bu yıl odtü haziran epe'de listening de bir lecture'a konu olmuş ve hazırlık öğrencileri arasında popülaritesi artmış ayrıca çok da yaratıcı küfürlere maruz kalmış olan hayvan türü.
hayır şerefsizi alıp besleyeyim desen bağlasan durmaz ki. zincir filan tanımaz bu cinsini siktiğim. toprağı kazar altından üstünden çıkar mutlaka bi şekildr sağa sola bulaşır. hayırsız evlat gibi, evlerden ırak.
afrika'da bulunan koruma alanlarından birinde aslanların saldırısına uğramış yaralı bir bal porsuğu bulurlar korucular. hayvanı alır tedavi ederler. kendisine bi yer verirler duvarla çevrili bir yer. iyileşene kadar dursun orada diye. bu tip duvarın kenarına ağaç dayayıp ordan çıkar ve gider aslanlarla kapışır. yaralı olarak geri döner. bildiğiniz psikopattır kendisi.
matrix alemindeki merovingian gibi; kudretli, espritüel, hafiften çıldırmış bir hayvanat türü.
evde besleyeyim istiyor insan ama, yer bu sahibini acımadan. hem de dalga geçerek.
ilginç bir hayvandır ama kararlıyım, ne yapıp edip bir tane edinecem. yılandan o kadar korkuyorum ki anlatamam. izlediğim belgeseli kendi meşrebimce yazmaya çalışayım: şimdi bu hayvan kobrayla karşılaşıyor. dövüş kaçınılmaz olduğundan önce kobra çöreklenip dikiliyor ve herkesi tırstıran o pısss hareketini yapıyor ama porsuğun gözü kara, kımıldamadan duruyor yerinde. aşağıdan yukarı rakibini süzüyor ve kobranın saldırmasını bekliyor. kobra hücum ettiği zaman kolunu kaldırıp ısırtıyor ve o anda bir osmanlı tokadı akşediyor kendisine. yılan tokattan, porsuk da zehirden bayılıyor. sonrası bir alem; vücudundaki panzehir sayesinde kobradan önce ayılıp bunu güzelce öldürüyor ve sonra da ocakbaşındaki bir obur gibi, kobrayı dürüm niyetine mideye indiriyor. hayvanın bir diğer özelliği de(tam olarak bilmediğimden sallayacağım) 1 km çaplı bir alanda, etrafta bulunan tüm yılanların kokusunu alıp deliye dönmesi. alacaksın, bağlayacaksın evin kapısına; ne gam kalır ne kasavet. efsuna falan ne hacet, balporsuğu is the best.
sansargiller familyasının her bireyi gibi(gelincik, porsuk, samur, sansar) ota boka, hatta boyundan büyük yaratıklara bile saldıran bir hayvandır. o yüzden şaşılmaması gereken saldırgan davranışları vardır.
boyuna bakmadan her türlü kavgaya girer, düpedüz psikopattır, acayip cesaretlidir. sonunda yenilse de 45 dakika boyunca kocaman leopar ile dövüşmesi takdire şayandır. günün birinde mahallede yolda yürürken görürseniz, çaktırmadan ve arkanıza bakmadan kaçınız.
psikopatın allah'ı bir hayvandır. inatçıdır. günde 80 km yürür. önüne ne gelirse yer. balın hastasıdır. derisinin kalınlığı sebebiyle arı kovanlarına rahatça girer çıkar, arılar üzerine çullansa da o sallamaz. çöl dünyasının kabadayısıdır. korkulasıdır. sinirlendirmeye gelmez, sinirli olduğunda öleceğini bile bilse, karşısındakine dalar. kobrayı yiyip, ayıldıktan sonra kafayı bulup sallana sallana yürümesi ise insanı kahkahalara boğar.
efendim... çok ilginç bir hayvandır. hakkında bir belgesel yapılmıştır belgeselde gerçekleşen olaylar şunlardır...
bal prosuğu yılanla kapışmaktadır. bal porsuğu bir insanı öldürebilecek bir yılanı öldürür... sonra kendisi de uzanır... zehirlenmiştir...
bir süre sonra yine kalkar yılanı yemeye koyulur... yılanı yerken yine zehirlenir ve yine uykuya geçer... sonra bir daha kalkar yine yılanı yiyip zehirlenir yine yatar... yılan bitene kadar ayılıp bayılan maymun iştahlı küçük sevimli hayvandır...