bakkal: hilmi dün seni aşağı mahallenin bakallında görmüşler hayırdır?
müşteri: yok abi olurmu öyle şey ben senden başka bakkala gider miyim hiç?
sigara alacaktım ama?
bakkal: yok yok kalmadı hilmi.
müşteri: orda var ama tamam daha fazla sınırları zorlamadan gideyim ben abi.
cepte 5 lira vardır bunu bilerek bakkala gidilir sanki o anda nasıl olur abi 5 lira 50 kuruş olması lazımdı havası katılır. sonrasında
- ' abiğ ben sana akşam veririm 50 kuruşu ' denir ve bilinirki bakkal emrivakiden hiç hoşlanmaz. evet diyalog yok çünkü bakkalın iç sesi şöyle der:
- amk senin ben,hıyarağası nasılda film çeviriyor.
yıllarımı verdigim merkandır bakkal ve sayısız ilginç diyaloglar geçen yerdir. en ilginç diyalog ise sayısız kez yasadıgım ''hiç mi yok?'' diyalogudur.
bakkal sahibinin olmayan malın yerine başka malı satma ısrarıdır.
- Merhaba. Uykusuz var mı ?
- maalesef yok. penguen vereyim mi ?
- sağ ol uykusuz alırım genelde. Ne zaman gelir ?
- bugün gelmez. penguen vereyim ben sana o da iyidir ?
- uykusuz lazım. bugün perşembe değil mi neden gelmedi ?
- dağıtım aracı bugün gelmeyecek ama penguen vereyim sana neden almıyorsun anlamadım ?
- uykusuz dergisi koleksiyonum var. neyse kolay gelsin.
(bkz: mahalle bakkalı osman amca)