yapana göre değişir köyde biri getirmişti bayram ziyaretinde ağza alınmaz nimet şimdi döşemekte istemiyorum ama çok kötüydü sanırım öylesine denk gelmiş.
sevmemek değil de ben de aşırı yiyemiyorum. azıcık yer yemez hemen su içme ihtiyacı duyuyorum.
sütlü tatlıları hamurlu şerbetli tatlılara tercih etmemin bir sebebi de bu.
ama fındıklı ev baklavası istisna. bir defasında az şekerli ve fındıklı bir ev baklavası yemiştim, tadı halen damağımdadır.
baklava seven biri olarak garip karşılamadığım durum. sevmeyen sevmez ama, insan, iyi yapılmış bir baklavayı yediği an, lan insan, eğer sağlık sorunu yoksa, bu tatlıyı niye sevmez ki diye aklına getirmiyor değildir. bu sadece baklava nezdinde değil, sevdiği bir şeyi yediği an, herkesin sevmesi gerektiği psikolojisi aklına gelir ister istemez galiba. swh.
Mantı sevmeyen insanla birlikte anlayamadığım ikinci insan grubudur. Muhtemelen küçükken annesi tarafından sürekli ağzına tıkılmak suretiyle bıkkınlık gelmiştir. Yoksa baklava sevmemek için akla başka mantıklı gerekçe gelmemektedir.
hayatında, gaziantepde**güllüoğlu baklavası ya da kısacası *gaziantep usulü baklavayı tadmamış insandır.
zira, baklava sevmeyen insanın tadıp da sevmediği baklava, baklavaların şahı gaziantep usulü baklavayla hiç mi hiç ilgisi olmayan baklavadır.
çaya en az dört şeker atan insandır. evet bu böyledir. baklava seven insan ise çaya ya hiç şeker atmaz ya da en fazla bir tane atar. hem çayı çok şekerli içip hem de baklava seven bazı kişiler de vardır ki, onlar, nadir rastlanan bir türe mensuplardır. onları sevelim koruyalım.