bir şey almaya gittiğinizde, hemen tezgahın üstüne monte edilmiş tv ye bakakalırsınız. hem zamanınız gider, hem de bakkal tarafından ilk kez tv görmüş biri muamelesi görürsünüz.
hiçbir promosyon ürünleri ve ürünlerin yanındaki hediye ürünleri vermezler.
örnek: üniversiteden bir bakkalcı arkadaş bir gazetenin verdiği yumurtlayan kalemlerden 200 adet getirmişti. hiçbirini müşteriye vermemişler ve arkadaş yurtta dağıtmıştı.
eğer konuşmayı seven biriyse, en küçük alışveriş için gittiğinizde dahi 10 dakika dükkanda kalabilmek ve bu süre zarfında söz konusu kişinin konudan konuya atlamasıyla illallah dedirten durumlara yol açması bunlardan biridir.
bir sene boyunca hergün 2 paket sigara, 2,5 lt. cola, ekmek vb. nevaleyi alıp günde ortalama 20 lira kazandırdığın bakkalından akşam iş dönüşü haftalığını alışının ardından iş dönüşü vermek üzere borca 1 paket sigara istersin o da sana "valla çok gelen oldu böyle hep biz zararlı çıktık kusura bakma" der. işte bu mahalle bakkalının en kötü yanıdır zira marketlerde en azından böyle bir beklenti içine girmediğinden bu hayal kırıklığını yaşamazsın.
eğer bayansanız ve kendiniz için traş bıçağı almanız gerekiyorsa üstüne üstlük bakkal mahalle bakkalıysa yani sizi ve ailenizi tanıyorsa, babam ne istemişti hangisini kullanır acaba diye rol yapmanız gerekebilir.
sattıkları gazetelerdeki bulmacaları çözmeleri.
ben bunu bizim mahalledeki bakkalda gördüm. birde amcam sağolsun karadenizli. cevapları telaffuz ettiği şekilde yazıyor.
neden bilmiyorum da bu zamana kadar gittigim cogu bakkal böyle ayak altı, bi sel olsa ilk gidecek yerlerdir. aşağıda böyle. yokus asagı hani. anlatamadım gerci. olsun.
her ürünün bulunmaması ve ufak çaplı bakkallarda kredi kartının geçmemesidir. ayrıca haftada bir gitseniz ve kolaydı ekmekti başka şeylerdi alsanız da bir kaç kere o bakkla gidip 2 kısa paket x sigara ver desen öteki gidişinde kısa x mi diye sorarlar. sanki sürekli burdan aldın sigaraları ezberledik senin ne içtiğini der gibidirler..
Efenim rafların bakkal kişi tarafından görünmeyen tarafına geçip, istediğiniz ürünü aramaya koyulmuşken, bakkal sahibi kişi tarafından acaba alıp çantasına poşetine atacakmı tarzında bakış atmasıdır.