beslemesi güzeldir ama çok becerikli olduğum için fazla yaşatamazdım. suda yaşayan hayvandır çeşit çeşit renkleri vardır.
bir de bunun yenilen kısmı vardır ki aileler çocuklarına zekaya faydalı asitler, vitaminler içeriyor diye zorla yedirirler çocukta sırf faydalı olduğu ve zorla yedirilmeye çalışıldığı için balığı sevemez ancak ileride büyüyüp kendi isteyiğle yerse yer.*
saniyelik hafızalarının bir işe yaramadığı hayvan. yerim olm seni de hafızanı da. çok seviyorum ya. haha. *- balık yok, ne alsın diyor da.. *+ bilmem sen bilirsin, ne alsın ?
- balık.
+ balık yokmuş ama nerden alıcak ?
- balıkçıdan.
vs. o diyalog daha başkaydı ama. her cümlemde bir balık kelimesi geçiyordu.
ele avuca alınıp sevilemeyen, 50x30x25 ebatlarında bir akvaryuma tıkıştırılan, akvaryumun önüne gelip de yem vereceğinizi anladıklarında ağızlarını açıp mama gelmesini bekleyen, en son besleyeceğim hayvan olarak düşündüğüm sonra da pet shoptan çıkınca bir an önce eve gitmek için acele ettiğim ama bir o kadar da sevimli, günahsız canlılardır. unutulmadınız; bertuğ, nemo, sürmeli, benekli, alkız, sarıkız, vatoz1, vatoz2, vatoz3, çöpçü1, çöpçü2... arafın en yüce katları, en cennetimsi köşesi sizlerindir. rahat uyuyun.
edit: lepistesler doldurdu yerinizi. böyle ufak ufak. 20 tane falan varlar. biliyorum, orada anılarınız var, başka birini oraya sokmamam gerekirdi. ama babam ısrar etti. valla. her akvaryuma bakışımda gözüm bir bertuğ'u, bir nemo'yu aramıyor değil. merak etmeyin, kağıda adınızı yazıp akvaryuma yapıştırdım küçük dostlarım. uyandırdığım için özür dilerim. yeniden uyuyabilirsiniz.
içten içe kıskandığım bir hayvandır balık. Bunu ilk defa bundan bir kaç sene evvel bir akvaryuma bakarken anladım. Etraftaki onca gürültü ve koşuşturmacaya rağmen öylece mimiksiz dolanıyordu akvaryumda. Bir canlı hayata karşı nasıl bu kadar mimiksiz olabilir acaba! Yaşamın suda başladığını söylenir. Acaba bu canlı bizden milyonlarca yaş büyük olduğundan dolayı edindiği tecrübeyle hayatın çok da sallanmayacak bir şey olduğunu mu biliyor? Hani insanında bilge olanı öyle abartılı tepki vermez olaylar karşısında. Balığında bilgeliğinden midir mimiksiz olması ve hayatı üç saniye kadar aklında tuttup sonra unutarak bi tarafına takmaması.
şarkıların şiirlerin bkz.rakı şişesinde balık olsam türlü türlü şeylerin(???)imgesi olan sevimli yaratık. yemesi zevkli yakalaması zevki izlemesi zevkli. unutamadığım şarkının sözleri şöyledir:
şarap içince bizim balık
onu bir türlü tutamadık
başladı gospel jazz blues
melakonlik ve yorgunuz
"yakaladığı balık pek küçük olunca onu öper ve tekrar denize atar. yanındaki balıkçı biraz şaşırarak, 'ne yaptın, hiç balık öpülür mü' diye sorar. cevap şu olur: 'olsun, bu denizde benim öptüğüm bir balık dolaşıyor artık..'" *
onu hem canlıyken hem de pişmişken seviyorum. yemeden önce öpüyorum; yani o derece seviyorum. yedikten sonra onu canlı sevdiğim aklıma geliyor böyle üzülüyorum falan. rakının sevgilisi olduğu konusunda iddialar var. peşindeyim.
malum, ayı, kurt vs. birçok hayvan yemek için balık avlar ya da kedi vs. gibiler de balık yer...
balık mideye inince bir süre beklermiş ve eğer peşinden rakı gelmezse o zaman beni acaba hangi hayvan yedi diye meraklanırmış... *
Balıklar (Pisces) poikloterm olan, neredeyse sadece suda yaşayan ve solungaçları ile solunum yapan, soğuk kanlı, yürekleri çift gözlü, çoğunun vücudu pullu, genellikle yumurta ile üreyen omurgalı hayvanlardır. Bazı türler canlı doğurarak ürer (lepistes, kılıçkuyruk, moly, endlers vs.). Örneğin tatlı su balıklarından Lepistes'in (Poecilia reticulata) yumurtaları anne karnında çatlar ve canlı doğum gerçekleşir. Çiklet balığı türlerinde ise kuluçka süresi dişinin ağzında gerçekleşir.Ağzında yumurtaları çeviren, mantarlaşmasını engelleyen dişi yumurtalar çatlayana hatta yavrular serbestçe yüzmeye başlayana kadar onları ağzındaki kesesinde korur.