her bakkalda olan tavannın bir köşesine monte edilmiş ve bakkal kişinin canı sıkılmasın diye yaptıgı eylemdir. tavana bakmaktan en sonunda boyun kaslarının duruma dayanamayıp kitlenmesi durumudur.
bakkal dan bir şey rica edilir ve ya bir soru sorulur ama onun gözü esra erol,seda sayan gibi envai çesit kadn programındadir parmagını gözünüze sokabilir
+önüne bak be adam tavan a bakmaktan felç olucan
ayrıca tv'nin tavanda olması beyinde uyuşukluga neden oldugu için aptal programlar tercih ediyorlar heralde.
sigara almak için girilen, acilen çıkılmak istenen bakkalın, "bak yeğenim adam ne güzel konuşuyo" deyip tv yi gösterdikten sonra, konuyla alakalı bikaç görüş ve öneri söylemesi, sigarayı ağır hareketlerle vermesi, kişinin bakkala "allah seni felç etsin işşallah" demesiyle bakkalın oracıkta felç olması olayı, güzel bir örnek olabilir.
nasıl denk geliyorsa; eğer haberler açıksa, mutlaka ilgini çekecek bir haberin denk geldiği durumdur. insanda bakkal amca oyalan da şunu biraz daha izleyeyim hissi uyandırır.
klasik bir de rutubetli biskuvi kokusuna sahip nahoş bir koku hakimdir o bakkala. Elinde ekmekler poşet açmasını beklersin, gözünü alamadığı tv ye bakmaktan poşeti parmağını yalayarak açar ve ekmekleri koymanı bekler. Ucuz poşet malum yırtılır asabın bozulur, ekmek pis bakkal tezgahına değer. Onca toz toprak barındıran gazeteyi de aynı poşete sokuşturur, ekmek parasından arta kalan parayla alınan güneşte bozulmuş, caddenin tüm kirini paketinde barındıran cipsi de aynı poşete tıkıştırır. Selametle evin yolunu tutrarsınız.
evlerindeki televizyonlar da böyle olduğundan artık alışmış bakkaldır. dayımdan biliyorum mutfaktaki televizyonu, yatak odasındaki televizyonu * hepsi böyle. bir yaşam biçimi olmuş.
