Berbat bir şeydir, mis gibi yatakdan kalkarsın, güzel bir koku evet birisi kahvaltıyı da hazırlamış oh ne ala, gidersin oturursun masaya, çat diye önüne bozukluk atılır hadi bakkala ekmek almaya, işte o an keşke biraz daha uyusaydım dersin.
sıkıcıdır. değişiklik yapıp nalbura gitmek daha iyi olacaktır.
- iyi günler nalbur kardeş 2 ekmek verir misin?
- gerçekten çok saçma bir insansın.
- sana nolduğumu sormadım nalbur kardeş. ekemeğe ek olarak 2 tane de yumurta ver.
- çılgınsın kardeş. çok çılgın.
- ah nalbur, olay çıksın istemezsin öyle değil mi?
- belki de artık mesleği bırakmalıyım.
- bilemem. hadi ekmek ver.
evin en küçüğünün asil görevidir. bir yandan da avantajdır bu. genel de paranın üstü aileye teslim edilmez, abur cubur alınabilir yada farklı şekilde değerlendirilir.
Pijamaların altına yırtık ayakkabı ya da eski terlik aracılığıyla yeni yataktan kalkmış olmanın verdiği dağınık saçlarla "inşaallah kimseyle karşılaşmam" diye dua edile edile gidilen mevzu.
küçükken pek bi rahatsızdım bu durumdan. evin en küçüğü ve tek oğlu olarak hiç hazetmezdim.''ablamlar benden daha büyük ! onlar gitsin hem ben kaybolurum, ya bugün farukları maçta yendik çok yoruldum gitmem ben'' gibi türlü türlü mazeretlerle atlatılacak bir şey de değildi. evin en küçüğüysen o bakkala gidecektin, o kadar.
şimdi geçmişe dönük sümüklü hallerimi hatırladım sözlük. böyle başlıkları gördükten sonra böyle geçmişe özlem oluyor arada. o kötü biraz.*
çocukluk travmamdır, bahçede arkadaşlarla maç yaparken komşu karının fütursuzca mahalleyi inletmesinden anlaşılacağı gibi evinde ekmek bitmiştir, bir de bahçede yirmi kişi varken bok var gibi sizin adınızı haykırır lan rezil oluyoruz sus be kadın diye sayıklayarak balkon önüne doğru koşulur bu sırada saha kenarında bekleyen akbabanın biri sizin yerinize oyuna girmiştir bile siz nekadar oyun oynuyoduk teyze bir saat sonra gitsem falan demeye kalmadan parayı kafanıza fırlatmıştır bile gidiş dönüş koştuğunuz 1 km yol ve yerinize maça giren fırlamayla ettiğiniz kavga yanınıza kar kalır. sonuç olarak teyze gününüzün içine sıçmıştır.
