Bugun maalesef bakteri kolonisi olmanin otesinde hicbir degeri olmayan yiginlara insan muamelesi yapiyor. Bu yiğinlara insan muamelesi yapanlar da o bakteri kolonilerinin başındaki fravunlar kadar suçludur.
--spoiler--
Sıranızda, mutfak lavabosunda, market arabalarında, cep telefonunda, restoran menüsünde ve ATM’lerde klozetlerden daha fazla bakteri bulunur.
--spoiler--
Dünya'nın en derin noktasında (karada) yaşayan bakteriler, yüzeyin 2.8 kilometre altında bulunmuştur. Bu bakteriler hayatta kalabilmek için uranyumdan yayılan radyoaktiviteyi kullanarak suyu kullanılabilir enerjiye dönüştürecek bir metot evrimleştirmiştir.
Tek hucreli prokaryotik canlidir. Filogenetik siniflandirmada eubakterialar ve archebakterialar olarak 2 grup altinda incelenmektedirler. Bizim genelde bildigimiz bakteriler eubakteri turleridir.
Genetigiyle oynanmasi kolay olan suşlarindan bir tanesi olan dh5alfa bakterisi agirlikli olarak molekuler biyoloji alanlarinda kullanilmaktadir. Sadece mikrobiyolojide de degil ustelik. Hali hazirda ben de dun gece sivi besiyerine ektigim bakteriyi bu sabaha kadar buyutup bugun dna izolasyonlarini yapabildim. Nokta mutasyonu yapmaya calistim. Umarim yapabilmisimdir. Genel olarak bakteriyle Calisilmasi zahmetli. Uygun antibiyotigi tam kararinda vermelisiniz mesela. Atese yakin calismalisiniz. Buyudugu sicakligi ve buyume suresini uygun ayarlamalisiniz. Temiz olmalisiniz cunku kontaminasyona cok musaitler. Son olarak da burnunuz kokuya cok duyarli olmamali. Ciddi pis kokuyor.
Ortaya çıkışları üzerinden tahmini beş yüz milyon yıl geçmiş bu canlı grubunu ilkel canlılar sınıfında görmemize rağmen kendi aralarında bir kaç farklı dilde iletişim kurabilmektedir.
Bu iletişim mekanizması tabiki sesli bir dil değil,
Yeterli çoğunluğu algılama olarak biliniyor. Bu iletişim sistemleri ile de hücre sayılarını kontrol edebiliyor fizyolojik ve patojenik özelliklerini değiştirebiliyor.
Kaynak: Bilim ve teknik sayı 558 yazar A.Ömer Aydar.
Yorum: Bu kısım biraz bilim kurgu olacak ama aklıma gelen ilk fikir nano teknolojinin gelişmesi ve bakterilerle iletişim kurulabilmesi ile ileride şuanda tedavi edilmeyen virutik hastalıklara karşı bakteriler kullanılabilir yada bakterilerin özelliklerinden faydalanılarak insan ömrü oldukça uzatılabilir.
Vucut icin zararli ve yararli olanlari vardir. Hicbir ilac etkilesimi ile olmezler sadece kapsul halini alip bir nevi uyku haline gecerler. O nedenle antibiyotik alimlari ile vucutta meydana getirmis olduklari reaksiyonlar sadece belli sureligine geriler. Antibiyotikler sadece kendilerini korumaya almalari icin goz dagi niteliginde kullanilir. Verilen dozun gerekli ve uygun goruldugunden eksik tuketimi bakterinin sadece guclenmesine neden oldugu gibi, vucutta meydana getirecegi tahribat daha buyuk olacaktir.
bulundukları her türlü ortama uyum sağlayarak erginleşebilirler. kapınızdaki, bahçenizdeki bakteri sayısı, mutfağınızda mukayese edilmeyecek kadar çoktur. alelade bir bahçe toprağında bile milyon tane olabilirler. insanlar pisliğin ölü bir şey olduğunu zannederek, hata yapıyorlar. toprak canlıdır ve toprağa hapsolmuş bakteriler, yüzerek, yürüyerek içerisinde hareket ederler. hatta bu zibidiler, topraktaki ölü küçük canlıları bile yerler. tam bir devinim var yani. sanki görünmez bir dünya gibi. bakmayın böyle ufak durduklarına, yaşamak için birbirlerine ihtiyaç duyan, kollektif geçinen oldukça sosyal yaratıklardır bunlar.
yakın zamandaki bulgular, bakterilerin hızla yaptıkları nefes alışverişlerinin, metal ve demirleri eritecek kadar yoğun elektrik üretimi yaptıklarına dair örnekler içeriyor. demire tırmanan bakteri, proton alışverişi yaparak elektrik üretimi sürecini başlatır. hatta, bundan yola çıkarak, bakterilerin bizler için de elektrik üretebileceğini varsayan enerji mühendisliği dalları ortaya çıktı. hoş, bunlardan yakıt enerjisi üretseniz bile, bir süre sonra çoğalmaya bile dermanları kalmayacağından, hepsi ölür. o nedenle bu zor bir iş.
Vücudunuzdaki hücrelerin %1'i insan hücreleridir. Geri kalan %99 bakteridir.
Bu gerçekten mümkün mü?
Kendi kendinize ''ben bunu Google da araştırsam iyi olur'' diyor olabilirsiniz.
Google da bulacağınız cevap %90'dır.
Diğer bir deyişle, vücudunuzdaki her 10 hücreden 9'u bakteri hücresidir ya da en azından mikrobik hücrelerdir.
Bu %90'lık varsayım içinde bakteriler, arkeler (bakteriler gibi arkeler de çekirdeği olmayan tek hücreli canlılardır) ve garip mantar türleri de yer almaktadır.
Bu hücreler insan hücrelerinden daha küçüktür ve dolayısıyla toplam kütleleri bizim toplam kütlemiz büyüklüğünde değildir.
Ama yine de mesela küçük bir köpek büyüklüğündedir. Peki tamam, diyelim ki cevap %99 değil de %90 olsun.
Vücut hücrelerimizin %90'ının mikrobiyal olduğu görüşü esasen bağırsaklarımızdaki bakteri sayısından kaynaklanmaktadır.
Gerçek şu ki, bakteriler saçlarımızda, cildimizde ve vücudumuzun içinde ve dışında gelişip çoğalırlar. Bir boşluk, ara, çatlak buldular mı hemen orayı farklı türleriyle doldururlar. (Sadece göbek bölgesinde yaklaşık olarak 4000 tür keşfettik)
Peki bu bakteriler bizi %99 bakteriyal yapıyor olabilir mi?
Belki!
Kimse şu ana dek bunu tam olarak hesaplayamadı.
Eğer siz yapabilirseniz lütfen bize de cevap yazın.
Göz önünde bulundurulması gereken başka bir şey de bizim gerçek 'insan' hücrelerimizin bileşimidir.
Bu hücreler bile kısmen insan hücresidir.
Birçok ayrı tek hücreli yapının kaynaşmasını göstermektedirler.
Bunu çikolata ve fıstık ezmesinin bir araya gelip varlığımızı oluşturmasına benzetebiliriz.
Eskiden hiçbir hücrenin mitokondrisi yoktu.
Bu hücresel güç merkezleri şu anda beyninizde durmaksızın çalışmaktadırlar.
Sonra bir gün, tek hücreli bir organizma diğerini içine çekti ve daha küçük olan o hücrenin gücünü de kendine katmış oldu ki, bu güçler arasında nefes alıp verme de vardı.
Bu hücrelerin torunları, onların ısrarcı genleri şu anda sizin beyninizin çalışmasını sağlıyor.
ister inanın ister inanmayın.
Peki bunun hepsi %99'u mu oluşturuyor?
Bilmiyorum.
Bu orana yakın, ama matematiksel olarak kesin değil.
Fakat şurası kesin ki, bizler çok büyük oranla mikrobiyal varlıklarız.
Bilinçli beyinlerimiz bizlere 'bakterilerden kurtul' dese de; beyin aktivitelerinin gerçekleşmesini sağlayan, cildimizdeki ilk savunma hattını oluşturan, koltuk altımızdaki kokunun ve bağırsaklarımızdaki sindirimin kaynağı aslında bakterilerdir.
Peki eğer bunu seçiyorsanız kurtulun, kurtulun bakterilerden.
Ama şunu unutmayın; olur da tüm bakterilerinizden kurtulmayı başarabilirseniz size ne kalacak biliyor musunuz?
Sadece %1 oranında hücre; sayıları olsa olsa 1 milyar civarında olan minicik hücreler.