yavas hakan cigerimi soktun olayını ben balayında yasamıstım.
eski kocamla cok egleniyorduk biz:)
dilerim evlenme niyeti olan herkese omurluk nasip olur kafasının cok anlastıgı, ruhunu buyutenle omurluk evlilik.
balayına gitmektense alayına gitmek guzeldir.
ama dogru kisiyle balayına gitmek lezizdir:)
hayvanlar gibi çiftleşip, hayvanlar gibi yeyip içip, her türlü aksiyona girilen böylesi bir döneme nasıl bu kadar sempatik, tatlı, minnoş bir isim konulabilir ki?
normal şartlarda balayında, nesli tükenen hayvanlara yardım yapıldığını, suyu olmayan köylere su götürüldüğünü, dünyanın en güzel çikolatasından yenildiğini falan düşünür insan.
Balayı kelimesi eski bir Kuzey Avrupa geleneğinden türemiştir. Bu geleneğe göre yeni evlenenler bir ay boyunca mayalı baldan yapılmış bal likörü içiyorlardı.
sıcak havalarda çok sıcak bir tatil beldesinde klimasız ortamda sessiz ve kimsesiz bi yatak odasında sadece eşinizle 24 saat çırılçıplak vaziyette geçirilmesi gereken tatil. böylesi makbuldür.
ingilizcesi honeymoon olan kelime.
bu kelime beni moon ve month* kelimelerinin bağlantılı olduğunu düşünmeye itiyor, ama hiç araştırmadım.
ulan coğrafyayı unutmuşum ya, yok artık.
bir ay, ay'ın dünya etrafında dönüşünün süresiymiş.
yani aldığım titreşimler doğruymuş, month ve moon kelimeleri bağlantılıymış. (bkz: swh)
not: moon, dünyanın uydusu ay'dır. month ise 30 günlük zaman birimi.
ingilizcede "honeymoon" kelimesine tekabül eder. "bal ayı" şeklinde türkçeleşmiş bu kelime, birebir türkçeye çevrildiğinde anlamı bozulmayan ender kelimelerdendir. eşlerin birbirlerinin kusurlarını görmeyecekleri kadar sarhoş oldukları ballı cicim aylarıdır.