir hemşeri, toprak muhabbetine sarılırken, herkes doyduğu yeri değil doğduğu yeri söylerken, hepsinin üstüne de hemşericilik gibi bir kavram geliştirilip, aslında hiç hakketmeyen insanlara sırf aynı ilde doğmuşlar diye hakkeden insanların yerine iş verilirken, torpil yapılırken....
allahın sığırının gözüne bata bata göçmenlerin zorla getirildikleri bu ülkede kökenlerinden bahsetmeleri ve hasret duymaları batmış...
evet türkiye'ye zorla getirildik çoğumuz, bazımız da (bizim ailemiz gibi) oradaki her türlü düzenimizi isteyerek bozup, bizim esas memleketimiz türkiyedir diyerek geldik...
pişman olduk..bilmiyorduk buranın böyle bir cangıl olduğunu...güçlünün güçsüzü yediğini, adaletsizliğini, hoyratlığını, ilkelliğini, vahşiliğini, eğitimin değil torpilin, vasfın değil, adamı olanın değerli olduğunu...
bu topraklar için fazla narin kaldık..bu topraklar için fazla saf kaldık..bu topraklar için fazlaydık...
hep içimizde "ötesi" nin ateşi vardır..ama kadere bak ki oralar da eski oralar değil...
imkan olsa da iki ülkenin halklarını değştirebilsek...dünyanın en güzel topraklarının olduğu bu ülke bu vahşi, barbar, hoyrat halkı hakketmiyor.
öncelikle belirteyim de bir tarafim göçmendir. bir tarafim doğulu. türkoğlu türk.
şimdide bu konudaki objektif gözlemlerimi aktarmaya çalışayım.
atalarım yani göçmenler zaten aşırı kendine güvenleri ve zekaları ve de bencillikleri dikkate alınrak bu topraklardan, yeni fethedilen topraklara zorla ya da mal, mülk verilerek gönderilmiştir.
gönderilme sebepleri hem birbirlerine tutkun olmaları, alışkanlıklarından taviz vermemeleri ve taşkilatçılıklarıydı bunun yanında, osmanlı için tehlike oluşturabilecek kafa kaldırışları yapmaktaydılar.(tarihi detaylara girmiyeyim isteyen arasın var bu konuda bişeyler)
sülalemden biirim zora geldiler mi kafayı kaldırırlar acımazlar da.
şimdi son göç edenlerdeki bu dikliğin ve kendine güvenin dayandığı kökleri az çok anlamışınızdır.
bu kesinlikle başkalarını küçük görmelerinden değil. kendilerini zeki ve farklı göstererek savunma çabasıdır.
bu özellik ta osmanlı zamanından beri karakterlerine işlemiştir.
burada doğan nesillerinde bunu görme sıklığı azalır.
belki karmaşık anlattım biraz ama bu entryde bir sürü ipucu var.
sonuç olarak onları asla dışlamayalım. onlar türklüğün en temel yapıtaşlarndandır. yarın öbürgün gene fethler sözkonusu olursa, ekonomik veya coğrafi, ilk başta güvenilip görevlendirilebilecek kişilerdir. gönder 400 sene sonra türklüğünden hiç birşey kaybetmezler.
dışlamayalım çünkü size güvendikçe en kral arkadaşlarınız olduğunu göreceksiniz.
doğulu tarafımı da göçmen tarafımı da çok seviyorum. her iki tarafın da güçlü ve zayıf yönleri var.
saçma ve gereksiz bir ön yargıdır. sosyal paylaşım sitelerinde birkaç kişinin yaptığı çok da önemsenmeyecek hareketlere bakılarak karar verilemeyecek olandır.
kaç balkan göçmeni ile oturup, kalkıp, aynı mecliste bulunduktan sonra nasıl,hangi görgüsüz davranışlarını gördün diye sorarlar adama.
(bkz: başlık sıçmak) *
balkan göçmenleri de anadolu kökenli insanlardır. bu onerme lüzumsuzca bir genellemeyle insan ayrımı ve düşmanlık içeren suçlamadan ibaret cümledir.
edit: evet balkan göçmeniyim ve karamanoğluyum. gurur duyacak ya da görgüsüzce davranmayacak kadar da kendimizi biliriz.
(bkz: kuyruk acısı)
bu anlatımı bozuk önermeye söylenecek fazla bir söz yok elbette. ne dediği bile anlaşılmıyor.
osmanlı oralarda türk nüfusu tahsis ederek kontrolünü sağlamak amacıyla bu insanları göndermiş (benim baba tarafım da balkan harbinde türkiye'ye gelmiş bu arada). öncelikle de osmanlı yönetimi ile sürtüşenleri göndermişler ( (bkz: menteşoğulları), (bkz: karamanoğulları)) ve bir taş ile iki kuş vurmuşlar. oralarda bu insanlar azınlık olmuşlar ve osmanlı için cefalar çekip epey de fayda göstermişler. sonra osmanlı oraları kaybedince de bin bir türlü kötülüğün içinde yalnız kalınca anayurda dönmüşler. osmanlı rumelide toprak kaybederken bizim atalarımız çeteler halinde macaristan topraklarında düşmana baskınlar düzenlermiş.bugün kalkıp bulgaristan'dan gelenlere bulgar, yunanistan'dan gelene yunan diyen dümbükler var bu ülkede. görgüsüz arayacak olan onlara bakıversin.
o bir kısım göçmene dayanarak genelleme yapmanın anlamı yok. başlık sayesinde tek yapılan insan ayrımıdır.
çünkü göçmenler türk oduklarından. türkiyeli olduklarından gocunmazlar.
ananemden dinlediğim kadarıyla bulgaristan'da da bulgarca değil, türkçe konuşuyorduk. çocuklarına gizli gizli türkçe isim koyan bir toplumdan söz ediyorsunuz. vatan hasretini hangi boyutlarda yaşadılar birde onların ağzından dinleyince işte vatansever diyorsunuz.
gitmek elimizde değildi gönderildik ve bilemeyeceğiniz acılar yaşadık. yeter artık yapmayın insan ayrımı. bir kaç densizin yüzünden bu denli vatansever insanları görgüsüz başlığı altında toplamayın.
tüm yurdum insanının hemşehricilik yaptığını görmezden gelen, arka planı zayıf susak ağızlılara özgü görgüsüz önerme. ülkemize 1878 yılındaki 93 harbinden beridir balkanlardan rumeli ve anadolu'ya göçler yaşanmıştır. keza, kafkasya'dan da. büyük kıyımlar ve büyük acılar yaşanmıştr. istisnasız tüm göçmenler, kendi kültürlerini de beraberlerinde getirmişlerdir. çoğunlukla ekonomik nedenlerden dolayı, ülke içi göçlerde de insanlar kendi yörelerinin kültürünü taşımışlardır ve yaşatmaktadırlar. o hade niye kafayı balkan göçmenlerine takmak ? ileri görüşlü oldukları için hazmedememekten olmasın ?
başlık sahibinin söylemeye çalıştıklarından sapmış ve farklı mecralara yönelmiş tespittir.
Bazı yazarlar gereksiz alınganlık yapmışlar. 5 senedir trakyada yaşıyorum, birkaç gereksiz zibidi dışında Türkiye'yi aşağılamaya çalışanına, bu ülkeyi beğenmeyenine rastlamadım. Aksine Türk olmaktan gurur duyarlar. Memleketlerini sorduğunda en fazla "trakyalıyız beyaaa" derler, çoğunlukla Bulgaristan'daki Yunanistan'daki kökenlerine vurgu yapmazlar. Ayrıyeten sorarsan söylerler "dedem bulgarın şurasından göç etmiş..vs" diye, en fazla bu!
Yalnız ülke genelinde şöyle tipler de vardır ki (başlık sahibi de buna kıl olmuş, ki ben de olurum), ömrü hayatında balkanları görmemiştir, ne oraların adetini, geleneğini göreneğini bilir, ne birşey... Sorduğun zaman, bilmem kaç kuşak önce göç etmiş dedesini referans gösterip, "Göçmenim ben. Baba tarafından. Avrupalıyız yaneee. Sarı saçlıyım yane ordan da mı anlayamadııııaan?" diye saçma sapan pozlara girer. Ya odunla dövülesi, ya da gülüp geçilesidir. Karar sizin.
kıçını yırtıp para biriktirerek aldığı son model marka telefonu kafa hizasında tutarak kullanma noktasına gelen adam görgüsüz değilmiş gibi, ayda yılda bir pahalı bi kıyafet alıp bokunu çıkarana kadar anlatan adam görgüsüz değilmiş gibi, girdiği bi topluluk içinde geldiği yerin alışkanlıklarından vazgeçemeyip kazmalığını cümle aleme gösteren adam görgüsüz değilmiş gibi, yeri geldi mi ana avrat küfretmeyi gurur sayan adam görgüsüz değilmiş gibi, vesaire vesaire, bütün bunları yapmasına rağmen o görgüsüz dediği insanların zamanında memleketlerinden buraya keyfi bi şekilde geldiklerini düşünecek kadar sığ beyinli adam, sen ne çok şey biliyormuşsun yahu, vallahi çözmüşsün işi.
son göç 90'lı yıllarda bulgaristan'dan olmuştu. 300,000 göçmenin geldiği biliniyor. tabi bu arkadaş o günlerde vitamin bile olmadığından ve tarih, kültür bilmediğinden, okullarımızda da yakın tarih pek anlatılmadığından böyle saçmalayabilmektedir.
Kendi ülkelerinde bir kelime türkçe bilmeyenlerin olduğu bu memlekette, el alemin ülkesinde ve çok agir yasakken türkçe konuşan insanlardir bu insanlar.
Türkiye'de yaşayıp çocuklarına türkçe isim koymayanlarin oldugu bir memlekette, türkçe isim koymanın hapis cezasına neden oldugu yerlerde çocuklarına türk ismi koyanlardir gorgusuzlukle suçlananlar.
Bugün türkiye'de " devlet bize bakmiiy, devlet bize sahip çikmiiy, bizi eziiy, biz ondan fakiriz, gelişmemişiz" diyenlere hak verilirken, onların bu nankörlükleri hak arama mücadelesi olarak görülürken...
Iki bavulla ömrünün yarısını geçirdiği bir ülkeden başka bir ülkeye gelip, allahın kulunu tanımadığı bir ortamda iki senede kendi evine girenlerdir şimdi gorgusuzlukle suçlananlar.
Kabahat onlarda..cikacaklardi dağa. Öldüreceklerdi bu ülkenin askerini, öğretmenini..bak o zaman nasil kiymetli olacaklardı.
bu önerme balkanlardan ülkemize göç eden arnavut, boşnak, pomak, torbeş, patriyot gibi etnik türk olmayan vatandaşlarımız için kısmen doğru olabilir, etnik ve kültürel farklarından dolayı bu insanlar kısmen anadolu insanından kendilerini soyutlamış olabilirler.
ancaaak hiç kimse balkanlardan göç eden "türkleri" bu kategoriye sokamaz, evinde türk bayrağı bulunduğu için öldürülen, türkçe konuştuğu için 500 yıllık toprağını bırakıp anadolu'daki soydaşına sığınan türk muhacirler bu ithamı kesinlikle haketmiyor.